özellikle futbolcularla görülmekle beraber çoğu spor dalında rastlanan olaydır. bir sporcu hakkında hakemin aleyhe verilen kararına itiraz etmektir. sonucunda değişmeyeceğini o da bilmektedir. işte bu yüzden bu futbolcular mal olarak nitelendirilebilir. bugune kadar hiç bir karara itiraz ettiğini görmediğim yegane futbolcu ergün penbedir.
bir bulent korkmaz eylemidir. bulent'in kolu kırılır. yerde yatmakta ve tedavisi yapılmaktadır. tam başı hizasında, arka tarafında dikilen hakemi görünce can suyu yemiş fide misali , cedir cedir konuşmaya başlar. itirazlar , el kol sallamalar, vay anam vay... o bir klasiktir, değişmez, değişemez... futbolu bırakınca da bakkala , ekmeğin neden 30 kuruş *olduğu konusunda itirazlarını her ekmek almada dile getirir. sonucu değiştiremeyeceğini bilir ama bu onun hobisidir. bülent öyle mutludur.. yürü bee dir.
ünide her sınavdan sonra öğrenci işlerine koşup maddi hata dilekçesi vermekle eşdeğer durumdur. maddi hata dilekçesi verdiğiniz kağıtta hiç maddi hata bulunmaz...bu yüzden de hiç bir zaman aldığınız not değişmez...siz de sonucun değişmeyeceğini bile bile itiraz edersiniz
daniel gabriel pancu ve filip holosko'da asla göremediğimiz hareket.
her futbolcu gelir gözümün önüne hakeme itiraz ederken ama bu ikisini hiç görmedim heralde. hayal bile edemiyorum o derece yani.
avuç içi yukarı bakacak şekilde eller havaya kaldırırsın, bu sırada öğretmen çoktan cetveli havaya kaldırmış beynindeki "vurma" sözcüğünün "vur" haline dönşmesini beklemektedir. kaçar yol yoktur, kesindir, o cetvel o ele vurulacaktır, ama yinede söylenir ; "ama hocam"
genel anlamda muhalefet biri iseniz yediremeyip hayır öyle değil böyle demeniz normaldir, ayrıca biraz dik başlılığın ne sakıncası vardır, iyidir iyi... et sen belki kabul olur.