aşağıda belirtilenlerden habersiz olan bir kişinin atatürk ve kazım karabekir'in dillerini karşılaştırıp vardığı bir yanılgıdır.
atatürk'ün dünyanın dört bir yanından bilim adamı ve sanatçıları çağırıp çilingir sofrasına benzer bir sofra kurdurduğu ve sofrada her türden bilimsel sanatsal ve toplumsal mevzuyu sanatçılar ve bilim adamlarıyla konuşup tartışabildiği ve bu kadar bilgiye sahip kültürlü bir kişilik olduğu ayrıca atatürk'ün, resmi kayıtlara göre 3 bin 997 kitap okuduğu bilinmektedir.
ismini hatırlayamadığım fakat araştırılınca bulunabilecek gayri müslim bir bilim adamı atatürk ile yaptığı sohbetin bir fakülte bitirmek kadar değerli olduğunu söylemiştir ve keşke bir kez daha bu güzel sohbete nail olabilsem diye eklemiştir. (arayan bulabilir, ben üniversitedeki tarih hocamdan defalarca bu meseleyi dinlemiş ve gurur duymuştum.) bu sohbetlerde arkada bir kara tahta ve herkesin önünde kalem kağıt bulunmaktadır, sofradakiler daha rahat bir şekilde kendini ifade edebilmek için rakı vb. alkol tüketmektedir. bunlar az bilinen ve üstü örtülen tarihsel gerçeklerdir.
başka bir mesele chp'yi kuran atatürk chp gibi solcu görüşe sahip biri değil tersine türkçü ve milliyetçi bir kişidir. ayrıca türk tarih kurumu ve türk dil kurumu'nu kurmak için çalışmalar yapmış ve kurmuştur.
bunları yapan bir insan oğlunun konuşmalarına bakıldığında arapça, osmanlıca hiç duymadığımız kelimeler manzumesine rastlanması zaten mantık dışıdır.
kıçımla gülüceğim önermedir. tarih yolsuzluğunun iftirasıdır. mustafa kemal paşa kuranı cebinden tercüme ettirmek isteyince kazım paşa aman paşam kuranın tercümesimi olur diyecek kadar boş bir adamdır. mustafa kemal paşaysa savaşın içindeki ülkeye etnografya müzesi açtıracak kadar deha ve derin ruhlu bir adamdır.
arapça konuşmayı kültürlülük, aydınlık sayan bir arap kıçı yalayıcının beyanı.
--spoiler--
(bkz: #23453042) burada- her ne kadar ciddi olmasam da- bir adet türkçe sözcük kullanmadım. öyleyse en mükemmel aydın benim.
--spoiler--
paşaların gerek kendi aralarındaki askeri yazışmlar gerekse kemal paşa'nın
yaptığı diplomatik yazışmalar incelenip kelime hazneleri yani kullandıkları kelime sayıları karşılaştırıldığında çok net ortaya çıkan gerçektir.
Söz konusu yazışmalar incelendiğinde mustafa kemal paşa'nın çok basit ve duru bir türkçe kullandığı görülür, zaten siyaset yaptığı için sürekli aynı diplomatik ve askeri terimleri kullanmaktadır, azcık türkçe bilen sözlüğe ihtiyaç duymadan rahatlıkla gazi'nin konuşmalarını aslından anlayabilir.
ama karabekir paşa'nın yazışmalarına bakıldığın da arapça, osmanlıca hiç duymadığımız kelimeler manzumesine rastlanacaktır, sözlük kullanılmadan bir cümleyi anlamak neredeyse imkansızdır, inanılmaz bir kelime derinliğine sahiptir, bu da gösteriyor ki karabekir paşa çok okumuş çok öğrenmiş tam bir osmanlı aydınıdır, zaten askeri dehasını başka şekilde açıklamak münkün değildir. ayrıca belirtmek gerekir ki karabekir paşa'nın 30'a yakın kitabı vardır yakın tarihimize dair...
gerçi mustafa kemal paşa'nın milliyetçi yönüyle, karabekir paşa'nın ümmetçi özellikleriyle de açıklanabilir bu ama ben yine de paşaya hayran kaldım doğrusu...