düzce'den kaçıp gidilen 2 gün hatunla güzel bir tatil yapılan güzel yerdir. sabah uyandığımızda her ne kadar belediye hopörlerinden "bugün denize girmek tehlikelidir" nidalarını duysak da beğenilmiştir. akçakoca'dan daha güzel olduğu düşünülmektedir.
sakaryanın küçük şirin beldesi. lakin şu sıralar sıklıkla elektrikler kesilmektedir.yaşayanlarca, karasu belediyesi'nin kulakları sık sık çınlatılmaktadır.
ne kadar ilerleyecek diye düşünülse de daha da gerilemiş denize kıyısı olan sakaryanın ilçesi, belediyenin görevini yapmadığı düşünülür, ancak kendisi bir iki sanatçı getirip fuar düzenleyip bunlar bunlar oldu derken bu düşünceyi silip attığını düşünür..
kıyısındaki pavyonların temizlenmesi ile nezih bir kıyı ilçesi olacağını düşündüğüm, yazları coşan, kışları içine kapanan, içerisinde kıytırık bir yüksek okul barındıran, nüfusunun neredeyse tamamını doğu karadeniz göçmeni vatandaşlarımızın oluşturduğu, her yıl düzenlenen fındık festivali ile şenlenen ve Adapazarı'nın diğer bir kıyı ilçesi olan Kocaali'den fazlasıyla gelişmiş olan yaşadığım ilçe. insanlarıyla ilgili söylentilerin doğru olduğunu çok rahat söyleyebilirim.
Memleketimdir .Hele hele siz yenimahalle ilçesine gelin o zaman oradaki çay bahçelerini işleten mafya abileri (saygıdeğer) görürsünüz .imamı çok ihlaslı bir insandır Yenimahallenin .ipsiz Recebin mezarının bulunduğu yerdir .Yaz aylarında hemen her hafta en az 2 kişi boğulur .Denizde boğulma tehlikesi geçirdiğim yerdir .Babam bana yüzmeyi döve döve o denizde öğretmişti .
9 yıldır yayında olan yerel gazetesinde yazıişleri müdürü olduğum ilçe. Ayrıca halkı genel anlamda gerçekten yobazdır (ya da yobazız) ama hepsi biraz muhabbetle iyi insanlardır. Şeker insanlardır. Gelmek isteyenlere yardımcı olurum.
1958 yapımı, siyah beyaz türk filmi. yönetmen turgut demirağ, oyuncular marıa blanchard, manfred schuster, lale oraloğlu, öztürk serengil, mümtaz ener, cahit irgat.
karadenizin hırçın dalgaları arasında yüzmek pek mümkün olmasada insanların sıcaklığı, kumsalındaki 21-25 yaş arasındaki gençlerin işlettiği kulübeyle inanılmaz keyifli hale gelen sevimli nahiyedir. bir haftada altı ölü olmasına rağmen 'işler kesat bu aralar yaa ölen falan yok' diyen bir cankurtanıda var hem.
sakarya nın küçük bir ilçesidir. normalde yazın geldiği karpuz kabuğunun denize düşmesiyle anlaşılırken burada birkaç kişinin boğulmasıyla sezon açılır ve kapanır. bir aralar jet skiler vardı bu durumu engellemek için ama sanırım artık pek umursanmıyor bu durum. her çeşit insan da vardır yazın.
temmuz ayından eylül ayının ilk yarısına kadar olan sürede buralardaki her 4 araba'dan 1'inin gurbetçi arabası olduğunu görebileceğimiz, fındık festivali zamanında akşamları adım atacak yer olmayan, kumsal'ı gitgide küçülmüş, sakarya'nın tatil ilçesidir.
ölümcül ve her daim çekici deniziyle beş parasız tatilcilere ev sahipliği yapan, bir kere gidilip bir daha gidilmeyesi mekan. hem buz gibi lan her sabah bi yağmur patlamazsa yerlilerin işleri o gün rast gitmez imiş diyorlar..
belediyesinin denize girmek tehlikelidir anonsuna ne diyor lan bunlar denilerek girilen denizinde dalgalarından dayak yenilen yerdir zaman zaman. dinleyin o anonsu. 10 metrelik mesafeyi 20 dakikada aşıp ulaşamazsınız karaya sonra.
zeytinyağı üretiminden arta kalan, arıtılması şimdilik neredeyse imkansız görülen, bertarafı kurutma yatakları ve kuyulara basılma sureti ile gerçekleştirilmeye çalışılan, içerdiği fenolik bileşikler sebebi ile aslında bu şekilde bertarafı yeraltı sularını ve nehirleri ileri derece kirleten, sadece bizim değil zeytinyağı üretimi sebebi ile tüm akdeniz ülkelerinin çevre problemi durumundaki atık su.