ilk çıktığında çok sesli ve vurmalıların ağırlıklı olduğu türkü düzenlemeleri ile sevgimi kazanmış yaş geçtikte dinlemesi yorucu olmuş kafa sikmeye başlamıştır.
kürtçe, arapça, türkçe, azerice şarkı ve türküleriyle yüreğimde yer etmiş grubun adının hakkını veren topluluktur. hüzünlendirir, güldürür, coşturur, iyi ki vardır.
müziği, sanatı hiç bir ticari kaygı gütmeden, hiç bir ideolojiye bağlı kalmadan sadece bütün insanları güldürebilmek bazende hüzünlendirebilmek için kullanan topluluk. harbi sanatçı bu adamlar.
not: yalnızken dinleyin. ağır abi modunda bir insansanız toplulukla dinlendiğinde rindike ile halay çekme, sukar sukar ile oynayıp zıplama, hem okudum hem yazdım yalnız kalma isteği oluşturabilir. *
enstrümanlar arası uyum ve senkronu en iyi sağlamış müzik gruplarındandır, dinledikçe dinlenesi gelir. müziğin dilinin, dininin, milliyetinin olmadığını kanıtlamışlardır bana göre. farklı dillerde müzik yapsalar da, kesinlikle etnisiteye dayalı bir dinleyici çekme kaygıları olmadığındandır ki, bugün çok sesli müzik dalında her kesimden dinleyiciye ulaşmışlardır...
11 mart'ta (bkz: büyükçekmece atatürk kültür merkezi)'nde olacaklarmış. bu güzel haberin şerefine demme'yi açarak kendimi ödüllendirdim. buraya kadar gelecekler; dinlemek, görmek lazım.
iki dilli bir şarkıyla ülkemizi eurovision'da temsil ederlerse hepimizi rahatlatacak olan gruptur. kazanmak değil katılmak önemlidir sözlerinin birdenbire ne kadar önemli ve doğru olduğunu belki öylece kavrayıveririz.
17 nisan 2009 cuma akşamı konserini büyük bir çoşkuyla dinlediğimiz hep beraber çoşup eserlerine eşlik ettiğimiz her bir ağızdan kardeşliği, barışı, yan yana olmayı bir kez daha gösterdiğimiz bazen alkışlarla tempo tutup bazen halay çektiğimiz anlatılmaz yaşanır konserlerden biriydi.
bir de yakın olan uzakları aynı aynı alanda hissetmek varya oda hüzün vermesine veriyor.