karapara aklayıcı

entry1 galeri0
    1.
  1. Tanım: Rengi koyulaşmış madeni paraları parlatan kişiye verilmesi gereken sıfat.

    Küçükken ailenin bakkalcısı ben olduğum için, bakkal ilişkileri benden sorulurdu. Birşeyler almak için elime tutuşturulan parayı ve çabuk gel nidasını hiç unutmam. Bakkal amcanın bir kızı vardı, adını hatırlayamadım şimdi. O kız bakkalda olduğunda sıkılır, utanırdım. Sanırım hoşuma gidiyordu...

    Günlerden birgün bakkaldan alacakları alıp eve geldim ki, annem tuzu söylemeyi unutmuşum dedi. Hemen koşarak geri gittim tuzu alıp parayı uzattım. Bakkal amca paranın rengi koyulaşmış diye kabul etmedi. Oysa ki o parayı, paraüstü olarak az önce o vermişti. Özgüven eksikliğinin ve bakkal amcanın baskın karakterinin etkisi olsa gerek fazla diretmeyip kendi harçlığımda ki paradan verdim. Evde de kimseye söylemedim ki, fırçayı yiyen gene ben olacaktım...

    O zamanlar maddi durumumuz çok iyi olmadığı ve sık harçlık alamadığım için, o siyah para içime dert oldu, ama kantinde falan da kabul etmediler.

    Neyse, mahallemize yeni birileri taşınmıştı o aralar. Adam evi altında ki bodrumla beraber kiralamış, bodrumu da işyerine çevirmişti. Yanık mum kokusunun bir türevi sayılabilecek bir koku yayılırdı bodrumdan, pek hoş değildi yani. Bizde merak ederdik acaba ne yapıyorlar diye burada...

    Bu bodrumu iş yeri yapan adam insanlara sempatik görünmeye çalışan, iyi desinler diye iyilik yapan türden bir adamdı. Birgün o adamın çocuğuyla beraber olmanın da cesaretiyle merakımı gidermek için dükkana dalmıştım. Adam herzaman ki yapmacık sevecenliğiyle, gelin oturun bakayım dedikten sonra, mahallede yeni olmasından ötürü vakıf olmadığı konularda soru soruyordu. Yaptığı iş ise, bir firmanın üretmiş olduğu kaşık, çatalları vs. Parlatmaktan ibaretti...

    O vakit aklıma bu siyah para geldi, cebimden çıkartıp bunu parlatabilirmisiniz dedim. Adam alıp önünde dönen motorun kıllı diskine biraz değdirip verdiğinde para, artık kullanılabiecek durumdaydı...
    ..........................

    ilkokul beşteyim o zamanlar. Birgüm hoca 'kara para aklayıcı kime denir?' diye sordu sınıfta. Ben de söz alıp, yukardaki olayın da etkisiyle, 'eski paraları beyazlatanlara denir.' dedim...

    Hoca kahkayı atıp bana gerizekalı muamelesi yaptıktan sonra, doğru cevabı almak için; sınıfın örnek öğrencisi erkut a dönüp, sen bilirsin yavrum söyle de öğrensinler dedi. Bu da böyle bir anım işte.

    Not: @2 sen bilirsin erkut, söyle de öğrensinler*
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük