Türkiye'de yapılmış gelmiş geçmiş en iyi polisiye dizilerinden biri olabilir kendisi. Daha 2. bölümdeyim ama bu hissiyatı verdi bana. Ancak bu dizi hakkında üzüldüğüm konu şu ki, maalesef hak ettiği değer verilmemiş. O kadar abartılan saçma sapan dizi varken arada kaynayıp gitmiş resmen. Ülke kaliteli iş sevmiyor; 10 bölümde de bitirmişler, bazılarının zoruna gitmiş demek ki. Neyse diziyi bitirince konusuyla alakalı daha detaylı analiz yaparım şimdilik hiçbir şey anlamadım ama olsun. Tek söyleyebileceğim insanı gerim gerim geriyor ve aşırı heyecanlandırıyor. Bu arada Uğur yücel ve Haluk bilginer siz harikasınız ya. Bir de Haluk abi bıyıksız ve saklasız çok garip oluyormuşsun, ama hala karizmasın o ayrı.*
Son olarak bu kadar geç keşfettiğim için üzgün, geç de olsa izleyebildiğim için mutluyum.
Edit: her şey siluetlerde gizli...
şimdiye kadar yayımlanmış diziler içinde en kaliteli olanıdır.trt bu diziyi reytingleri düşük gerekçesiyle 10.bölümünün sonunda yayından kaldırmıştır.halbuki bu diziyi izleyen kitle azımsanmayacak kadar çoktu ve gitgide kemikleşmiş seyirci sayısını arttırıyordu.yıllar sonra trt yaptığı bu hatayı anlayıp yine bir ahmet ümiteseri olan "şeytan ayrıntıda gizlidir"adlı polisiye diziyi yayımladı.ama hiçbir zaman bu dizinin kalitesinin yanına bile yaklaşamadı.bugünlerde tekrar izlemeyi istediğim dizidir.
Dizinin senaryosunu Uğur Yücel, Ahmet Ümit'in öyküsünün uyarlaması olarak yazmıştır. Konusu ise bir seri katilin işlediği cinayetler, bunu çözmeye çalışan emniyet ve çocukluktan beri arkadaş olan üç insanın bakışlarından hayatı anlatmalarıdır.
Dizinin ana karakterlerinden biri olan Nevzat (Uğur Yücel) yıllar önce işinde çok iyi olan ve sezgileriyle hareket etmeyi tercih eden bir komiserdir. Karısı Mualla (Naz Erayda) ile çocukluğunun geçtiği mahalleden tanışmaktadır ve birbirlerini o zamanlardan beri çok sevmektedirler. Ancak karısı Mualla dizinin ilk bölümünde tekrar harekete geçmiş olan seri katilin neden olduğu bir kaza geçirmiştir ve bu travma nedeniyle dünyayla olan iletişimini koparmıştır. Kocası Nevzat'la dahi konuşmamış, bu da Nevzat'ı alkol batağına sürüklemiştir. Yıllardan beri alkolün esiri olan ve mesleğinden uzak kalan Nevzat, katilin yeniden ortaya çıkması ve eylemlerine kaldığı yerden devam etmesi üzerine tekrar görevinin başına dönmesi ve bu cinayetleri çözmesi için çağrılır.
Dizinin diğer bir ana karakteri Ali (Haluk Bilginer) Nevzat'ın hem çocukluk hem de iş arkadaşıdır. Mesleğinde o da Nevzat kadar iyidir ancak Nevzat'tan farklı olarak o sezgilerini dinlemekten çok kanıtlar ve delillerle karar vermeyi tercih eden bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda bekar olan Ali'nin hayatında sayısız kadın vardır. Annesi Dürnev Hanım (Altan Karındaş) ise, deli dolu neşeli ve herkesin saygı duyduğu bir kadındır. Aynı zamanda hikâyenin anlatıcısıdır.
Çocukken Kalamış'ta beraber büyüyen üç arkadaştır Nevzat, Ali ve Fikret. Fikret (Köksal Engür) sancılı bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Buna neden olan olay da annesinin çektiği sıkıntılara daha fazla dayanamayarak herkesin ve de oğlu Fikret'in gözleri önünde kendini yakmasıdır. Fikret, çocukluğundan beri Mualla'yı sevmektedir ancak Mualla'nın tercihi Nevzat'tan yana olmuştur ve Fikret de çaresiz bir başkasıyla evlenmiştir. Karısı Saime katilin ilk ortaya çıktığı dönemdeki kurbanlarından biridir ve bu olay Fikret'i çok sarsmıştır. Diğer arkadaşları gibi polis olmamasına rağmen, Fikret de en az onlar kadar katilin yakalanmasını istemektedir. Maddi durumu oldukça elverişli olmasına rağmen Fikret koltuk değnekleri kullanarak yürüyebilmektedir ve bu rahatsızlığının tedavi ile geçme şansı yoktur.
ister oyunculuğuyla olsun ister senaryo ve çekimleriyle şu ana kadar izlediğim beni sürükleyen manyak bir dizi.
sonunu tahmin etmekte zorlandığım dizi.
kanalturk salı günleri tıpkı yeditepe istanbul ve yedi numara gibi bu efsane dizinin tekrar yayınına da başlamış. tuncay özkan'a teşekkür edeceğim hiç aklıma gelmezdi. eğer şaşıfelek çıkmazı'nı da yeniden yayınlamaya başlarlarsa söz tuncay özkan'ın istediği partiye oy vereceğim.
edit:şaşıfelek çıkmazını da veriyorlarmış son cümleyi yazarken ayağımı kaldırmıştım
eşine az rastlanır kalitede başarılı bir yapımdı karanlıkta koşanlar, benzeri ise zaten yoktur türk televizyon tarihinde... bu kadar baştan savma dizi arasında hak ettiği yeri bulmuş mudur, ne yazık ki hayır...