güzel bölgemiz karadeniz halkı için kullanılır. genel yapı itibariyle sinirli, duygusal, çalışkan, kurnaz, inatçı ve önce mantık insanıdır. sevilesidir.
her yerde kendini konuşması ve tavırlarıyla belli eden insandır.
otobanın ortasında eğilip ayakkabısını bağlayacak kadar karşıdan gelen arabaların şöförlerine güvenirler.
çalışanların çoğu karadenizli olan bir yerde müdür rüşveti kendi tekelinde toplayıp paylaşmadığından karadenizli çalışanlar sabır eder. tam iki yıl. fırsatını bulunca yerine karadenizli bir müdür getirirler ve eski müdürü sürdürürler. dialog şöyle olur.
eski müdür- beytulkebab bu işte seninde parmağın var biliyorum.
beytulkebab (karadenizli bir genç)- olurmu öyle şey sayın müdürüm.
eski müdür- siz karadenizliler yok mu fırsatını bulunca adamı nasıl skeceğinizi şaşırıyorsunuz.
beytulkebab (karadenizli bir genç)- olurmu müdürüm. der lakin içinden tam 2 sene sabrettim tabiki şaşırırım der.
kısaca fırsatı bulunca nasıl sikeceklerini şaşıran bıçkın gençlerdir karadenizliler. dedem 70 yaşında ben yeni karı istiyorum demişliği vardır *
(bkz: allah rahmet eğlesin)
Karadeniz görmemiş kişiler tarafından kürdün deniz görmüşü olarak tanımlanan insanlar Kürdün deniz Görmüşü diye Lazlar tanımlanır halbuki ve karadenizde Lazların yaşadığı yerler belli nufus olarak da karadeniz nufusunun azını oluşturmaktadırlar.Karadenizli nufusun birçoğu Çepni Türküdür.
dünyanin en dobra en içi disi bir insanlaridir. espiri anlayislari zekalarindan ve yedikleri hamsiden kaynaklanir. zekidirler ve anadolu nun içinde bir anadoludur karandeniz. karadenizli ise bunun parçasidir. yaylalari, ormanlari, sulari, sisli havasindan nasibini almis insanlarin memleketidir. mis kokulu agaçlarin memleketinden gelmis insanlardir. candir canandir. yigit ve saftir karadenizli. fasulye tursusunu, fasulye kavurmasini, karalahana dolmasini, misir ekmegini, mıhlamayı bilendir.
...
bunlar uzun eğri burunlu
ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki
sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için
hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin
bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler...
geçen hafta yaptığım sabiha trabzon yolculugu esnasında 10.000 m yüksekteyken tarafıma "şu anda neredeyiz?" sorusunu soran insandır. doğal olarak kendisine cevap veremedim fakat kendi iç dünyama çekilerek kendime sorular sormaya başladım. hangi açıdan bakınca neredeyiz? kim nerede? hangimiz nerede değiliz ki? ağır tramva.
karadenizli olmak bir ayrıcalıktır.. kuzeyin çocukları, en mutlu günlerini kapalı havalarda yaşarlar.. yağmur yaşam biçimleri olmuştur.. yeşilin tonları karakterleri, dalgalar dostları..