huzur bulmaktır. asosyaller daima kaliteli insanlardır. herkesle enseye şaplak, göte parmak olmazlar. karaktersiz insanları da, iyi teşhis ederler. kişisel donanımları fazladır ve bu yüzden de, her ortama dalmaya ihtiyaç duymazlar.
karaktersiz adam genelde cahil adamdır, cahil adama laf anlatmak ise zordur, ya cahil olman gerekir ya da sineye çekmen. bir durum daha vardır aslında ama onun içinde çok akıllı olmak gerekir, o an karşındaki insan gibi olabilmek. en iyi çözüm ne derseniz, siz cahil olmayın derim.
zordur. ya içindesindir çemberin ya da dışında mı yer alacaksın diye bir şarkı var ya ona benzer biraz da bu durum. pekçoğunun kafasında kırk tilki, kırkının da kuyruğu birbirine değmez. oysa tek istenilen kişiliğe benliğe biraz olsun saygıdır ama mümkün değildir. kabul etmek zorundasındır üç kuruşluk ilişkileri, boyalı saçları, yüzüne gülüp arkadan konuşmaları *... sosyal olmak bu boşluğun içinde yer almaktır. gruba ya dahilsindir, ya dışarıda. sosyal olmak benim karşılaştığım ortamlarda başkalarına tepeden bakmak, kendi kişiliğini bırakıp genelin yanlış olan doğrusunu yaşamak, kafayı boş bırakıp kendini janjanlı ambalaja sarmaktı. sürekli bir güvensizliğin var olduğu ortamda maskelerle dolaşan insanların arasına yalnız olarak katılmaktır.
güvenimi kıran tek bir insandan uzaklaşmak isterken etrafımdaki herkesten uzaklaştığımda fark ettiğim olaydır. kendimi eve kapayıp dünya ile bağlantımı kesmiştim. dışarda herşey onu hatırlatırken canım yanar diye yaralarımı kendim sarmaya çalışmıştım sonuç ise asosyal olmama sebep olmuştu.
efendim mağlumunuz insanoğlu çiğ süt emmiş; ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. içinizde çakallık, kurnazlık, çıkar gibi dünyevi duygular yoksa çevrenizdekilerin esas amaçlarını, size yapılanları hemen anlamıyorsunuz. lakin bunlar farklı kişilerce de tekrarlanıp ayyuka çıkınca mecburiyetten uyanıyor, kendine geliyor insan.
birbiri ardına yapılan terbiyesizlikler kişinin insanlara bakışını değiştirip güven kavramını ortadan kaldırıyor. güven olmayınca yeni insan tanıma şevki kalmıyor, eskiler zaten verdiği zararla elenmiş, hayatımızın odak noktası olmaktan öteye, daha öteye atılmış..
ekle sil, ekle sil yaparken bir de bakıyoruz ki çevremizde kimse kalmamış.
giderek yalnızlaşan ve haliyle de asosyalleşen bir hayata merhaba diyoruz.
herkes mi karaktersiz, tabii değil ama bugüne kadarki deneyimlerinden ağzı yanmış insanlar karakterli arkadaşa, sevgiliye, komşuya vs. vs. sahip olmanın bir ütopya olduğunun da bilincindedir. bu yüzden de tercih edilmiş bir asosyallik hakimdir hayata.