bir sagopa kajmer parçası.
lirikal bazda yine tavan yapmış.
sagopa:
Lokomotif hayallar birbirine bağlı, dağlı sevdalar istanbul sokakları boyunca yamalı, pislik dolu köşelerde nöbetleşe tutulan nöbet seansları dağaç ipekçiler ve sonraki güne hazırlık provaları. Nara sesleri gece 2 ayazında yankılanırken Yanki, suvarilerin ıslık sesleri, ceplerinde sustalı yasakları dert arayan hain bakışları çatık kaşları sonrasında gelen nedensiz saltanat savaşları. Annelerinin evdeki aşkları gelmeyince dökülen real göz yaşları içten dizilere sarılışı, düşündürürken hata yoluna adımlarımı atış hızımı, razı mı razı benim derim keserim şeytanın gazını. Var mı boş cadde ortası yak cigaranı dumanı uçuşurken gökyüzüne özgürce bak orda kalakaldın kalabaklıklardaki yabancısın bak önüne güven sözündeki güvenini bil loş aydınlık ortası körle gözlerin de doğaya rehine. Unutma bakire değilsin dünya keranesinde, rahibelik boşa sunulan varyete koy sepete, peçeteye sarılmış ümitleri sal derin nehirlere.
Nakarat:
Uzun yollar da biter
Ardına mesafeler hoşçakal demekle yetinir
Batan güneşle kararır manzaralar
Göz gözü görmez olur ovanda.