kafes operasyonu eylem planı kapsamında terör örgütü kurmaktan suçlanan, eski emekli askerlerden birinin ve aynı zamanda kardak krizinde sat komandosu olarak görev alan bu askerin dün mahkemede getirdiği fişi de göstererk anlattıklarını haber bülteninden duygulanarak izledim:
"bindiğimiz zodiac botun gidecek benzini yoktu, bunu gidip komutanlarımıza söyleyemedik tabi çok utandık. gittik kendi cebimizden kredi kartlarımızla bota benzin aldık. ve gidip yunan bayrağını ordan indirdik. siz gelmiş bizi artık çalışmayan gömülü silahlarla terör örgütü kurmak suçuyla yargılıyorsunuz. biz bu devlet için bunları yapan askerleriz bu suçlamalar bizi delirtmesin de kimi delirtsin?" diyerek mahkeme salonundaki ağlatmıştır.
bayrak dikmek kahramanlıktır. hem de en alasından. klavye başında işkembeden sallmaya benzemez. kayalığın büyüklüğü küçüklüğü önemli değil. ele geçirmek te önemli değil. onun gibi binlerce kayalık mevcut ege de ve bir çoğu bizim burnumuzun dibinde. ama sahipsiz. en azından kağıt üstünde. götünün dibine bayrak diken adama verilecek en iyi cevap verilmiştir bu krizde. bir ülkenin prestiji ve onuru söz konusudur. zaten bu olaydan sonra yunanistan kendi içinde epey kaynamış istifalar olmuştur. demek ki başarılı bir operasyondur dikilen bayrak.
daha küçük bir çocukken, krizin çıktığı gece çıkan fırtınada gök gürültüsü sonucu yunanistan'ın bizi bombaladığını sandığım kriz olmuştur.
an itibariyle yaşanan israil krizinden daha büyük krize yol açan ve neredeyse savaşın eşiğine gelinen krizdir. trakya'da ve batı anadolu'daki bütün ordu birimleri savaş haline geçmişlerdir. eğer ki adaya çıkan komandolara herhangi bir müdahale olsaydı sanırım ege denizi yılbaşı ağacına dönecekti.
