birden kudurur, sonra da birden sakinlesir. aynen insani gibi.
nedense hep hasret kokar, ya da bana oyle gelir, bilmiyorum. ufukta hep huzun vardir.
dalgalar kiyiya carparken sanki hic bir zaman gelemeyecek olan sevgilinin gozyaslarini carpar suratina suratina.
usutur, soguktur hep, soguk eser, bir sicak el beklersin ona bakarken, sicak bir dokunus. ama hep yalnizdir karadeniz, kiyisinda bekleyen senin gibi.
kuzey anadolu bolgesinde yer alan, bolu'dan taa gurcistan sinirina kadar olan bir alani kaplayan, yedi bolgemizden birisi. bati, orta ve dogu karadeniz olarak uce ayrilir.
türkiyenin en güzel doğasını kuzeye bahşeden hırçın, asi, bağımlılık yaratan deniz.
not: kuzeyinde memleketimin olduğu anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kaldığı yaşam kaynağı. onu bilmek için görmek gerekmez. ta içindedir ikinci bir kişiliğindir. senden daha sendir.
karadeniz turunda yeşilden tiksinmeme sebebiyet vermiş mükemmel bölgemizdir. toprağı özleyen anadolu çocuğu ben yeşillikleri uzun süre kazıdıktan sonra kahverengiye ulaşmışımdır.
dağa çıkıyorsun yeşil, şehre iniyorsun yeşil, denize giriyorsun her yer yosun tutmuş yeşil, yaw yiter ya dediğimiz dakikalarda gökyüzü bile artık yeşil gelmeye başlamıştır. çünkü gözlerimiz artık yeşil görmekten helak olmuştur.
bir Burhan öçal ve enver izmailov albümü. perküsyonu gerçekten sevmiyorsanız, albümden kaçın. dinlerken son nefesinizi vermeniz olası. ama perküsyon seviyorsanız da tam size göre tabii.