sakarya dan yola çıkıyorum. bolu, karabük, samsun, ordu, giresun, gayet güzel insanlar.
hele bitki örtüsü, hava muazzam.
sonra devam ettikça insanlar ve hava acayipleşiyor. oraları hızla geçiyorum.
aslında güzel olmaktır ama bazı yerleri kendilerini ve davranışlarını çirkinleştirmek için elinden geleni yapıyor. özellikle bi kaç şehir var ama boşver şimdi.
sanki doğal olarak bağıra bağıra konuşmak gerekiyor. sessiz bir laz, pembe bir kutup ayısı kadar nadir, mutlu ve evli bir erkek kadar hayret uyandırıcıdır.
yeşilin koyusuna, dağların yamacına, suyun serinine, insanın hırslı ve azimlisine maruz kalmaktır. 26 yıllık karadenizliyim pek bi numarasını görmedim. şöyle renkli gözlü egeli bir oğlan bulsakta vuruşsak, ay pardon evlensek.
Sözlük anlamı - yırak: ırak (uzak)
Bu söz türk patent kurumu'nun 756212 nolu başvurusu ve kayıt numarası mucibince gayseri yöresine aittir. Kesinlikle kopyalanamaz ve izin alınmadan kullanılamaz :-)
benim dedelerin ve ninelerimin hepsi karadenizli,pontos denizinin her yerinden.
dede-nine batumlu,ata trabzonlu, dede mecidiyeli ,nine tulçe doğumlu. büyük dedemler ninemler kırımlı.
kırım'dan olanının bir hariç hepsi e-devlet kayıtlı.
rahmetti babam karadenizli gördün mü kaç derdi annem kurban kestik seni trabzonlulukdan kurtardık diye şaka yapardı...
uzak durun ..benden söylemesi.
daha sonra öğrendim ki kırım'da onlarca laz ailesi varmış tatarlaşmış, trabzon ve batum'da da tatarlar lazlaşmış ,trabzon'da ki tatarlar'ın çoğu karadenizlileşmiş. batum'da ki sülalenin komünizm zamanın da bile yarısı müslüman yarısı ortodosk du,
aynı soyadlı idi.