ben bu yaşıma kadar bir iki karadeniz insanı tanıdım. neden? çünkü önyargılarımı seviyorum. hiç gitmedim, şivelerinden haz etmiyorum ki bir kürdün şivesi bana daha nazik geliyor. sürekli balık muhabbetti. garip isimler. horon adı verilen anlamsız halk dansı. yok işte biz çok başkayız havaları, kendi içinde iç ülke kurup- evet bu böyle, adamlar dışa kapalı- kürtler özerklik isteyince taşlamalar falan. genlerine işlenmiş hastalıklar silsilesi.
sevemiyorum ya.
az biraz garipler o yüzden. bu garipliği de "biz yüce iç halkız, şöyle onurluyuz, böyle namusluyuz, kültürümüz dünya standartlarının üstünde" diyerek kılıf bulup örtmeleri yok mu?
lan eşlerinizi köle gibi tarlada, takkada çalıştırıp, 10 çocuk yapıp, kadını köle edip, paraları nataşalarla ben mi yedim?he ya, öylesiniz.
bir iki karadenizliyi tanıyıp saçma sapan entry giren yazarın beyanıdır. Ben karadenizliyim, rizeliyim sen önce gerçek karedenizlileri tanıyıp entry girmelisin. Gerçek kürtleride tanıyıp eleştiri yapmalısın.
karadeniz bölgesinde çeşitli illerde 10 yıl yaşamış biri olarak;
* çabuk sinirlenirler. yolda yürürken kazara çarpın birine dönüp ters ters bakar. trabzonlular özür dileyene söverler.
* ülkelerine çok bağlılar. içlerinde ben rum kökenliyim ama bayrağım türk bayrağı diyen sınıf arkadaşlarım vardı. kesinlikle iç ülke kurma (i*) gibi bi emelleri yok.
* evet, lanse edildiği gibi dayılar kahvede; teyzeler sırtında odun taşıyor.
* yatırım almayı biliyorlar. yatırımı hakediyorlar. şöyle ki; misal güneydoğuda devletin yaptığı yolda çukur oluşsun. güneydoğulu ölünceye dek devletten bekler, karadeniz' li toplanır kendi yapar.
* namus timsali olduklarına inanmıyorum zira samsunda envai çeşit emmeli gömmeli döner.
* trabzon halkı farklıdır. kendilerini üst insan görür. egolar tavan. ne kendi aralarında ne de çevre illerle barış içinde yaşayamazlar.
* trabzon' da hamsi mevsiminde yol üstüne mangal atıp hamsi-rakı yapan dayılar, ezan okununca rakıdan son bi yudum alıp camiye koşarlar. öyle de güzel insanlar. *
* eğlenceli bi ağızları var. samsun e leri uzatır. giresun fazladan y koyar; yağıyı ver yağıyı. trabzon sikmiş atmış; 1-2 ay kalmadan çözemezsiniz dediklerini. rize de benzer.
* nataşa geyiği doğru. trabzonda şehre girer girmez çömlekçi mevki ile karşılaşırsınız. bölge esnafı nataşalar konusunda çok hassas. gazeteye çıktıydı abinin biri çalışmış para vermeden gidiyormuş döner ustası elinde bıçağıyla kahvecisi taburesiyle berberi makasıyla kerhane sahibi dildoyla * peşinden koşup aldıydılar parayı.
* genelde 2-3 çocuk yaparlar. ailelerin kalabalık oluşu deyze, emiça, nene hep bi arada yaşamalarındandır.
işbu entry karadenizden geçirilen sürenin ve edinilen deneyimin aktarılması amacıyla yazılmıştır.
son zamanlarda internette görülen lazları kışkırtma çabalarının biraz salakça olan hali bu.
zoruna gidiyor bazı ibnelerin türklerle lazların bu kadar huzurlu bir şekilde birlikte yaşamaları. lazların pontuslara direnmesinden başka bir eylemleri olmaması zoruna gidiyor yavşakların. yoksa ne güzel olurda yaylalara çıkıp asker öldürmeye başlasalar..
garip değiller başkalar. iyi yönleri de var kötü yönleri de. ama şerefsiz olarak anılmaktansa uzun burunlu olarak anılmayı tercih ediyorlar.
ben adam öldürüp savunmamı lazca yapıcam demeyip, benim lazcam rumcam var ben bu kültürümü şarkılarda türkülerde kullanıcam deddikleri için bayağı garip varlıklar.
bence sokak hoparlörlerinden aralıksız kemençe çalınsın rize ve trabzonda, o kadar uzun süre horon tepmekten ölürler biz de kurtuluruz.
görüyorum ki az biraz değil çok gariplermiş.
emiça ne lan. ayrıca bütün karadenizlilere laz diyecek kadar sığ olmamalısınız karadenizli olduğunu iddia edenler.
hadi da, işinize bakın. da da da daaat.
