Yalan doğrudan karanlık aydınlıktan kaÇar güneş yanlızdır ama etrafına hep ışık saÇar üzülme kaderisine doğruların yalnızlık kargalar sürüyle kartallar yanlış uÇar.
karanlık mutlak varlık olan yokluktur. fakat bunun içine en ufak bir ışığı bıraktığınızda o varlık yokluğunu kanıtlar. ışığın olduğu her yerde umut vardır karanlık da yokluk olan varlıktan çok yokluk olmaya mahkumdur.
karanlık hakikatin kendisidir. Işık ve enerji hep sonradan gelir.
Evrenin varlığı enerjisiz boş bir kavram olmakla beraber karanlık olmadan ışığın varlığından da söz edilemez.
Enerjinin sağlaması karanlıktır bir bakıma.
''Işığın olmadığı yer mi karanlıktır; karanlığın olmadığı yer mi ışıktır?'' sorusunu doğurur, ki, varlıktan öncesine kadar gider bu sorun. Dolayısıyla cevap belirsizleşir. Sakın ola, ''Varlıktan önce karanlık vardı.'' gibi bir kesinliğe düşmeyelim.
karanlık diye bir şey yoktur. elle tutulmaz görülmez ölçülemez varlığı ispat edilemez. karanlık ışığın olmadığı durumlarda oluşan bir durumdur. tamamen soyut bir kavramdır.
gereksiz sorulardan biri daha. beyaz mı daha üstündür siyah mı, yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk yumurtanın anasını ağlatır mı, bir taşla iki kuşun pekmezi akıtabilir mi, kendi cevabından başka kimsenin cevabının dinlenmediği sorulardır. öyle olsaydı şimdiye bu soruların cevabı belli olurdu. hepimiz inatçı olduğumuz için kendimizin en doğru cevabı bulduğunu varsayıyoruz. ne farkedecekse.
Karanlık daha kötüdür, boğar sizi, kulağınızın dibinde çığlık atar, yalnızlığınızı, pişmanlıklarınızı, hatalarınızı vurur yüzünüze. Terlersiniz, boğazınıza söyleyemediğiniz kelimeler takılıp kalır, özlersiniz aydınlığı biraz ışık istersiniz karanlıktan, vermez. Aslında siz değil karanlık yemiştir kafayı.