karantinada bol bol şarkı dinlerdim. video izlerdim. yemek yerdim. araştırma yapardım internetten. çok da sıkılmazdım ama sonra bu durum devam ede ede sıkılmaya başlamıştım. belki de sıkılıyordum ama farkında değildim. zaten 2 ay falan sonra dışarı çıkabiliyorduk ama gene de gezememek iyi değildi.
Bugün evimi yaktım, kitapları attım.
Yıkandım temizim artık.
Bugün çok giyindim çok pot yaptım.
Ütülüyüm jilet gibi bugün.
Siz de mi dostlarım, dedim.
Öyleyse düş sezar! bugün.
Karı kız etkilemek için teoman'dan yazıyorum. Tam bir ipneyim.
sevgilimle ayrılmama sebep olan günler serisi. bir süre uzak kalmak ve kendini sosyal medyaya atmasıyla aklının çelinmesi ve yeni hayatlara yelken açmasına sebep olmuştur bu durum. belki de zaten gidecekti bu bahane oldu diyebilirim ama sonucu değiştiren bir şey olmuyor.
çok şey aldı benden bu karantina.
karantina hayatımı pek fazla degistirmedi. anladım ki ben hep karantinadaymisim da haberim yokmuş. karantinaya alamadılar beni anlayacağınız. bir gün herkeslerin benim gibi olacağını söyleseler inanmazdım.
bir durum. karantina günlüğü falan kalmadı ne yazık ki. aslında buna ne mutlu ki demek lazımdı ama virüs bitmeden bitmiş gibi bir hale girince hal böyle oldu. 1 haziran'a kadar avmler açılmamalıydı bence.
Selam, bunu okuyan kişi belki bunu yıllar sonra okuyacak ve bu olayları yaşamamış olacak. Virüs için karantina önlemlerinden önce kendimi bir öğrenci olarak eve kapadım ve dışarı çöp atmaya bile çıkmadım. Yapımdır zaten evcimen bir insanım* Neyse efenim uzun süre geçti böyle sıkılma belirtisi yok ama geceleri müzik eşliğinde dolaşırdım bizim buralarda, gökyüzünü izlerdim parkta uzanıp. Bizim buralar güzel yerler serserisi falan yok. O duygusallığımı bir yöne doğru akıtırdım ben, ama karantina kötü yönde etkiliyor. içimde bir his büyüyor, güneşi, geceyi özledim. Günlerin hepsi benim için pazar günü olmuş durumda ve iyi alışkanlıklarımın çoğunu kaybettim. Ne kadar daha böyle gider bilemem ama yengeç burcu olmamın avantajını şuan iliklerime kadar hissediyorum. Millet kafayı tırtlatmaya başlar gibi hissediyorum. Zor bir süreci atlatacağız inşallah.
Torunlara böyle metro serisi gibi anlatacağım abartarak :)
inanılmaz bir şey. araba sesi yok insan sesi yok. istanbul'un göbeğinde güneşli bir ilkbahar havası, pazar öğle vakti ve pencerenizi açtığınızda sadece kuş sesleri var. çok ilginç bir şey. bizim mahallede değişik değişik öten kuşlar varmış yeni farkına vardım.
güya araba aldım il dışına çıkamıyorum, sahile inip balık avlayamıyorum, arkadaşlarla buluşup iki lafın belini kıramıyorum. her gün birbirine benziyor artık. pc başında tüneyip film izliyorum, limonlu zencefil çayı içiyorum sonra yemek sonra yine tüneme başlıyor. gelen işleri evden halletmeye çalışıyorum. ne kadar dengeliyim desemde olmuyor çıldiriciğim.