türkiye ye kaliteli komedi hizmeti sunmuş ve final yapmış bir dizi. defalarca izlememe rağmen her defasında beni güldürebilen nükteleri vardır tavsiye edilir.
çok güzel bir diziydi. 35 bölüm sürdü ki herhalde kanalla mı anlaşamadılar başka baskılardan mı bilmiyorum ama finali son yani 34. bölümle alakasız şekilde gelişti. keşke bir daha benzeri bir projeyle diziyle geri dönseler. evet.
bilmiyorum yazan oldu mu ama dizi de faşist kelimesi ile efsane taşşak geçiyorlar. her şeye sen faşistsin faşistt diyerek şu kürtçülerin herkese faşistsin sen yeaa faşist masa faşist yol faşist türk demesiyle iyi taşşak geçiyorlar.
yaklaşık 3 defa bitirmiş olduğum dizidir. çoğu zaman kafam güzeldi izlerken ve resmen o mahallede yaşıyordum bir zamanlar bende tekrar tekrar bitirince bir de kafa uçukken. neyse bu ali ve metin var ya dünyanın en has abileri olurlardı cidden. feyza desen bacım benim ya. erkek kardeşten daha brodur o. öyle bir mahallede büyümek için nelerimi vermezdim. o kadar samimi, o kadar candan içtenler ki. dizinin kötü karakteri hilmi bile el altından tüm mahalleyi destekliyor. yeri geliyor oğuzhan a bir abi, yeri geliyor kartal a bir baba oluyor. anneleri hamiyet benim için dünyanın en güzel annesidir. bayılıyorum bu kadına. böyle annem olsaydı 24 saat yanından ayrılmazdım sürekli kafa buluyor senle ya. oğuzhan a özel bir yer açacağım bu yazımda çünkü para ile ilişkiyi bu kadar güzel anlatabilme şekline bürünmüş halidir oğuzhan. 200 lirayı görünce bayılmalarını yerim lan senin. deniz sana gelelim; hayreeet edersin lafını ağzıma pelesenk ettin be azman. bir ara editleyip mahallenin kalanını anlatacağım.
ilk edit : ulan emrah aklıma geldin biranda bak ne güzel sevdin sen imkansızı sevdiğini bile bile. kuşları dile getirtin aşkından be emrah. sonra bunu maddi kazanca dönüştürdün ama sende bizden olmuştur.
edit 2 : başlık çıktı karşıma tekrar okudum gülmeyen mallara güldüm bende. bu arada şerif amca sen harbiden sakat adamsın. sabahın ilk otobüsüne binip kimseye yer vermedim diyorsun ya gebertiyorsun beni. birde gelelim şimdi bizim bitirim ikili çıkaraklara olum sizin gibi sapığını görmedim. hele feyzaya gazoz ısmarlama olayınıza bitiyorum.
yerli dizi olarak beni güldüren, harbiden sesli sesli güldüğüm tek diziydi. bir de (bkz: işler güçler) vardı. ama küfür içermesinden dolayı mı neyse bitti. çok kaliteliydi amk ya.
Eda Duru, eczacı
boy 165
kilo 53.2
en sevdiği yemek lahana sarması
en sevdiği film not defteri
en sevdiği fıkra arkadaşlar organize olalım fıkrası
mutlu olduğu zaman giydiği açık mavi gömlek
mutsuz olduğu zaman giydiği gri gömlek
her esnemesinin sonunda mahcup mahcup gülümsemesi
her endişelenmesinde sol elinin işaret parmağını kemirmesi
her öfkelendiğinde kalkan sol kaşı
rüzgar esince uçmasa da eteklerini tutman
yemek yerken birisi eczaneye girdiğinde utanarak beraber olsun demen
her ağrı kesici alışımda uykunu alıyo musun diye sorman
saçımı her kestirmemde berber enseyi düzgün almış mı diye kontrol etmen
parfümünün eczaneyi dolduran kokusu
sen dükkanın önünden geçerken duyduğum ayak seslerin
attığın her adım
aldığın her nefes
kullandığın her hece
bahşettiğin her gülümseme
döktüğün her gözyaşı
yolladığın her bakış
saçının her teli
elinin her parmağı
gözündeki bütün kirpikler
vücudundaki her hücre
dünyadaki büyün ağaçlar sana oksijen üretmek için var eda
bütün iltifatlar seni selamlamak için
bütün kelimeler seni tarif etmek için
bütün yollar belki sen yürürsün diye
bütün pencereler belki sen açarsın diye
bütün insanlar, bütün bitkiler, bütün denizler
bütün kıtalar,dünya, güneş, evren
her şey, hepsi, her zaman senin için
maçın son kornerinde karşı kaleye koşan kaleci çaresizliğiyle geliyorum sana eda
o kadar seçeneksizim, o kadar kaybedecek bir şeyim yok..