Bazen bir şeyi değiştirmek isteyip istememek arasında gidip gelmektir. Mesela saçlarım. Kısacık kestireyim diyorum, bitsin bu saatler süren tarama yıkama işi; sonra bir bakıyorum kokluyorum vazgeçiyorum. Nereye gitsem benimle gelen, her acıyı benle bir çeken bu upuzun tellere yazık değil mi? Silmek, kestirip atmak öyle kolay mı?
1. tüm seçenekler iyidir. yani kişi karar vereceği tüm seçeneklerde memnun olacaktır ancak insanoğlu herşeyi istediğinden bu kararsızlık türü meydana gelecektir.
2. seçenekler birbirini örtüyordur yani her birinin bir iyi bir kötü tarafı vardır ve bu seçeneklerdeki iyi ve kötü taraflar diğer seçeneklerin zıddıdır; ayrıca bir seçenek seçildiğinde diğeri seçilemeyecektir. kısaca her yönüyle mükemmel bir seçenek yoktur.
3. tüm seçenekler kötüdür. aralarından kötünün en iyisi bulunmaya çalışılır. en kötü kararsızlık da budur.
kısaca kararsızlık boktan bir durumdur, kağıt kalem ele alınıp karar ağaçları çizilerek analiz yapılması kararsızlığı atmada faydalı bir yöntemdir.
Hayatı oldukça zorlaştıran en belirgin huyum. yeri gelir hangi şehirde yaşayacağınız hakkında, yeri gelir elinizde sadece 1 tl kalmışken vişneli mi yoksa hindistan cevizli hoşbeş gofreti mi alacağınız hakkında saatlerce karar veremezsiniz. Hayat çok gariptir çünkü.
En ufak karar aşamalarında bile yaşadığım ve şu anda da içinde bulunduğum durum. Geçenlerde arkadaşlarımla konuşurken bir konu geçti muhabbet arasında. Bir kızdan bahsettiler, bahsettikleri kız da kardeşim dediğim insanın bir zamanlar görüştüğü ve onlar ayrıldıktan sonra da sevmeye devam ettiği kız idi. Kızın yeni Görüştüğü kişi de sima olarak tanıdığımız biri. Bir kaç gündür aklımda, acaba arayıp arkadaşıma bundan bahsetsem mi diye. Sonradan kazara ben biliyordum dersem bana neden baştan söylemedin diyecek, biliyorum. Bir yandan da benden duymasını istemiyorum. Doğrusu hangisi bilmiyorum.
böyle puşt gibin ibne gibin bi şey . gerçekten hem kararsız olanı hem de çevreyi yoran , yıpratan , yiyip bitiren bir illet sanki.
bakalım yarın hangi kararsızlık denizinde boğulacağım...
gerilim yaratan şeydir. Organizma gerilim den kurtulmak ister. Seçenekleri karşılaştırır, sonunda kendisi için en iyi olduğunu sandığı seçeneği tercih eder. Birini seçmek, diğerlerini elemek yani engellemek demektir. Karar verilmesi durumunda tercih edilen seçenek insana istediği ve beklediği doyumu sağlamazsa, pişmanlık duygusu gelişir: Düşüncelerde “Ah keşke…”nin ağır basması pişmanlığın ifadesidir. Karar sonucunda uğranılan hayal kırıklığının derecesi, pişmanlıktaki gerilim düzeyini artırabilir.
insana verilmiş en büyük yük ve en güçlü cezalardandır. O andan sonra ya keşkelerle yola devam edeceksinizdir ya da iyi ki lerle. Ama hayatın da tam olarak bu iki kelime üstüne inşa edilmiş bişey olduğunu bilenler, kararsızlık yükünü çoktan atmış olanlardır.
Doluya koysan almıyor, bu bardak hep yarım dolmuyorsa zor bir durumdur.
Zira iki ihtimali defalarca düşünüp doğru olanı seçmeye çalışmak vardır işin özünde.