balkona işediğini annenize söylerken eliyle ağzınızı kapatması durumunda elini tükürüğe boğmak, yapış yapış yapmak iğrenip elini çekince o eli alıp onun ağzına sokmak neticede kusturmak. (bkz: tecrubeyle sabittir)
onu kızdırıp kızdırıp babanın geldiği anda uslu durmak, babanın doğal olarak kardeşin size giriştiğini görmesi ve kabağın onun başına patlaması, akabinde yine onun dayak yemesi. **
kardeşler aynı zamanda aynı sözlükte yazarlık yapıyorlarsa çok değişik boyutlara varabilir işkenceler. şöyle ki;
- şş kalk bana bir su ver
+ yok yaa babanın uşağı mı var
- bana bak senin başlığına bir tanım girerim sözlük içinde kaçacak yer ararsın giremezsin bir kaç ay.
+ hadi ordan bea ben de milleti sana karşı fişteklerim
- lan sana seri eksi oy verir ibne olmayı göze alırım dellendirme adamı.
+ yaaaağ *
- yaa böyle ağlarsın. kendine gel psikolojimle oyun oynama bak. çok pis bakınızlar veririm sana
+ salaklaşma yaa.
- lan sen abiye salak mı diyon? babaa senin bu kızın var ya sözlükte elalemin oğullarıyla tanışıyor.
+ ya tamam abi sus sus getiriyorum suyunu başka bir şey istiyor musun?
- bi kova da su getir ayaklarım ağrıyor.
+ ühühühü
kardeş birazdan zıçacaam diye ilan ettikten sonra odaya gitme bahanesiyle küvete geçilir.
kurban söz verdiği gibi biraz sonra olay mahalline gelir.
sıçma eyleminin ortasında tam da şarkı söylediği,en tasasız olduğu vakitte 'öeğarhğss' * denir.yüksek sesle tabi.
kardeşin sıçma eylemine bi nebze olsun katkıda bulunmanın huzuruyla enseye tokat atılıp çıkılır.
afiyet olsun.
bir yanağından bir de burnundan tutup etrafında 180 derece döndürmek.
yanakları kıpkırmızı olana dek sıkmak.
bacaklarında ki tüyleri yolup tek mi çiftmi diye sorma.
bilgisayarın başına oturup saatler kalkmamak. **
daha önce onlarca kez söyledim "yapma" diye. "bak, bu konuda çok hassas olduğumu biliyorsun, inatla üstüme geliyorsun, artık yeter! kalbini kırıcam!" diye uyardım da. ama pisliklerine durmaksızın devam etti.
ben de bir gün, hayatında ilk kez olmak suretiyle, "seni sevmiyorum artık!" diye bağırdım ona. deli deli dans ederken birden durdu, zevkten 4 köşe olmuş gevrek suratı birden ciddileşti. "ne?" dedi. "ben senin bir dediğini iki etmiyorum, senin şu yaptığına bak! kaçıncı kez kalbimi kırıyorsun, beni hiç düşünmüyorsun, gözünde şu kadarcık değerim yok, beni rezil ediyorsun, seni neden seveyim ki?" diye ağır konuştum yüzümde çok ciddi ve kırılmış bir ifadeyle. "abla ne diyorsun ya?"... cevap vermedim, 3 gün konuşmadım onunla. o da gurur yaptı, benle pek ilgilenmiyormuş göründü, annem ne olduğunu sorunca yok bişey ayaklarına yattı yan gözlerle bana bakarak.
4üncü gece erken yatmıştım, henüz uyumamıştım ki odama geldi. "abla, uyuyor musun?"... uyuyor taklidi yaptım, cevap vermedim. "abla, özür dilerim. sen haklıydın, söz bir daha yapmıycam... affet beni nolur affet, abla seni çok seviyorum affetmesen de beni sev nolur..." ağlamaya başladı. "ablacım" diye diye, nasıl içli nasıl derinden ağlıyor, bir yandan da ses çıkarmamaya çalışıyor beni uyandırmamak için. sonra saçlarımı okşadı hafif hafif. "affettim." dedim. irkildi. gözünde yaşlar ve boğazında hıçkırıklarla küçücük güldü. sarıldı, yanaklarımdan öptü. "aaa, sen de ağlamışsın..." dedi. "hep ağlatıyorsun işte beni böyle..." ...
televizyona dalmış kardeşin duyacağı şekilde, zarf atılır, ve olaylar gelişir;
-pes oynayacak adam olsa da oynasak yaaaaauuuv
-vallaha mı abii, kurim mi?
-hmmm, bööle bi cips mips, ne bileyim kola mola...
-abi tamam ayıpsın, hemen hallederim ben
-aaa sigaram da bitmiş benim yaaauuv
-abi hemen gider alırım
bir koşu bakkala gider zavallı, sigara, kola, cips vs... alır gelir, sistemi kurar ve büyük bir hevesle;
-abii tamam, her şey hazır
-hmmm, ver bakiim önce ben bi become a legend yapayım, sonra senle atışırız
-ya abiiii yaaaaaa
-kes lan huahahahaha
-hmını....
yere yatırıp kardeşin elleri tutup ayaklarının üzerine oturtup haraket edemeyecek hale getirdikten sonra öldüresiye gıdıklamak. çocuğun altını ıslattığını gördükten sonra bırakmak.
küçükken yapılan çıtalıyı zevkle uçurup kardeşin yalvarmalarına rağmen vermemek ve kardeşinin o çıtalıya nasıl içinin gittiğini bilmeden eğlenmek.
not: abime düşmanlığım olmasın sakın. o zaman oda çocuktu çünkü. sadece makara olsun diye yazdım.
o zamanlar "monkey" kelimesinin türkçe karşılığını bilmeyen kardeşe 2 gün boyunca "monkey" demek, kızı fıtık etmek, çileden çıkarmak, abla nolur deme şunu diyen yalvarışlarını dikkate almamak ve kafaya yumurta yemek suretiyle kardeşten özür dilemek.