soğuk bir kış gecesiydi.
aylardan şubat.
her taraf bembeyazdı.
karın beyazlığına inat ben kırmızılara bürünmüştüm o ise siyahlara.
elimi tuttu.ne kadar sıcak elleri vardı.gözlerime baktı.bakışlarıyla bir kez daha ısındım.
uzun parmaklarıyla yüzümü sardı sonra.bakmaya utandım bu kez.bakarsam bir daha alamayacaktım gözlerimi.önce gözlerine bakacaktım sonra dudaklarına..
öyle de oldu.ısrarla bakıyordu bana.kaldırdım kafamı.gülümsedik ikimizde.
yanağımı okşadı elinin tersiyle.beremi çıkardı.kulağıma mırıldanmaya başladı.
kadınım dedi.seni istiyorum dedi.
içimi titretiyordu sesi.
bende diyebildim kısık sesle.
bembeyaz karların üzerine yatırdı beni.yavaşça eğiliyordu.gözünü kırpmadan bakarak dudaklarıma geldi.
bir kez öptü ve bir kez daha..
kalbim duracak gibiydi.öyle güzel öyle sıcak öpüyordu ki.
kafamı kaldırdı ve atkımı çıkarıp attı.daha sonra montumu.
gömleğimin düğmelerini teker teker açtı.kendinden geçmiş gibiydi.sıcacık dudakları her yerimde geziniyordu.dur dedim.
kalktım karların üstünden.onu yatırdım.sıra bendeydi.içimdeki ateş alev almıştı.bacaklarımı aralayarak üzerine oturdum.yakasından tutup kaldırdım.öpüşmeye başladık.gömleğimi çıkardı.elleri tenimde geziniyordu.bende kazağını çıkardım.vücudu muazzamdı.her zerresini defalarca öptüm..
soğuk bir kış gecesiydi.
sıcacık bir adam içime adeta kor düşürmüştü.
elimi tuttu ve karda izlerimizi bırakarak kaybolduk.
