oysa hayatın bir köşeye bırakıp gittiği küçük çocuğun yalnızlığıyla, çaresizce asılmaktır var gücünle. gözünden yaşlar bir bir damlarken aklına takılan acaba uyumuş mudur çelişkisiyle deliye dönmektir.
arkadan selma hünel'den bir ihtimal daha var parçası çalarken ortalık nuri bilge ceylan filmine döner. Yitip giden tüm geçmişi ve yaşanmışlıkları gelir kişinin gözünün önüne...
ah ah çok zordur. bilsem daha hızlı koşardım orada bir yerlerde beni beklediğini. bilsem sana benzeyecek daha sıkı kavrardım., ve asla bırakmazdım tıpkı senin gibi. oysa o an sen yoksun ve senin tezahürün sarıyor zihnimi, an an duraksıyorsun ve bir an öyle tamamen donuk kalıyor bedenin, daha da odaklaşıyorum sana, kaybediyorum kontrolümü ve sen artık eskisi gibi durmuyorsun.
Arka fonda Orhan Gencebay'dan bırakın da yaşayalım şarkısı çalar, gözünde canlanır koskoca mazi, depresyonun kollarında son sürat ilerlerken nerede yanlış yaptım diye düşünür, bulamazsın. Bulamadıkça daha çok asılır, daha çok ağlarsın...
alacakaranlık, gözlerden birer damla yaş süzülür, arkadan 'batarken ufukta bir akşam güneşi' çalar, kahramanımız diğer eliyle sigarasından bir duman alırken beyninde yaşanmış ve yaşanmamış tüm sekslerin muhasebesini yapar, gözyaşları sigara dumanına karışırken ortalık zeki demirkubuz filmlerine döner. yıkılan tüm ümitlerin ardından yalnızlığın en vurucu tonuyla çekilen ilk 31'dir bu, dertli, mağrur, ürkek...
arkadan selma hünel'den bir ihtimal daha var parçası çalarken ortalık nuri bilge ceylan filmine döner. yitip giden tüm geçmişi ve yaşanmışlıkları gelir kişinin gözünün önüne...
bunu yapabilen insan normal bir insan değildir. şahsım olarak karanlıkta korkularımın üstesinden gelmek için bonyo yapmıştım ama ve lakin bir insan karanlıkta ağlayarak mastürbasyon yapamaz.