şüphesiz ki sebebi, savaş, yokluk dönemlerinde elindeki üründen maksimum verim alma ve hayatta kalabilme savaşıdır.
karadeniz'in çoğu yeri dağlıktiŕ, sarptır.
iklimi serttir.
her istediginiz yetistiremezsiniz.
insanlar; fasulye, mısır, kara lahana gibi seyleri yetistirebilmiş, yemeklerini yaparken bunları harmanlamıstır. mesela eski zamanlarda buzdolabı da olmadiğı icin fasulyenin turşusunu yapmış, gerektiğinde kavurup yemiştir. mısirı kurutmuş, öğütmüş, birçok yemeginde kullanmıştır.
hayvan beslemiş, sütünden yağını, peynirini elde etmiştir.
denizden balık çıkmıs, onu yemiştir. yemedigini salamura yapmış veya isde kurutmuştur. (ciroz- ruslarda da cok yaygın)
bu sebeple karadeniz mutfağını degerlendirirken tüm bu etmenlerin ışığında düşünmek lazım. mutfaklarındaki öncelik keyif almak değil, doymak düsturu ile şekillenmiştir.
Yemek kültürü o coğrafyanın bereketi ile alakalı bir durumdur. Adamların 30 sene önce buğdaya ulaşması mümkün değildi. Mısır ekmeği yiyorlardı. Ayrıca domates, biber gibi şeylere bile ulaşamıyorlardı. Nasıl iç Anadolu mutfağı bu yüzden fakir ise Karadeniz de o yüzden fakir. Tabi adamlar aç kalacak değil ya. Ulaşabileçekleri şeyler ile yemek yapıp yemişler.
yemek kültürü o bölgede yetişen ürünler, yöre halkının ekonomik ve sosyal durumundan bağımsız değerlendirilemez. karadeniz insanı yaylalarda ağır koşullarda çalışıyor. o coğrafyada fındık, çay, mısır yetiştirmek, balıkçılık yapmak kolay değil. ben yemek çeşitliliğinin olmamasını buna bağlıyorum.
Beyler kusura bakmayın da dalga mı geçiyorsunuz? Karadeniz'e yemek kültürü yok diyen ya Karadenize hiç gitmemiştir yada Karadeniz'e nefret ettiği için saçmalamıştır. Bunun bir ironi olduğunu varsayıyorum.
Artık mahalle delikanlısı stiliyle cevap vereceğim iddia " valla gardaş aç değiliz. Gelsen aç döndürmezler merak etme. Bizim orda her haltı arayana bok boğaz derler. Ot yiyoruz ne güzel işte. O yüzden kokmuyoruz daha sağlıklıyız. Yetmiş yaşında sırtında odun taşıyan kocakarı bu gücü nerden alıyor sanıyorsun ? Karadenize çalışmaya gelen et müptelası güneydoğulu vatandaş tüm gün çalıştıktan sonra akşamın yedisinde ters düşüyor yatağa. Biz sabah altıdan gece on ikiye kadar çalışma gücü bulabiliyorsak ot yemek sayesindedir. Kaldı ki karadenizde tropikal bitkilere kadar hep bitki yetişme alanı bulur. Bizde böyle gardaş işine gelirse. Yoksa git kuru toprakta eşelen "
Burada yememiş gibi pideleri sunmuşlar. Ama kardeş onun da alası kimyada urfada antepte yapılıyor zaten. Onu beğeniyoruz çünkü damak tadımız yatkın. Abi bir kara lahana var ki düşman başına. Allah'ım onu yiyin diye yaratmamış ki! ineklere verin falan diye yaratmıştır. Şahsi görüşüm bu yani. Ya da karadenizlilerin bunu yanlış pişirmesiyle ilgili bilemeyiz. Çünkü bunlar buldukları her otu suda kaynatıp yiyor. Bi tuz at ne bileyim evvelden bi soğan doğra bi salça koy o ney lan yenir mi o? Bildiğin küspe! Neyse işin doğrusu bu. Yemek yemek isterseniz konya mutfağını tavsiye ederim bak. Burada internetten kopyalayarak ta olsa anca 15-20 tane yemek yazmışlar karadeniz mutfağı için. Ama konya mutfağına en az 2000 çeşit yemek bulabilirsiniz keza güney doğuda bu çeşit daha da artar.