eticin kişisinin kardeşi gibi utangaç bir kardeşe sahipseniz önünde soyunabilirsiz. şu şekilde; eticin okuldan gelir kardeş son derece sinirli halde tavır takınmakta bağırıp çağırmaktadır. oruç yüzünden olduğunu düşünülür ama üstüne gidilir iki üç dakika boyunca gıcık gıcık gülünür. ardından biraz dayak yenir. uslanmaz elbette eticin. sinir etmeye devam edince kardeşi çantasına el koyar eticin çantasını almak için uğraştığında koşuşturma başlar evin içinde. yerde duran cam vazo kırılır. eticin kardeşe temizlettirir son kırıntısına kadar. ardından kavga devam eder. eticin en son odasında kardeşini kıstırır. ardından soyunmaya başlar kardeşi gözlerini kapatmakta eticin zorla baktırmaktadır en son kardeş ağlamaya başlar. eticin de azad eder. burdan son derece pis bir abla olduğum sonucu çıkabilir ama değilim. sadece kötü bir kardeşim var.
abinin veya ablanın akabinde zevk aldığı işkenceler.
bir abi olarak ashaf:
her kardeş gibi bizde küçükken elimize bir top alıp evin koridorunda maç yapardık hergün. kardeşim küçük bir kız ve o yaşlarda salak olduğu için, kendisini kaleciden ziyade kale direği yapardım ve ne hikmetse top hiç kaleye girmez hep direğe çarpardı (!)
kardeş günlüğünü nereye saklarsa saklasın bulur, kilidini saç tokasıyla açar, yazdıklarını herkese anlatırım diye tehdit eder, istediğimi yaptırırdım. en sonunda günlüğü ağlaya ağlaya gözümün önünde parçaladı bi daha da günlük tutmadı.
eskiden abimin bana uyguladığı bir yöntem vardı. bu yaşıma geldim * ben böyle bir işkence yöntemi daha görmedim. yöntem şudur.
denizde abi kardeşi ayak bilekleri ile dizleri arasından tutar. ve kardeşini yüzdürür. enerjisi tükenen kardeşini suyun dibine sokar, çıkarır, tekrar sokar, çıka...
çayına parfüm sıkmak
yüzüne tükürür gibi yapıp son anda geri çekmek
içine birşey atıp sonra böcek var üstünde var diye bağırıp ağlatmak
link diye tadı iğrenç olan maydonoz suyu içirmek
üstüne yastık kapatıp birkaç dakika tutmak.
kardeşin ufacık tefecik, içi dolu turşucuk olduğu dönemler. evde yalnız kalınmış, işkence saati başlamıştır.
- abla, abla. (gayet neşeli)
- ben senin ablan değilim.
- ablacıımm. (tedirgin)
- senin ablan değilim diyorum. senin ablan öldü.
- ya ablaa, korkuyom yapma. (korku dolu)
- korkma ben zararsızım. ablanın ruhuyum ben.
- ya abla yaaaa, gözlerini düzeltsene.(titrek bir sesle)
- anlamıyosun galiba. o öldü. artık ben sizinle yaşıycam. ruhum ben tamam mı? kimseye söyleme sakın. aramızda kalıcak.
- ühü. ühüü. tamam. annem nerde. gelsin artık. ühü. (dayanamaz ağlar artık)
- ay canım kardeşim. gel sarıl. şaka yaptım. oyy kıyamam.
- ühüü. ablamsın dimi gerçekten. ruh değilsin. (içini çekerek)
kardeş kocaman oldu ama hala silinmedi hafızalardan o sahneler. hayır hayır pişmanlık yok asla. yine küçük olsam yine yaparım. aynısını büyük ablada yapıyordu. işkence gören kardeşte kendine av arıyor şimdi.
"sen çok esneksin, kimsenin yapamayacağı hareketleri yaparsın" falan diyip, o dönem baleye merak saran kardeşi gaza getirip, bir bavulun içine tıkmak, sonrada fermuarı üstüne çekip bırakıp gitmektir. sonuç aradan geçen 15 seneye rağmen, kardeşte klostorofobik semptomların hala gözlemlenebilmesidir.
kardeşi sen evlatlıksın diye kandırıp, evden gönderip, sonra da anadan "sen nasıl izinsiz eveden çıkarsın" diye zopa yemesini sağlamakta buna şahane bir örnektir.
valla işkencemi derseniz yoksa bedenin biraz iriliğine mi bağlarsınız bilmem kardeş değimiz kişi bir kaç yaş büyük olsada ezilmeye mahkum kalıyor çünkü zavallının gücü yetmiyor.
balkon demirlerinden sarkıtılarak beninin 4/2 si.
-konuşsana lan hadi desene akşam babama söyleyeceğim diye?
*tamam dur bak düşücem sonra dayak yersin.
-hadi lan ben zaten akşama dayak yiyeceğim söylicen mi lan babama. düşsende dayak atacak düşmesende konuş lan.
*söylemiycem söz valla yeterki yukarı çek.
-tamam şöyle yola gel abicim.
konu kapanmıştır kan damarlarına inmiştir ne akşamı hatırlar neden bu yaptığınızı. *
- windows 95 başlangıç sesini "kardeşin sen yokken beni kurcaladı" ile değiştirmek, bilgisayarın canlı olduğuna inandırıp korkutmak.
- prizde kondansatör doldurup yakalaaa diyerek ona atmak.
- bakkala davul tozu almaya gönderip, giderken bulmadan gelme demek.
- birisinin vefatından sonra gönderilen helva için " bunu ölünün yıkandığı suyla yapıyolar" diyerek korkutup helvanın hepsini yemek.
- bayramda biriktirdiği paralara "ver bana 1 para vereyim sana 2 para" diyerek daha düşük değere el koymak, bir kaç tur olayı çevirip elindekileri iyice değersizleştirmek.
- sokakta bulunan anahtarı olmayan kilidi bisikletine takmak.
- girdiği duşun yarısında sigortaları indirip elektrikler gitti demek, kış günü buz gibi su ile duş yaptırıp tam duştan çıkacakken sigortaları yeniden açmak.
- denizde zorla şorta el koymak, şortu kıyıya atıp çık al demek.
- silgisine iğne sokmak.
kiz kardesin mutfak ile salon, salon ile banyo koridoru, koridor ile mutfak arasinda iletisim yaratan cemberi firsat bilip evde paten yapmasi. uyarilmasi, yapma gözüm, etme gözüm denilmesi. kiz kardesin sürat arttirmasi. eööh yeter be diyerek ufak bir çelme, akabinde deliren bir kiz kardes, abisinin kafasina kursun kalem gecirmesi ve kursun kalem ile kafa tasinin olusturdugu dik aci.