annem hep küçükken ikimizi ayırıp "bir gün biriniz bir yere biriniz bir yere gidin de özleyin birbirinizi" derdi. ikimiz de saç baş dağınık her taraf tırnak izleri içinde "inşallah" derdik kinle bakarak birbirimize. bir şekilde büyüdük, üniversite ile yollar ayrıldı. eve geldiğim zamanlarda görüşebildik. zaman geçti o da ayrıldı evden. onun evden ayrılışı öyle böyle uzağa olmadı. eve ben geldiğimde o yoktu, o geldiğinde ben yoktum. zamanla sevgi sözcüklerimizi birbirimizden saklayan bizler, seni çok özledim demeye başladık. büyüdük, yorulduk, çocukluğumuzu hatırladık; güldük. gidişlerin bir gece öncesi bizim için hep zor oldu. beraber uyuduk. kıkırdaştık, ağlaya ağlaya ayrıldık.
derler ki kardeş sevgisi evlat sevgisiyle eş. yakınken insan belki göremiyor bunu ama kardeş hep küçük ve masum. ötesi yok.
Bugün ne kadar çok sevdiğimi anladım Sözlük. Kardeşimin ciddi bir hastalığı var çocukluğundan gelen. Bugün onu ben götürdüm hastaneye yatarken o kadar korkuyordu ki elimi tuttu sıkı sıkı. bi yere gitme sakın dedi. O an bittim ben orada keşke dedim ben hasta olsaydım. O sağlıklı olsaydı. Onun da diğer çocuklar gibi olduğunu görmek için herşeyimi verirdim. KARDEŞ bi başka işte böle bir parçan gibi canından öte.