karanfil

entry122 galeri33 video1
    1.
  1. aşure yenirken "insallah benim tabaga" gelmemiştir diye dusunduren bitki
    10 ...
  2. 2.
  3. kebapcıdan cıkarken kasadaki adam tarafından elinize tutusturulan sey
    2 ...
  4. 3.
  5. agizdaki kötü kokuyu * alan bitkimsi..
    1 ...
  6. 4.
  7. genelde soğan veye sarımsaklı ağır yemekler sonrası ağıza atılan bitki.
    1 ...
  8. 5.
  9. -güzel kokulu, değişik renklere sahip bir çiçek.
    -yurtdışında özellikle hindistan'da yetişen bir ağaç ve bu ağacın ince, uzun, kahverengi meyvesi.
    1 ...
  10. 6.
  11. omayra kitabından enfes bir murathan mungan şiiri;

    Kulağında karanfil taşıyan halkımın oğulları
    Atlanın gidiyoruz.
    Buğulu bir şafak vakti yeniden düşüyoruz yollara
    Eski zamanlarda olduğu gibi
    Dersimiz tarih.Unutmayın kaldığımız yeri
    yenilmedik daha

    Masal alın koynunuza.Belki dönmeyiz uzun zaman
    Masalllar hatırlatır size doğduğunuz yeri
    ilişkiler iklimini
    çocukluk taşınabilir bir şeydir
    alınsa da elinden geçmişi.

    Tütün ve tarih koyun torbanıza.Kekik ve dağ ateşleri
    Şafağın bin yıllık anlamını, suların ve çağların sesini
    ezberleyin, bilinmez otların adını hatırda tutar gibi,
    Ten rengi aya bakın son defa
    yani geride yaşanmış ve yaşanacak bütün yaz geceleri

    kaçak aşıkları, uçurum bakışlı firarları, mağrur eşkiyaları
    saklar gibi
    kilitleyin yüreğinizin kalelerini
    Anka ve Anahtar, ikinci bir emre kadar
    Kaf Dağının ardına gitti

    Kulağında karanfil taşıyan halkımın oğulları
    Toplayın çadırlarınızı.Eski zamanlarda olduğu gibi
    Çığ geliyor.Çağ çöküyor.
    Gidiyoruz.
    Dudaklarınıza ninni, ıslık ve destan alın
    siyah sünnet çekin gözlerinize
    Alıcı kuş telekleriyle
    Ki ışısın yaprak yeşili gözlerinize kıstırdığınız
    farz olan öfke
    çapraz asın tüfeklerinizi
    çağın dışına sürdüğü eski masallardaki
    eşkiya resimleri gibi
    yurdundan ve yüzyılından
    kovulmuş çocukların tarihinde
    gelenek kimi zaman başkaldırma biçimi...

    Teni tarçın kokulu halkımın oğulları
    Atlanın.Bizi bekliyor ay akşamları
    daha yola çıkmadan eksiksiz anlatın çocuklarınıza
    aklınızda kalanları
    ağızlık, tesbih ve tabaka bırakın
    yolları ayrı düşmüş arkadaşlara
    belki görüşemezsiniz bir daha
    yükse kuşlar dorukları sever
    ölümse çıplak kaldığı dağları

    Atlı bozkırların sararmış hülyalarını
    eski sözcüklerin yüklü çağrışımlarını
    yanınıza alın.
    Sabahı karşılayın her günkü sabahı
    gülümseyin yüzünüzün sığmadığı kuşlu aynalara
    mayın diye gömün yüreklerinizi
    ölülerinizi verdiğiniz toprağa
    vedalaşın denkleri toplanmış geçmişinizle
    unutmayın göçmen tarihlerden, yerleşik zulümlerden
    geçilerek varıldı yüzyılın eşiğine
    sonra gece nöbetçilerinin yüksek rakımlı yalnızlığını alın
    yalnızlık kullanışlı bir şeydir, bazen iyi gelir
    gerektiğinde yalnız olmayı bilmeyenlerin
    inanmayın beraberliğine
    sonra sabır.Mazlumların ve bilgelerin bize tarihsel
    emanetidir,
    her yerde yeni anlamlarıyla denenir.
    Ve her çağın hurafeleri vardır
    kurban alır, kurban verir
    Geçer devran, takvimler el değiştirir.Gün gelir zulüm de göçer
    Zaman örter her şeyin üstünü
    Uzağı gören çocuklar bilir gelecek uzun sürer....

    Atlı ay akşamları
    Sönmüş yanardağlar.Gecenin ormanında
    ilerleyen ölülerin rüzgarı
    yanık fısıltılar...
    gelecek günlerin düşünü kuran
    kaç tarih çadır kurup sökmüş burada
    yalnızlık kalmış yadigar
    bir de gökyüzü
    gökyüzünün mayınları yıldızlar
    hem saklar, hem açıklar
    çoban yıldızı, samanyolu, kervankıran
    kapı komşumuzdu burada
    gittiğiniz yerde de parlak mıdır bu kadar?

    Şimdi menzili yurt tutanlar
    ne yollar, ne yıllardan geçeceksiniz
    çiçek atın yenilmiş asilere
    güvenin her çağda ve her yerde
    uzakları iyi bilen çocuklara
    kenar adamlarına, ateş insanlarına
    birliğiniz dağılmaz göç yollarında
    ey gurbete çıkmış halklar

    Atlı ay akşamları
    kalın şayak bir gece, esiyor rüzgar
    gidiyoruz geleceği olmayan bir yere
    ardımız sıra esiyor ölülerin rüzgarı
    daha şimdiden başka yerlere gömülenlere
    gidiyoruz kalın şayak bir gece
    geride ne çadırlar, ne tarih, ne saltanat
    yalnızca rüzgarın sesi bizi uğurluyor.

    Ay vurmuş alnına bütün ölülerin
    yatıyorlar kimsesiz koyaklarda
    ilk vuruldukları sıcaklıklarıyla
    sanki dokunsalar birinin omuzuna
    hep birden, her şeye yeniden başlayacaklar
    ilerliyor gece, geçiyor ay
    nesnelerin boşalan dünyasında
    yer değiştiriyor aydınlık, tarih, mevsimler
    kimsesiz koyaklarda ölüler ve ay

    Kulağında karanfil
    Teninde tarçın
    Gözlerinde göç var
    Döner bir gün Anka
    Kilidinde döner anahtar
    1 ...
  12. 7.
  13. bir orhan veli şiiri. şöyledir:

    karanfil

    Hakkınız var, güzel değildir ihtimal
    Mübalâğa sanatı kadar.
    Varşova'da ölmesi on bin kişinin
    Ve benzememesi
    Bir motorlu kıtanın bir karanfile,
    «Yârin dudağından getirilmiş».
    3 ...
  14. 8.
  15. kullanım alanı oldukca genis bir bitkidir. agrıyan disin ustune konuldugunda dis agrısına iyi gelir. cay demlerken icine attıgınız karanfil caya hos bir tat ve koku verir. eskiden dugunlerde gelinlerin boynuna ipe dizilmis karanfiller takılırmıs. *
    tulbentlerin kenarına karanfil isleyenler de gorulmustur. hos gorunur ve de guzel guzel kokar. :)
    1 ...
  16. 9.
  17. çiçekcilerden alınanların asla kokmadığı evde emek verilerek yetiştirilenlerin ise harika bir kokuya sahip olduğu çiçek.

    (bkz: hercai karanfil)
    0 ...
  18. 10.
  19. aşkın nur yengi'nin hesap ver albümünde yer alan şarkılardandır. sözler: sezen aksu, müzik: sezen aksu - uzay heparı'ya aittir.

    ah benim orselenmis incinmis karanfilim
    bir sessiz ciglik gibi
    kirmizi masum narin
    bu urkek bu al durus
    soyle neden bu vazgecis
    ne oldu umitlerine
    bu ne keder bu ne ic cekis

    sanki ozgurluk kadar guzelsin
    sevgi kadar ozgur
    o guzel basini uzat goklere
    gul guneslere gul
    kirilma, kusme sen yine bir siir yaz
    cok degil inan az kaldi az
    bu kadar erken susma biraz bekle
    aglama, aglama gul biraz
    2 ...
  20. 9.
  21. denizcilikte pruva ve grandi direğicundaları arasındaki tel halata denir.
    0 ...
  22. 10.
  23. 11.
  24. kızılay metro istasyonundaki bir çıkış sokağı.
    0 ...
  25. 12.
  26. ne kadar kıpır kıpır melodisi olsa da hüzünlü sözleri nedeniyle efkarlık şarkı. tabi ruh haline göre ya sadece melodiye ya da sözlere odaklanırsınız.

    Başın alıp gittiğinde yağmurlar küstü bana
    Bir daha yağmadılar coşkuyla *
    0 ...
  27. 13.
  28. karafil kişinin kendine olan öz saygısını ve güzelliği ifade eder.
    0 ...
  29. 14.
  30. 152 evler kampüsünün yanında, sucuklu yumurtası harika olan bir zamanların güzel kafesi.
    0 ...
  31. 15.
  32. Karanfil ağacının çiçek tomurcuklarından elde edilir. Odunumsu,siyah renkli bu tomurcukların güzel kokusu vardır.Acımsı ve ekşi bir tada sahiptir. Çiğnendiğinde nefesi taze ve temiz tutar. Hindistan'da yemeklerde çokça kullanılır. Avrapa'da daha çok turşu ve reçellere çeşni katmak için ,bazen de tatlılarda kullanılır. Karanfil ağacının anavatanı Molucca Adaları'dır.
    0 ...
  33. 16.
  34. 17.
  35. uykuyu açtığı söylenir.
    0 ...
  36. 18.
  37. karanfil
    dördüncü nesil yazar ayrıca hoş bir çiçektir.
    Bugün: 1
    Bu hafta: 1
    Geçen Hafta: 0
    Toplam Entry: 11
    Toplam başlık: 3
    0 ...
  38. 19.
  39. yanık yanık kokabilen bir şey..

    hep nedense tarçını da yanında çağrıştıran.
    0 ...
  40. 20.
  41. gün olupta geleceksen
    usul usul gün yağarken
    gözlerinde karanfiller
    açacaklar tutuşup yine

    şarkısı da, kırmızısı da, kokusuda çok sevilen çiçek.
    1 ...
  42. 21.
  43. kısa bir süreliğine de olsa, diş ağırısı na birebir gelebilen, geniş spektrumlu bir bitki.
    1 ...
  44. 22.
  45. bir ahmet haşim şiiridir:

    Yârin dudağından getirilmiş
    Bir katre âlevdir bu karanfil,
    Rûhum acısından bunu bildi!

    Düştükçe, vurulmuş gibi, yer yer
    Kızgın kokusundan kelebekler,
    Gönlüm ona pervâne kesildi...

    orhan veli abimizin, bu kaygısız sanat kaygısına ayar verdiği şiir iş bu başlığın ilk sayfasında yazılmış olup, daha önce dikkat etmemiş yazarların dikkatine sunulur.

    tamam, sanatta sosyal konular falan. ama bu şiire dokunmasaymış keşke orhan abi. ne dediğine haksız diyebiliyor insan, ne de bu şiirin tadına doyası bakabiliyor.
    6 ...
  46. 22.
  47. "uzay heparı sonsuza" albümünde mustafa ceceli tarafından yeniden yorumlanmış..
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük