kaynağın ta kendisidir, bir parçası da daima içimizde var olan. insana korku ve kaygı vermesinin yanında karanlık şefkatlidir, gerçekçidir, onarıcı ve yenileyicidir. sonsuzluğuna akıl sır ermez. gözlerini derinliklerine diktikçe aydınlığa bile dönüşebilir.
Hep birşeyleri gizler, bazen gecenin sessizliğinde en yakın dostunuzdur, sizin göz yaşlarınıza şahit olmuştur. Mesela gölge görünmez karanlıkta ama görür gibi olursunuz bazen. Başınızı yastığa koydugunuzda, ışıklar komple kapandıktan sonra içinizede karanlık şeyler çöker, sizi derin yerlere sürükler, sanki uyanmak istediğiniz bir kabusmuş gibi kalkar ve gece lambasını acarsınız. Kovsanızda o düşünceleri, hep o ışıksız gölgelerde bekler onlar karanlıkla birlikte. Karanlık o yüzden kötüdür. Ama belkide yine karanlıktır size görmeniz gerekenleri gösteren ve siz sadece kaciyorsunuzdur.
tüm ruhların dinlendiği, sessizliğin her yere hakim olduğu özel bir an.
dolunayın aydınlattığı bir gece yarısı, yaşlı ormandaki ağaçların insanlara söyleyecekleri çok şey vardır.
evrenin oluşum maddesi olduğu söyleniyor.
big bang'den öncesi pek bilinmediği için karanlığın aslında enerjisi olan bir madde olduğu konuşuluyor.
lakin bu durumda ışık nasıl çıkmış veyahut gezegenler hangi alt yapıda oluşmuş biraz havada kalıyor ama bekleyip göreceğiz.
güvenli bir yerde olduğunuza eminseniz örneğin evinizde yatağın içinde gibi, insana huzur verir ve rahatlamanızı sağlar. eğer bilmediğiniz bir sokakta yürüyorsanız ve karanlıksa tam tersine huzursuzluk kaynağıdır, bir an önce aydınlık bir yere çıkmak istersiniz.
karanlık hakikatin kendisidir. Işık ve enerji hep sonradan gelir.
Evrenin varlığı enerjisiz boş bir kavram olmakla beraber karanlık olmadan ışığın varlığından da söz edilemez.
Enerji varlığını karanlığa borçludur bir bakıma.