küçükken bana oluyor gibi olacakken, yendiğim, daha doğrusu yenmeye bile gerek kalmadan korkmadığım durumdur. yani, herkese aynı tavsiye uymaz belki ama, karanlıkta iken, mutlu, komik, güldürücü durumlarınızı aklınıza getirmeye çalışın. demek istediğim, karanlık zaten simsiyah olduğu için korkuyorsunuzdur, sakin olmazsanız, korkunuz alır yürür ve hep korkarsınız. karanlıkta iken, savunmasız olduğunuz hissi aklınıza geliyordur muhtemelen. ama öyle bir şey yok halbuki. daha önce aydınlığını bildiğiniz bir karanlık mekanında korkunuzu yenersiniz, bilmediğiniz yerin karanlığında ise, çok fazla hareket etmeden kendi kendinize ses çıkartın, varsın deli desinler, veya karanlığa girmek zorundaysanız, elinize sopa gibi bir şey alın.
bilinmeyenden korkmak demektir. karanlık tek başına korkutan bir şey değil bir mum bile karanlığı bitirebilir. asıl korkutan karanlığın içinde ne olduğunu ne olacağını bilmemektir.
Bir de dolu tarafından bakalım. karanlıklar çıkar aydınlığa ki karanlık olmasa aydınlık olmaz. ikisi de zıt kutuplar ama birbirlerini çok iyi tamamlarlar. gece gündüzün kirlerini örter. gündüz geceye sırlar, gizem, iyilik, kötülük, korku sen neyi yaşıyorsan ve yalnız kalınca neyi düşünüyorsan onu bırakır. yalnızlık karanlıkla kardeş olmalı!