karamazov kardeşler

entry65 galeri7
    65.
  1. --spoiler--
    Yakınlarımı nasıl seveceğimi hiçbir zaman bilemedim. Bence özellikle yakınlarını sevmek, yabancıları sevmekten daha zordur.
    --spoiler--
    1 ...
  2. 64.
  3. Bi tırcı arkadaşım vardı, tırla avrupa yolculuğuna çıkmıştık, zeki bi adamdı, çok ilgiliydi, o kitabı ona da okumak suretiyle o yolculukta okumuştum. Başkasına anlatmak zorunda kalınca kitabı anlamak gerekiyo...o yüzden pek çok şeyi hala hatırlıyorum, ama bi kez daha okusam fena olmaz, çünkü üstünden çok yıllar geçti.
    1 ...
  4. 63.
  5. 3 kere başlayıp karakterlerin kim olduğunu unuttuğum için bıraktığım kitap.
    Okuyacak bir şey bulamazsam tekrar denerim...
    1 ...
  6. 62.
  7. fyodor dostoyevskinin son kitabı. 4 ay içinde sadece 217 sayfa (kitap 1025 sayfa) okuyabildiğim (fazla ayrıntıya girdiği için kitap yoruyordu), "mutlaka bitireceğim" dediğim kitaptır aynı zamanda. muazzam bir kitap. kitabın beni anlattığını düşündüğüm alıntısını aşağıya bırakıyorum, kitabın nasıl bir şey olduğuna kendiniz karar verirsiniz artık.

    --- spoiler ---

    “mucize gerçekçide hiçbir kaygı uyandırmaz. gerçekçide iman uyandıran mucize değildir. gerçekçi, zındıklık yolunu tutmuşsa, bir mucize görse bile kendinde buna inanmamasını sağlayacak güç ve yeteneği bulur. mucize yadsınamaz durumda bile olsa boyun eğmez; duygularına sırt çevirir. kabule yanaştığında ise bunu mucize saymaz, şimdiye kadar bilmediği bir olay olarak görür. gerçekçinin imanı mucizeden doğmaz; iman, mucizeleri doğurur. böyle kimse bir kere iman edince artık kendi gerçekçiliğinin zorunluluğu olarak mucize olanağını da kabul etmek zorundadır. havari thomas, görmeden inanmayacağını söylemiş, gördükten sonra, "rabbimsin, tanrımsın!" demişti. inanmasının nedeni mucize miydi? herhalde değil; inanmak istediği için inanmıştı. hatta belki, "görmeden inanmayacağım," dediği zaman bile varlığının en saklı köşesinde tümüyle iman etmişti.”

    --- spoiler ---

    gerçekleri böylesine tokat gibi suratıma vuran kimse olmamıştı...
    4 ...
  8. 61.
  9. romanda üç ana kimlik, bir de yan kimlik vardır. bu üç kimliğin üçü de aslında insanın ta kendisidir. dmitri'nin fiziksel tutkusu ve taşra kimliği, ivan'ın entelektüel enerjisi, alyoşa'nın ise uhrevi yönü. dördüncü kimlik yani smerdyakov ise her insanın içinde gizlediği sosyopat yönüdür. üç ana karakterin yanında dördüncü olan insanın sönümlemeye ve gizlemeye çalıştığı en aşağılık kimliğidir. böyle derin bir romandır karamazov kardeşler.
    0 ...
  10. 60.
  11. içerisinde (bkz: büyük engizisyoncu) gibi bir bölümü bandıran dostoyevski'nin en büyük romanı. Bir romanı iyi yapan şeyler biraz teknik değerlendirme de içerir, kısmen akademinin alanına girer, tartışılır durur. Ancak bir romanı büyük yapan kitleler ve düşünürler üzerindeki etkileridir, zamansızlığıdır. işte bu sebeple karamazov kardeşler yazılmış en büyük romandır.
    0 ...
  12. 59.
  13. ulan " (bkz: dalton kardeşler)" gibi bir şeydir zaaar deyip kütüphaneden aldığım, sonrasında daha lise 2 de tüm dostoyevski kitaplarını bitirmeme sebep olmuş kitap.
    2 ...
  14. 58.
  15. Hayattan pek çok şey öğrenen insanlar, neşeli ve masum kalamazlar.
    3 ...
  16. 57.
  17. Dostoyevski'nin son romanıdır.

    --spoiler--
    Vız gelir hakkımda düşündükleriniz. Çünkü sizler benden daha aşağılıksınız!
    --spoiler--
    0 ...
  18. 56.
  19. 55.
  20. mümkünse suç ve cezayı okumadan önce okunmasını önerdiğim, dostoyevskinin uzun metrajlı romanıdır.

    özellikle kitabın sonuna geldiğinizde, mahkeme sırasında, smerdiyakov'un ruh kişiliği üzerine tahlil kısmındaki tespitler; ya dostoyevski buraları yazarken sıkılmış, sallamaya başlamış hissi uyandırıyor.

    Smerdiyakov ve Dmitrinin suçlu olabilecek 2 kişi olduğunu anlatırken,

    giregori zaten olamaz adamcağızı öldürüyorlardı,
    Giregorinin karısı hiç olmaz, sahibine ihanet mi edecek?
    Alyoşa zaten olmaz dindar çocuk.

    E o zaman iki kişi kaldı smerdiyekov ve dimitri diyip konuyu bu ikisinin üzerine yıkmıştır. Daha derinlemesine tahlil ve vay amk dedirtecek tespitler bekliyor insan.

    iş bu yukarıdaki sebeplerle bir suç ve ceza değildir. Bellki ki dostoyevski, suç ve cezayı daha severek yazmıştır.
    1 ...
  21. 54.
  22. Ersin korkutun kromozom kardeşler diye telaffuz ettiği kitap.
    0 ...
  23. 53.
  24. Kült kitaplar üzerine konuşmak,yazmak sıradan olan biz okurlar için zor zanaat yalnız yıllar önce okumuş pek anlayamamıştım.Bana Slav milliyetçiliği bir yana Hristiyanlık (ortodoks)üzerine yoğunlaşması çok sıkıcı gelmişti.Tekrar okumadan bu kitap hakkında yargıya varmak tabiki haddimize değil.
    0 ...
  25. 52.
  26. Gruşenka komiserin ayaklarına kapanıp yalvarmaya başlayınca içine çekecek kitaptır.
    0 ...
  27. 51.
  28. 50.
  29. Sarhoşun mektubu gibidir. iyi kitaptır.
    0 ...
  30. 49.
  31. en beğendiğim karamazov kardeşler çevirisi ergin altay'ın çevirisi olmuştur.
    0 ...
  32. 48.
  33. KARAMAZOV KARDEŞLER VE DOSTOYEVSKi'NiN BÜYÜKLÜĞÜ

    Karamazov Kardeşler neden büyük bir romandır? Bana göre, ivan Karamazov sayesinde. (Tek faktör değil, en önem verdiğim faktör anlamında.) Çünkü Dostoyevski için aslında eleştirilecek, yenilmesi gereken, kötü olan ivan'dı, Dimitri değil. Dimitri Karamazov, suç işleyen, düşkün biriydi ama suçunun cezasını çekmek istedi, çırpınmadı, babasını öldürmemişti ama bu suçtan suçlandığı mahkemede kendini savunmadı, var gücüyle acı çekmek, çektiği acıyı başka günahlarının bedeli saymak, giderek tüm insanlığın suçlarının bedeli saymak istiyordu. Dimitri böyle epik bir karakterdi. O suç işleyen, şehvet ve güç peşinde biriydi, işlemediği suçtan tutuklanınca acı çekmek isteyerek kurtuluşa ulaştı.

    Peki ya ivan? ivan eylemsel olarak kötü değildi, suç işlemiyordu. Ama düşünceleri nedeniyle suçluydu. Yazı zaten uzun, daha da uzun olmaması adına açmak istemiyorum. Dostoyevski bize eylemsel suçlunun değil, düşünsel suçlunun inançtan uzak olduğunu anlatmak ister Karamazov Kardeşler'de. Katılabilir ya da katılmayabiliriz. Ama kitapta en ilgi çekici nokta ivan ile Alyoşa'nın felsefi tartışma yaptığı bölümdür. ivan'a karşı yazılan kitapta ivan'ın argümanları kitabın bitimine kadar hala çürütülmeden, güçlü biçimde kalır. Düşünsel olarak kazanan ivan olur. Alyoşa'dan daha ikna edicidir. ivan düşünceleriyle suçludur, kurtuluşa eremeyecektir. Ama mantık ve akıl açısından "haklı" gözüken odur. Buna rağmen inanç yine de nasıl ayakta kalır ve savunulur olur? Bunu da Dimitri ve Alyoşa'da görürüz.

    Yani Dostoyevski o çift kişilikli, diyalektik karakterine uygun olarak müthiş bir nesnellikle sergiler ivan'ı. Onu karikatürize etse, itici gösterse, fikri olarak da yenilmiş kılsa, kitap bir propaganda metni gibi kalırdı. ivan Karamazov'un fikirlerini, nihililizmini ve itirazlarını kitabı okuyup görün isterim. Aydın ivan, fikirde güçlüdür ve haklı olduğu izlenimini uyandırır. Dostoyevski buna rağmen onun gibi düşünmeyen biriydi. Karşı görüşün bu kadar güzel ve hatta onu savunurcasına sergilendiği metin edebiyatta yok gibidir, sayılıdır. Her iki pozisyon da saygıdeğer biçimde sergilenir kitapta. inanma-inanmama gerilimine dair edebiyat tarihinin en güçlü metni Karamazov Kardeşler'dir.
    2 ...
  34. 47.
  35. yukarıdaki entry refere etmek gibi olmasın ama tekrar okuma isteğiyle dolup taştım. dostoyevski nin cümle aleme "yalansınız!" deme şekline hayran kaldım. büyüksün adam.
    0 ...
  36. 46.
  37. kitapta bir kişinin çok isimle anılmasının sebebi bizim adı mehmet ali olan bir kişiye mali memoli memo gibi isimler takmamız kadar normaldir. tabi çeviri öyle değil fakat bu durumu çok yadırgayan var örnek vermek istedim.
    1 ...
  38. 45.
  39. bu kitabı okuyup da sevmeyen olunca ciddi anlamda şaşırıyorum. şu dünyada gökten indiği iddia edilmeyen tek kutsal kitaptır.
    3 ...
  40. 44.
  41. Bu kitabi anlayabilen var mi cidden? Zevkle okuyabilen var mı? Yoksa hepimiz Dostoyevski okuyup havali oldugumuzu mu dusunuyoruz? Bir karakterin 10 tane ismi var ve surekli farkli isimle zikrediliyor. Kimden bahsettigini asla anlamiyorsunuz bir sure sonra onemsemiyorsunuz ve bos bos okumaya devam ediyorsunuz.
    0 ...
  42. 43.
  43. ... " insanlığı seviyorum dedi ama ilginçtir ki insanlığı bir bütün olarak sevdikçe, insanın kendisini daha az seviyorum...''
    5 ...
  44. 42.
  45. sonu biraz daha net bitebilirdi diye düşünsem de kesinlikle okuduğum en iyi beş roman arasındadır.
    4 ...
  46. 41.
  47. okumayı planlayanlar karakterlerin isimleri konusunda zorluk yaşayabilirler biraz araştırma yapıp okumaları ve morallerini bozmamaları önerilir.

    özellikle ilk 300-400 sayfadan sonra daha akıcı bir hale bürünür kitap.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük