filmin sonuna kadar sıkan son sahnesiylede pek bir etki yapmayan bir film olsada hala anlam veremediğim bazı hususlar söz konusu anlayabilen bana varsa açıklayabilirmi.
Çocuk iki ateşle 5 kişiyi öldürüyor, silah pompalı felanmı saçmalımı ne yani (silahlardan pek anlamam) öyle bir silah 2 ateşle altı kişiyi öldürebilirmi bunun cevabını merak ediyorum.
birde erdinç'in ölüm nedeni hala bir sır. filmin sonundada açıklanmıyor bu erdinç neden ölüüyor. hadi ailesini tüfekle öldürdü, kapıya isim yazıp kafayı kapıya koyup ölüyor. doktorlar ölüm nedenini ne diye açıklamış tutanaklara ne olarak geçmiş filmde bir bilgi verilmemiş.
fikir güzel, mekan güzel ama uygulamanın yanlış olduğu film. keşke "valla gerçek lan bu" diye yutturmaya çalışmasalarmış.
fikir olarak bir ailenin evde ölü bulunması, kapıda gazetecinin isminin baş harflerinin arapça yazması ve gazetecinin kaybolması fena değil. filmde gerilimi sağlayan tek şey mekan. köy ortamı ve binalar çok iyi olmuş ama dediğim gibi uygulama eksik kalıyor. sadece mekandan ötürü geriliyorsunuz, onun dışında bir şey yok. erdinç iyi oynamış. olayın gerçek olmadığı da şuralardan anlaşılabilir;
--spoiler--
- yüzbaşının kızının yapmacık tavırları.
- efektler.
- mehmet emmi'nin kahveyi basarkenki kötü rolü.
- mehmet emmi'nin köprüde kaybolması ve gazetecinin "bu ne ya. bu ne ya" diye samimiyetsiz bir şaşkınlığa düşmesi.
- sorgu odasında, sandalyenin iple çekilir gibi bir hareketinin olması.
- erdinç'in aile fertlerine ayakta bakarken birden arkasına dönüp tüfeği alması. ne hikmetse erdinç arkasını döner dönmez, "napıyor lan bu çocuk" tepkisi bile vermeden "erdinç dur yapma" demeleri. o anda çocuğu izleseler bile bu kadar hızlı olamazlar. ayrıca bi kişi bile tüfeği almak için üzerine atlamıyor çocuğun.
- gazetecinin oraya "cinleri çekmek için" gelmesi fakat konuştuğu, gördüğü her şeyi çekmesi. gel beni film yap demiş resmen.
- filmin son sahnesindeki erdinç kardeşimizin tüfekle evdekileri vurması. o tüfekle vurulan bir insanın 300 metreden kafasına kurşun yemiş gibi 'karizmatik' ölmesi garip.
--spoiler--
olay örgüsü ve mekan şahane olmasına rağmen.. resmen izleyenle taşak geçilir gibi çekildiğinden komediye dönen filmdir.. ciddiye alınsa bir the blair witch project olabilirmiş ama şimdiki haliyle izle unut türünden gereksiz bir yapım.
--spoiler--
bu arada
iki kardeşin boş bir binaya girdikleri ve ürperip tam oradan ayrılacakları sırada kameraya bir karadede yansıyor.. filmde hiç dede mede göremedik diyenlere duyurulur..
--spoiler--
gerçek bir olaydan alınmış film. olay film yapmak için biçilmiş kaftan, müthiş merak uyandırıcı gerçek olan ve gerçekten korkutucu bir olay. fragman da bir o kadar merak etmeyi sağlıyor. bu kez diyorsun 'türklerin yaptığı korku filmi korkunç olacak' tamam bu da cinler hakkında ama daha kaliteli korkunç...
filmi izliyorsun. allahım bir halt mı olmaz filmde baştan sona kadar hiçbir şey olmuyor yahu. zone realty'deki belgesellere benziyor hatta daha kalitesiz.
hani diyorsun o durmadan bahsedilen son kaset. son kasette bir şey olacak ama yok hiçbir şey olmuyor öyle sizden iki saatinizi alıp götürüyor.
filme alınmış efsane olaylardan bir tanesidir. ben hayatımda böyle saçma kurgusu olan, böyle acemi çekilmiş, böylesine sıkıcı, böylesine nefret edilesi başka film izlemedim, vakit kaybının ne demek olduğunu bu filme harcadığınız vakitle öğrenebilirsiniz.
hayatında hiç ateş etmemiş dangalakların "2 mermiyle 6 kişi nasıl ölüyo lan burda mantık hatası var" dediği film.
1 süperpoze tüfek. ateşlenen 2 fişek. fişekten dağılan onlarca saçma. namlu çıkış hızı en az 400-500 metre/saniye. ve en güzeli: 1 metre mesafeden. su sıkmıyosunuz canlarım benim. o mesafeden paramparça olursunuz. karşı duvara yapışmış parçalarınızıda olay yeri inceleme spatulayla kazır.
eğer kafanızda "eğer gerçek bi olaysa" varsayımıyla izlediğiniz şeyin "canlandırma" olduğunu göz önüne alarak seyredebilirseniz zevk alabilirsiniz. "o zamanda bu kadar kaliteli çekim mi vardı", "yok gazeteci milyonluk aleti çocuğa mı verir peh" ya da "lan 2 mermiyle 6 kişi nasıl ölür" gibi düz mantıkla bakanlar için gelsin:
tc. de tvde fragmanını gördüğümü hatırladığım film, olaan üstü bişey yoktu hatta sadece karadedeler olayı dendiğini hatırlıyorum sonunda, akşam izlerim aktarırım negibi olduğunu.
kimse kusura bakmasın söyleyeceklerim için ama bunları yazmak zorundayım. insanı donuna sıçırtan filmdir. ilginç bi şekilde türkiye dışında çekilmiş korku filmlerine bünyem tepki vermezken yerli yapımlarda yusuf ölçeği ile 3.5 atıyorum. bi daha türk korkusu izlemem arkadaş ben. evet.
holywood da doğan bir takım çüklerini lifle yıkayan güruha komik gelmiştir, saçma gelmiştir..
ancak kendi adıma gayet başarılı bir yapım, gayet kaliteli bir blair witch gerçeği.. hayır abisi sen türksün.. senin köylerin böyle.. ne bekliyosun amına koyayım ? mehmet emmi nin evindeki olaylar harbiden tırsıtıcı.. cocuğun ormanda sürüklenme sahnesi, hemen akabinde ağacin arkasına yüz dayayarak ezanın bitmesini beklemesi, mehmet emmi nin kaybolması, atlı dede sıçırtıcı derecede güzel ve korkunçtu. Biz türkler türk sinemasına ağız kıvırıp olmamış ki bu yeeaaaa dersek elin amerikalısı mı gelip sahip çıkacak.. biraz mantık..
daha bir kaç gün öncesine kadar aylarca http://divxplanet.com/ sitesinin haberler bölümünde en üst sırasında yer alan uydurmasyon filmin meraklandırıcı basın bildirisi.
Az önce izlediğim psikolojik korku filmidir. Paranormal aktivite nin türk versiyonu gibi birşey olan bu filmin en büyük gerçekçiliği el kamerası ile çekmeleri. Çünkü psikolojik filmlerde film el kamerası ile yani amatör kamera ile çekildiyse siz kendinizi filmin içindeymiş gibi , kamerayı siz çekiyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Nice korku filmlerinden daha güzel di bu film. Psikolojik korku filmleri kategorisinde paranormal aktiviteden sonra izlediğim en iyi filmlerden biri. Zaten psikolojik filmler piyasada pek yok.
olayın kırklareli'nin lüleburgaz ilçesinin davutlu köyünde yaşandığına inanmadığım bir filmdir. eğer uydurulan bir hikaye varsa genelde sınır ilçelerindeki kaçakçılığı veya gümrük ücretlerini zimmetine geçirme olayının duyulmaması için dönemin jandarma karakolu tarafından yayılması ihtimali yüksektir. ayrıca kırklareli'nin yurtdışına komşu ilçeleri merkez, kofçaz ve demirköy'dür. eğer maussollos'un dediği * doğruysa olayın artvin'in hopa, borçka ve şavşat ilçelerinden birinde yaşanmış olma olasılığı yüksektir.
1. Filmin gerçek olma ihtimalini düşününen zihniyete birşey demiyorum. yani evet belki böyle olaylar olmuş yaşanmıştır, ancak kasetlerin bu filmi oluşturduğuna inananlar için çok üzgünüm.
2. Oyunculuklar inanılmaz yapmacık, ama hakikatten inanılmaz. bu tip oyuncular yerine köylü halkı oynatılmış olsa idi çok gerçekçi olurdu.
3. Köy karadeniz tarafında bir yerde olabilir, zira fındık hasadı ile ilgili bir laf geçiyor, mimari de benziyor .
4. köylüler günümüz konuşma tarzında ve istanbul şivesi ile konuşuyor. nedense hiç argo yok, yöresel ağız yok, inanılmaz yapmacık.
5. köyün atmosferini iyi yakalamışlar yalnız. acaip tekinsiz bir yer.
6. fikir başarılı ama uygulama çok zayıf.
7. bunu böyle gerçekmiş gibi millete kakmaya çalışılacağına "bakın böyle bir olay var bizde bunla ilgili bir belgesel yapıyoruz" şeklindeki bir yaklaşım çok daha gerçeki ve dürüst olacaktı. türe meraklı ve yıllardır türk yapımı bir korku filmi izlemek için bekleyen onca sinema izleyicisine de ayıp etmemiş olunurdu.
8. bu başlık altında çok iyi eleştiriler yazılmış, böylesine kaliteli yazarlarımızın olması da pek bir sevindirici.
gerçek mi sahte mi olduğunu bilemem ama, el kamerasıyla çekilmiş, bana göre gayet de başarılı olmuş ilk türk korku filmidir. paranormal activity'i gözümü bile kırpmadan izleyebilen ben, bu filmde tırs tırs gitmişimdir. şimdiye kadar çektiğimiz en korkutucu türk filmi kesinlikle.
paranormal activity ve blair witch project'in zıçtığı şeyin kokusu bile olamayacak kadar berbat bir film.
bir film, özellikle de bir türk filmi hakkında bu kadar acımasız bir yorum yapacağım aklıma gelmezdi ama bu biraz sınırları zorladı. eline dandik bir kamera al, yarısından sonra sıkılıp kamerayı bir çocuğa ver, işte bu kadar. gerisini türk sinema sektörüne bırak.
Şu sıralar raflarda dvd'leri çıkmış olan yarı belgesel - film. 1980'li yıllarda kars'ta vuku bulan bazı olayları araştırmaya giden bir gazetecinin hikayesi işlenir ana konuda.
