aslında dolaylı olarak sanat üçkağıtçılığı yapılmış filmdir. hodri meydan diyerek aynı konuyu aynı formatta farklı senaryoyla hasan karacadağ yazıp rezaletten kendine pay çıkartmıştır.
muhtemelen yönetmeni/yapımcısı bir daha film çekmez. tamamen biz bu işten ne kazanırız denerek çekildi, seyirciye polis kayıtlarına, gazetelere geçmiş gerçek olay diye söylendi. arşivlere bakıyorsunuz emsali bile yok.
alper mestçi gibi bu işe gönül veren yetenekli adamlara yazık oluyor. başka bir şey değil.
izlemeğe gittiğimde sinemada ben ve eşimden başkasının olmamasından tırstım aslında filmden değil iki kişi koca sinemada seyrettik..dandirik bir filmdi..
dabbe cin çarpması filmini izledikten sonra acaba diye sordurtan durumdur. böyle olayların hep ıssız köylerde ya da sakin yerlerde olması da şaşırtıcıdır. daha da gerçek geliyor insana.
hikayesi biraz dusununce gercek olabilir gibi dusundururken, biraz daha okuyunca mantiksal hatalari bakimindan oldukca fazla uydurulmus bi hikayeye benziyor. ne kadar dogrudur bilinmez ama anadolu da halen cin algisi devam etmektedir. bizzat memleketim olan erzurum ispirde koyumdeki insanlar tarafindan ve bizzat amcamin yasamis oldugu bircok hikaye var. ve bizim koyde kimse kolay kolay hava karardiktan sonra disari cikmaz.. inanin bana cin dereleri diye koylulerin tabir ettigi bi bolge var. inanin bana anlatsam gece uyuyamazsiniz..
okulda açıp sınıfça izlediğimiz film. Normalde korku filmi izlemem kalabalıkta izliyorum bişey olmaz yeaa kafasındaydım. Bittiğinde lavaboya gitmiştim ordan çıkarken kimsenin olmadığını farkedince baya bi tırsmıştım. Okul çıkışı kimseciklerde olmayınca merdıvenleri nasıl indiğimi hatırlamıyorum. O günden sonra kalabalıkta da olsa izlemem. Filmin konusu gerçek sanmıştım çekimlerde öyleydi. Ama şuan bakıyorumda kurgu bi olayın çekilmesi sadece.
teoride başarılı, pratikte sıçmış filmdir. bu tarz filmlerin atası the blair witch project'tir, bilen bilir. oradan yardıralım gitsin fakat bize ait bir şeylerle ürkütelim demişler ancak pek yememiş. doğal olmak için kasan oyunculuklar, hakikaten kaset eskiymiş de sonra kurguda düzeltilmiş gibi gösterme çabaları falan her saniyesi ' ben kurguyum hello ! ' diye bağırıyor. Anadolu'da bu tarz hikayelerden * ve varlıklardan hep bahsedilir zaten. ananenizden, babanenizden de duymuşsunuzdur. fikir o yüzden gerçeğe oldukça yakın ve alışageldiğimiz türk ürkü sinemasındaki cin, dabbe, yecüc mecüc bilmem ne onlar kullanılmamış. gözlerini belerte belerte voğaaaa diyen üzerinize gelen çarşaflı teyze klişesi bile yok ahahaha.
olayın yaşandığına da inanıyorum ayrıca. bu tarz olaylar çok dillendirilmez yaşandıktan sonra.