köpekten bu kadar mı korkulur? başlık bile yetiyor. geçende rüyamda gördüm, çömelince köpek kaçıyordu. şu köpek korkusu ne bilinç altı bıraktı ne de üstü.
deyimsel anlamdaki "işte şimdi sıçtım"ın, fiziksel hale dönüşmesidir. ortamın karanlık olması ile ağız farkında olmadan bir melodiyi mırıldanmaya başlamıştır. bu bünyeye güç vermektedir. nabız orta seyrin üstünde, adrenalin hazırda bekleyip henüz damarlarda değildir. soluk alış verişler hızlı, kan basıncı yüksektir. ortam sessiz ve kendi ayak sesimiz bizi rahatsız etmeye başlamış ise, her an bir pislik çıkacakmış güdüsü, köpeğin aniden çıkması için yeterli daveti oluşturmuştur. köpekle göz göze gelindiğinde ;
"hmınıavrdnıskyyym" fiziksel olarak sıçmanın start verdiği andır. bu andan itibaren geriye dönüş yoktur. köpeğin çenesinden nasiplenilmemişse, en yakın sotede don çıkarılıp, temizlenilmelidir.
yaklaşık 5 yıldır oturduğum, geceleri köpeklerin egemenliği altına giren yer olan ayazağada sıkça rastladığım durum. sislerin içinden iri cüssesi, keskin dişleri ve sert bakışlarıyla ortaya çıkar. koşmayınız efenim (bkz: yakalarsam muck muck) (bkz: yakalarsam fuck fuck)
kaçma şansı olmayan durumdur. Onun dört bacağı vardır.
Yapılacak üç şey vardır. eğilmek (denemedim işe yarar mı bilmem) eğilip yerden taş alıyormuş gibi yapmak, ellerini havaya kaldırıp köpeğin üstüne yürümek. son iki seçenek kesin çözümdür. yerden taş alma numarasını yemeyen köpek görmedim. Bunlar Sadece şehirlerde sokaklarda dolaşan köpekler için geçerlidir, Kırsal bölgelerde, köylerde hiç birini denemeyin onlar yemez. Oralarda yalnız dolaşmanız gerekiyorsa elinizde sopa bulunsun, vurmanız gerekmez köpeğin görmesi yeterlidir (hayvan haklarını mesajımı da verdim).
diğer adı tinercidir. onlar da insan, onları da sevelim laga lugası yapmayın sikerim. ben gece karanlığında, kafası bi dünya elinde bıçakla, bayan taciz eden varlığa insan demem.