çok beğendim hatta izledikten sonra üçüncüsünü rüyamda çektik cem yılmaz abimdi filmde. benimki o kadar güzel olmadı tabii bilinçaltım çöp.
ama gerçekten zaman kaybı denildiğini görünce gülesim geliyor. leblebi gibi film yapmış adam bi saatte bitiveriyor çok da hoş. ali baba yedi cüceler e göre çok çok güzel. güldürü az ama yok değil.
ikisini de sırf cem yılmaz'ın hatırına izlediğim ve çok hoşnutsuz olarak ekran başından ayrıldığım kısa filmler serisi.
özetle söylenecek olursa "kara" var, "film" de var ama komik yok... Güzel düşünülmüş bir konseptin üzerine bina edilmiş yanlış senaryolardan oluşan bir proje.
ikinci kısmındaki filmleri izledikten sonra ilk kısım için yazdığım eleştirileri bir daha okuyup ya ben yanıldım mı acaba diye tekrar izlediğim film serisi.
Öncellikle ilk bölümdeki iki filmi eleştirirken sonuç kısmına aynen şöyle yazmışım:
"Gelecekteki serisi daha başarılı olabilir. Hayatta hiçbir zaman ön yargılı olmamak lazım ama bu hayatta aynı zamanda herkes eleştirilebilir olmalıdır. Cem Yılmaz'da bundan bağımsız değil bence. "
Nitekim ikinci serideki filmleri çok başarılı buldum. Bir kere bu iki filmde tam olarak orta metraj filmlerdi. Özellikle çoğu kişi "Deli"yi daha çok sevmiştir eminim ama ben "Emanet"i daha fazla beğendim. O didaktik göndermeler son derece yakışmış ve sistemin kişeleri döndürme biçimi de güzel gösterilmiş. Hatta "Black Miror"un ilk sezonunda da buna benzer bir bölüm vardı. Orada aldığım tadı verdi bana. Bu arada "Deli" de iyiydi. Ama "Deli" bana sanki senaryo hazırlanırken o son sahne önce yazılmış kalan herşey sonradan işlenmiş gibi bir tad verdi.
Sonuç olarak karakomik filmlerin ikinci projesi oldukça başarılıydı hatta keşke ilk olarak bu iki film öncelik alsaymış.
Bu arada ilk serideki filmlere tekrar baktım. Yok yani bu başlıktaki ilk entrymde ki eleştirilerin arkasındayım hala. ( #42329374 )
Cem Yılmaz kendi söylemlerinde de belirtiği gibi Sadri Alışık'ı örnek alıyor kendine. Ancak bunda şöyle bir sorun var. Sadri Alışık komedi de hiç Cem Yılmaz kadar derin olmadı. Yani komediyle drama arasındaki makas farkı onda daha azdı. Oysa Cem Yılmaz'da komediyle drama arasındaki fark çok fazla. Bu yüzden de seyircisini özellikle bu tarz işlerde bölüyor.