psikolojiktir. kişinin gördüğü rüyanın etkisiyle bir süreliğine yaşadığı felç de denebilir. o an kolu, ayağı oynatamaz, çıklık atmak ister onu da nedense beceremez. kitlenip kalır. kendine geldiğinde de nefes alış verişi maksimum düzeye ulaşır ki vücut kendini toparlasın.
şimdi uyku sırasında motor korteks nöronların inhibisyonu mudur nedir onu geçin de, sıradan bir insan olarak baktığınız da harbiden ilginç bir durumdur.
karabasan ile bildiğin güreş tutarsın. çıkar üstüne, atmaya çalışırsın felan. garip bi deneyim. iki kere yaşadım, biri çok fenaydı. bir daha da yaşamam umarım.
çok kötü lan çok kötü.şimdi onun yüzünden uyandım.uyanıyosun nefes alıyosun sadece ağzını dahi oynatamıyosun.biçok defa yaşamana rağmen felç mi oldum diye öyle pis korkuyosun ki anlatılmaz.biri gelse dokunsa kalkacaksın sanki yalvarıyosun dua ediyosun yok açılmıyo o lanet kapı.görmek yok hareket etmek yok ses çıkarmak yok.böyle insana dakikalarca en büyük işkence.sonra bişey oluyo bişey sizi azad ediyo gibi.o an ki rahatlama varya insana bütün hayatının muhasebesini yaptırır.felç olan insanları düşündüm ben ilk ne kadar kötü bir durum allah yardımcıları olsun.yaşamayan bilmez alay eder ama gerçekten dostlar böyle bir çaresizlik yok.son olarak yukarıda bahseden arkadaşlar gördüm.yatak pozisyonu çok önemli daha az acı çekmenizde.yüz üstü kesinlikle yatmayın öyle de geliyo ve o daha kötü oluyo.allah korusun boğulacak gibi oluyo insan yastık yüzü kapayınca.sırt üstü de geliyo.yan yatınca da geliyo.ben küçükken çok yakalanırdım bu karabasan denilen şeye.bi kaç kere kendimi yataktan düşürerek uyandırdım.başkada çaresi hiç olmadı çoğunda sonuna kadar çektim.tam neden midir bilemem lakin yemek yiyip yattığım zamanlarda çok yorgun olduğumda gece uykusu uyumadığım zamanlarda çok yakalandım.tıbben bir çaresi var mıdır merak ediyorum.gözümün önüne hiç acayip varlıklar gelmedi.öyle işte aslında yaşanan herşey bizlere birer fırsattır gözüyle bakarım herşeye bu çoğu zaman çok geç olsa bile öyle bakarım.bu da bize sağlığımızın kıymetini bilmemiz için bilmezsek elden ayaktan düşersek yaşayacağımız trajediyi gösteren filmin fragmanı gibi bişeydir diye düşünüyorum.
bugün yaşadığım durum. yüzüklerin efendisini açıp yatağa uzanmıştım. bir anda dalmışım. sonra bir ara uyandım yine daldım. daha sonra bir anda filmin konuşmalarını duymalarını başladım ama hareket edemiyorum, gözlerimi hafif açıyorum, bilgisayarın ekranı görülüyor ama bir şey zorla kapatıyor gözlerimi. kalkmaya çalışıyorum, hafiften doğrulur gibi oldum. sonra yine geri düştüm. sonra bir anda uyandım tabi. çok enteresan bir deneyimdi. ruh uyanmıştı ama vücut uyanmamıştı sanki. insana ölümü anımsatıyor. ruhun bedenle olan ilişkisini biraz kavrıyorsunuz. ölümde böyle bir şey demek ki. ruh bedenden ayrılıyor ve başka bir boyuta geçiyor. yani ahiret hayatı.
uyku felci. ilk defa dün gece yaşadım. bilimsel tanımını bilmeme rağmen ve metafiziğe inanmayan biri olarak altıma sıçtım. zira üstüme koşan bir yaratık gördüm bu sırada. bağırdım lakin hiç bir şey yapamadım. ben size sebebini kısaca şöyle özetliyeyim.
uyudukuya daldığımız anda, beynimiz sinir sistemini kapatarak reflex moduna alır. yani reflex harici sinir sinyali göndermez. uyku sırasında sağa sola dönmemiz, piçin teki burnumuza kulağımıza kağıt sokunca buralara tokat atmamız reflex yüzündendir. rüyayı uykuya ilk daldığımız sırada yani rem (rapid eye moment) uykusunda karabasandan önce genelde duygu yüklü rüyalar görürüz. genelde bu tür rüyalar kabus olur ve kabus sırasında da böbreküstü bezlerden adrenalin adlı hormon salgılanır. beyin, uykudan uyandığı sırada reflex olarak direkt göz kaslarını uyarır ve göz kasları açılır. beynimiz uykudan uyanır, gözler açılır lakin ortada bir problem vardır. kanımızda adrenalin vardır ve beyin bu durumda vücut kaslarının uyanık olduğunu düşünür ve onları açma ihtiyacı duymaz. sadece reflex olarak gözler açılır. tabi beyin daha tam fonksiyona başlamadığı için de bir takım hayaller görürüz. tabi daha sonra beyin yaptığı hatanın farkına varır ve kaslarımızı açar ve bizde bağırır çağırırız. ha birde yaratıkların beyninizi yediği, size dakikalarca eziyet ettiği karabasan hali saniyeler sürmektedir.
Hayatımda bir kez yaşadığım olay. Ilk başta korktum. Sonra hiçbir şey yapmamaya karar verdim. Bilincim yerine geldi. Elimin biri Apış aramda soklu(geceliğin içinde değil) diğeri yastığın arkasındaydı.
özetle vücut uykuya devam ederken bilincin açılması durumu. eskiden korkardım, artık bana zevk veriyor. geçmesini istediğimde de kendimi gevşetiyorum anında geçiyor.
kış gelince balkanlardan gelen soğuk havanın da etkisiyle özellikle iç anadolu, doğu anadolu ve marmara bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımızın sıfatıdır. ulusalcılık gibi olmasın, ekvatordan uzak ve sıcak deniz akıntılarının olmadığı, karasal iklime benzer iklimlerde yaşan bireylerin de kış mevsimindeki sıfatıdır.
bu dünyanın en namussuz ve haysiyetsiz şeylerinden biridir, evet. tam bir aydır, düzenli olarak her gece bu illeti yaşıyorum. artık profosyonelleştim, ilk saniyede çakıyorum olayı ve zihinsel olarak kontrolüm altına alıyorum, böyle giderse astral seyahat ile birleştirip iki dünyaya da hükmedicem. şaka bir yana, ölüm gibi bir şeydir bu. benim gibi daha ne olduğunu bilmeden, evde yalnızken yaşarsanız uyandıktan sonra tüm gün banyodan çıkmazsınız. ama artık öyle değil, yoo dostum yoo, şu an bir paranormal saldırıya uğrasam tekme tokat yere sererim o derece alıştım.
artık beni korkutamayacaksın.
not: uyku apnesi belirtisidir, baya bilimsel bir olaydır, üst taraf olayın makarasıdır, doktora gidin. hatta giderken beni de götürün çok uykum oluyor uyanıkken kalkıp gidemiyorum.
uyku sırasında görünen halüsinasyonlarla birlikte bedenin zihni tam uyanmadığı için kıpırdayamadığı durumlardır.
ayrıca dos komutu ile çalışan windows 98 ve 2000lerin vazgeçilmez robot uygulamasıdır.
sırtımda hissettiğim bir ürpertiyle uyanıyorum. hareket edemiyorum, konuşamıyorum. gözlerim açık.yatağın yanındaki sehpa tıpkı uyumadan önceki gibi. üzerinde cep telefonum, bir kalem ve bir bardak var. kendimi kasıyorum ve uyanıyorum ama uyandığımda sehpanın olduğu tarafa doğru bakmadığımı farkediyorum. sehpa tarafına dönüyorum ve tıpkı karabasan anında ki gibi sehpada cep telefonu, bardak ve kalem aynı şekilde duruyor oluyor. bu olaydan şu çıkarımı yapıyorum. beynimiz sonsuz hafızaya sahip bir kayıt cihazıdır ama bu kayıtları arşivden nasıl çıkaracağımızı bilmiyoruz. her nasılsa karabasan anında kendiliğinden bazı kayıtlar çıkarılıyor.
benim götümü ellemişti bu, götü duvara verdim öyle uyudum kendime gelince. insan tedirgin oluyo kardeş. bu devirde bi göt kolay yetişmiyo.
bazen geliyor işte sağolsun, yine geldi diyip uyumaya çalışıyorum, muhtemelen bekleyip bekleyip sıkılınca gidiyordur, sıkıntı olmuyor artık. yatağın ucuna su, ekmek falan koydum hatta doyursun karnını.
lan bunun bi açıklaması var aslında öyle 3-5 harflik değil ama kafam şu an ona müsait değil.