ikinci bölümüyle abde 1.; tüm kişilerde ikinci olmuştu. (o hafta ezel ve arka sokaklar yoktu) bu hafta ikinci haftası gibi erken bir saatte (20:00) yayınlandı ama reytingler tepetaklak gitti. (tüm kişiler 16.; ab 6.) hayırdır inşallah.
erdal özyağcılar resmen şov yapıyor bu dizi de. oğulları rolündeki gençler de onun enerjisi ile çok çok iyiler.
ekran da ki muadilleri gibi uyarlanmamış. türk aile yapısına uydurularak işlemeye çalışmışlar. romanın genel yapısına da saygısız davranmamışlar. az biraz oynama var ama dediğim gibi onlar da sırıtmıyor, yapısı bozulmuş dedirtmiyor yani.gayet iyi kotarılmış bencileyin.
bir de bu dizi de ibrahim çelikkol diye bir faktör var ki kayıtsız kalmak mümkün değil.*
160 sayfalık yaprak dökümü'nden 6 sezonluk dizi çıkaran senaristlerin, bin küsür sayfalık karamazov kardeşler'den kaç sezon çıkaracağını merak ettiren dizi.
hayatımda ilk kez bir türk dizisi beni ekran başına bağlıyor. emeği geçen herkese helal olsun. tabii bu muazzam eserin yaratıcısı dostoyevski olmasa idi, bunların hiçbiri olmayacaktı, bunu da hiçbir zaman unutmamak lazım.
inşallah reyting canavarına kurban gitmez dizisidir.
6 ya da 7. bölümü yayınlandı ve sadece 2 sayfa giri var hakkında. hatırlarsanız fatmagül'ün suçu ne dizisi daha başlamadan 3-4 sayfa yorum yapılmış, ilk bölüm ve iğrenç tecavüz sahnesine yüzlerce entry girilmişti.
yazık...oysa erdal özyağcılar resmen aşmış bir oyunculuk sergiliyor.
Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler romanı ile cumhuriyetin ilk yıllarını birleştirmiş film.
izledikçe romanda okuduklarımı tekrar hatırlıyorum, tam % 100 olmasa da % 90 ı tutuyor.
ancak cumhuriyetin ilk yıllarındaki türkiye hakkında hakikaten bayağı az şey biliyormuşuz, onu gördüm. çünkü bize anlatılanlar hep atatürk ün yaptıkları işte devrimler, inkilaplar, verdiği mücadeleler, tamam da o sırada anadolu'daki halk ne yapıyordu, onlar pek bize anlatılmadı, bu dizi sayesinde onu da gördüm, mesela cumartesi günü eğitim varmış, yarım gün de olsa varmış, kaymakam bey faytonla gidip geliyor, araba mı, onu gören duyan yok, o eski paralar, günlük koşuşturmalar, vay be.
işte tarih derslerinde bunlar bize anlatılmadı, bu dizi bunları görmemizi sağlamıştır.
ezel'i izlememi bıraktırdığına göre bence türk tarihinin gelmiş geçmiş en iyi dizisi.
cemal(küçük oğlan) döktürüyor. avukat gerçekten kendini aşmış. diğerleri de ha keza öyle. tek eksiği hatice şendil'in rolünün hakkını verememesi.
kanal d'de yayınlansa fena patlayacak bi dizi. sürekli ilgi çekici bi şey oluyor. alavere dalavere herşey var. öyle her diziye yüz vermeyen teyzem bile müptalası.
son zamanlarda izlediğim en iyi oyunculukları ve oyucuları barındıran dizi.
erdal özyağcılar, burak sağyaşar, ahmet rıfat şungar... hepsi hakikaten çok iyi oynuyor.
özellikle evin uşağı rolünü oynayan ahmet rıfat şungar adeta rolünü yaşıyor. (bkz: porsuk)
hatice şendil ise her ne kadar oyunculuk için yeni sayılsa da fiziki görüntüsü ile bütün eksikleri kapatıyor. ama benim için en çekici kadın kadir'in karısını oynayan abla.
dostoyevski'yi ise unutmuyor bir selam çakıyorum.
Senaryosu acayip ilginç değil belki evet ama sıkmayan, baymayan diyaloglara sahip, oyunculuların döktürdüğü ve sırf bunu için dahi ekran başına çivilenmenize yetecek olan ve en önemlisi, içerisinde bir adet gülali barındıran güzel dizidir.
Esmer erkek sevmeyen annemi ve her şeye bi kulp bulan beni bilem büyülüyor Gülali. Alim de Alim Gülalim diye dolanır olduk evde. Töbe Yarabbim.