karadeniz'de buharlaşan su türkiye'miz üzerinden akdeniz'e dökülüyor. e tabi kuzeydenizi'nden buharlaşan da rusya üzerinden karadeniz'e dökülüyor. döngü böyle devam ediyor.
dünya bir çay tepsisi gibi düzdür. çay tepsisi dönerken çaylar dökülmez. denizleri de çaya benzetirsek... hadi dostum bunu anlamak için aynştayn olmaya gerek yok!
cidden merak edilendir.
hatta goy goysa goy goy olsun, isviçreli bilim adamlarının açıklaması gerekmiyor mu bunu?
daha da merak edileni ise, kuzey illeri güney illerinin üstüne neden düşmüyor? kim tutuyor ki onları yukarıda?
işin esası, akdenizin karadenize döküldüğü ise yanlış bir sorudur.
efenim, yaklaşık 11 bin ila 13 bin yıl evel, ege, marmara ve karadeniz yoktu. ve dahi karadenizizn bulunduğu yer, dünyada tarımcılıkta ve toprak kap işlemeciliğinde çok ileri bir durumdaydı. akdeniz ise sadece nil nehrinin beslediği, beslerken de nilin suyunun yoğun şekilde buharlaşması dolayısı ile miniminnacık bir gölcüktü.
ee nasıl oldu da hem akdeniz oluştu hem de diğerleri, diye sormazlar mı adama. sopraralar canımefendim.
ol vakit bize de cevap vermek düşer.
bugün kanadanın olduğu yerde, dünyadaki bütün tatlı su rezervinin yüzde 95 ini kadar barındıran devasa bir göl bulunmakta idi. bu gölün denize açılan tarafı olan şimal tarafı 300 metreye kadar ulaşan bir buz duvarı ile çevrili idi. ( game of tronnes yazarının da bu duvardan ve viking efsanelerinden esinlendiğini ayrıca düşünmekteyim.) dünya 11-13 bin yıl evel bir ısınma çağına girince duvar zayıfladı ve gölü tutmaya gücü yetmeyince birden çökerek milyarlarca metre küp su kuzey denizizne oradan atlas okyanusuna seğirtti. bu eneda ingiltere'yi ana karadan ayırdı.
atlas okyanusuna baskı yapan su, cebeli tarıkda pek de yüksek olmayan sıra dağı aşarak akdenize doldu. aynı baskı ile ege, boğazlar oluştu ve karadeniz çukuru da deniz olmuş oldu.
karadeniz çifçileri, bu su baskınından sonra iklimsel benzerliği dolayısı ile daha çok doğu avrupaya; hırvatistan-sırbistan bölgesine göç eylediler.