youtube'ta bir kaç videosunu izlemiştim. yani toplasan 7-8 dakika izlemiştim, ama saatlerce bu diziyi izlemişim gibi bir etki yapmıştı. onlar nasıl uzun sahneler öyle; uzuyorlar da uzuyorlar, uzuyorlar da uzuyorlar. güldüğüm kısımlar olsa da, bunu dizi olarak izleyene sabır diliyorum.
"Dünyadaki büyün ağaçlar sana oksijen üretmek için var Eda. Bütün iltifatlar seni selamlamak için. Bütün kelimeler seni tarif etmek için. Bütün yollar belki sen yürürsün diye. Bütün pencereler belki sen açarsın diye. Bütün insanlar, bütün bitkiler, bütün denizler, bütün kıtalar, dünya, güneş, evren,
her şey, hepsi, her zaman senin için. Maçın son kornerinde karşı kaleye koşan kaleci çaresizliğiyle geliyorum sana Eda. O kadar seçeneksizim, o kadar kaybedecek bir şeyim yok."
kesinlikle türk televizyonculuğunun başyapıtlarından.
belki biraz küfür noktasında eleştirilebilir fakat dizinin ve senaryonun, oyuncuların ve kullanılan yer, materyal bakımından mükemmelliği tartışılamaz. erken bitti ayrıca...
13. bölümün başlarında vecihinin hayatını anlattıktan sonra çıkan: "hiçbir iyilik cezasız kalmaz" yazısıyla gerçekleri tokat gibi yüzümüze vuran efsane dizi. Evet.