hayatımın sıkıntılı dönemlerinde uykumu kabusa çeviren, bazen geldiğini hissedip kendimi uyandırmayı başardığım bazen de içine yuvarlandığım iğrenç durum. bağırmak istersin bağıramazsın, hareket edemezsin, kulakların uğuldar. sıklaşması halinde uyumaya korkar hale getirir insanı, öyle de lanet bir şeydir.
stres, kaygı zamanlarında yatılan uykulardan bir türlü uyanamama, aslında uyanma ama, gözünü açamama, kolunu kaldıramama, başını döndürememe durumları. ilk yaşanıldığında berbat bir tecrübedir. sonralari, bu durum yaşanıldğında, yerinde olan bilinciniz, nasıl olsa biraz sonra geçecek diye telkinde bulunur, boşu boşuna hareket etmeye çalışmassınız. korkulacak şey değidir yani.
gece saat 02:00 itibarıyla başıma gelip beni sabaha kadar uyutmayan metafiziksel varlık. tırstırıcı etkisinin artmasının sebebi matrix'de bahsedilen uyku ile uyanıklık arasındaki o ince çizgide sesinizin çıkmaması, soluğunuzun kesilmesi ve kasılıp kalmanızdır. bana şu şekilde gelmiştir kendisi ve mantıksızlığın dik alasıdır. kendisini dün gece şöyle tecrübe ettim ne yazık ki. * kendi arkadaşlarımla ilgili bir rüya görüyordum, birden heroes dizisinden the haitian üzerime çullanıp, boğazımı sıktı. sylar moduna girip parmağımla kafasına doğru işaret yaparak kesmeye çalıştım diyeceğim ama gel gör ki elde kuvvet ne gezer. içimden dedim ki hiro nakamura var. o kurtarır beni ıstıraptan. hem kılıcı da buldu. nathan petrelli gelir mi diye geçirdim aklımdan ama o da gelmedi, zaten the haitian'da ikinci fatiha'mın ortasında yavaştan terkeyledi beni. tamam kafayı yemişliğimi kabul ediyorum. ama kardeşim rüyada bile bahtsızlık devam ediyor. heroes'tan gele gele the haitian mı gelir kardeşim ya. ulan ne bileyim niki gelsin, amigo kız gelsin, prison break'ten sara tancredi gelsin. lost'tan kate gelsin. * hayır kardeşim olmaz böyle şanssızlık.
geceleri gelip, uykuda insanı rahatsız etmeye, hatta öldürmeye bile çalışan varlık.
dün gece saat 04 sularında gelip, uykumun içine etti.
ne istediğini de söylemiyor. sırf gıcıklık olsun diye yapıyor.
karabasan- öhhö hööhhh...
c-hööö hasskk ka karabasan!
k-clinkkk mpff mpfff püffffffff..
c-basmıycan mı?
k-bilader beni yanlış anlıyosunuz. ortada bi yanlış anlaşılma söz konusu!
c-ne gibi abi?
k-sanki işim gücüm yok millete yük oluyomuş gibi lanse ediliyorum ona bozuluyorum.
c-hımmm. o değilde o sigarayı söndür istersen peder senin görevi devralcak yoksa.
k-ha pardon yaa valla çok özür mppffff. zirveye geliyon dimi?
c-he geliyom geliyom hadi görüşürüz.
k-tamam hadi hacim görüşürüz.
herkese yada en azından bi yakınına karabasan en az birkez gelmiştir ve onu anlatır.
sizse *uzaktan ezik ezik bakmaya mahkumsunuzdur, hep bunun ezikliğiyle yaşamışsınızdır derken günlerden bir gün yada gece kımıldayamadığınızı fark edersiniz ve etraf karanlıktır hiç birşey göremezsiniz seviçle içinizden allahhhhhhh bu defa sanırım oldu geldi diye sevinirsiniz tabi gözlerinizi açmak aklınıza geldiğinde yine hayal kırıklığına uğrarsınız gelen giden yoktur, sadece çarşafa dolanmışsınızdır ve kımıldayamıyorsunuzdur.
şu ana kadar bana hiç gelmemiş olmasına rağmen son dönemde anlatılan hikayeler sayesinde gece uykusu bırakmamıs metafiziksel öge. gerçekten varlığı tanıdığım herkes tarafından doğrulanmıs bir tek bana gelmemiştir. gelmesinde zaten.
neyse efendim, bunlar genelde lohusa*kadınlara çok fazla sıklıkla gelirlermiş. annemin anlattığı kadarıyla zat-ı muhterem'in beni doğurduğu vakitler hemen her gün yatak odasının kapısından yarım saatte bir iki metre boylarında kapkara ve uzun cüppeli kuru suratlı yaslı bir kadına benzeyen şey yani malum karabasan teyze bakıyormus.
muhterem insan annem, teyzemizin kendisine zarar verememesinin sebebini kendini bir an bile yalnız bırakmayan ahpablar ve bas ucundaki kuran a bağlıyor.
ardından baska bir ahpabdan da şöyle bir hikaye dinlemiştim;
malum o da yeni doğum yaptığı dönemde bir an odasında kendisine ağır hareketlerle yaklasan teyzemizi görüyor. bildiği bütün duaları okuyor fakat teyzemiz bir an bile durmuyormus. en sonunda ayet el kürsi yi okumaya baslayınca teyzemiz kurbanının adını zikrederek bunuda mı biliyorsun hede hödö diyerek bir anda gözden kaybolmus.
halk arasında da derler zaten lohusaları 40 gün sakın yalnız bırakmayın diye bir bildikleri varmıs meğer.
uyku sırasında vucut uyku felcine girer. Eğer bu felc durumu olmasa kişi rüyasında yaptıgı hareketleri yapar. Karabasanda vucudun uyanık ancak beynin hala bu moddan çıkamamış olmasından kaynaklanan durumdur. Çok uzun sürmez genelde. ancak kıpırdayamadıgınız, nefes almakta güçlük çektiğiniz, üstünüzde biri oturuyormuş gibi hissettiğinizden dolayı bu süre siz cok uzun gelecektir. ziyadesiyle ürkütücüdür.
eğer bir insanı rem uykusuyla uyanma zamanı arasında bir yerde uyandırırsanız kısa bir süre haraket etmekte zorlanacaktır. bunun adı uyku felcidir. Aynı dönemde uyanan bazı insanlar ise göğsün üzerinde bir ağırlık hisseder, yatakta/odanın içinde duran bir kişi ya da havada yüzen gölgeler görürler.
bunlar insan beyninin yarattığı illüzyonlardır. karabasan dediğimiz şeyler karanlık boyuttan filan değil kafamızın içinden gelirler.
20-30 yaşına gelip de hala buna inanıyorsanız yatağınızın yanına haç asmayı da unutmayınız. Vampirleri uzak tutar.
geldiği an üc kere yusuf okutan garip olay , deprem gibi gelir, artcıları da oluyor üstelik. ** ben sadece yüzüstü yatarken basar diye biliidim, pozisyon değişikliğini seviyomuş bu arkadaş. **
sırtüstü yatarken gece gece yine beni ziyaret etmeye karar veren birader. bu seferki öyle böyle değil, boynumda bir nefes, elleriyle beni kaldırmaya çalışıyor. melek olup uçuyorum neredeyse. lan daha önce üste çıkıyodun rica minnet ses etmiyodum ,beğendiremedik mi şizofren! boynumdan ne istedin. beyin felci, uyku bozukluğu falan değil bu. cinsi sapıklığın daniskası. beyin uyanıkmış vücut uyuyormuş, kısmi felçmiş... yalaaannn. parmak uçlarını yavaş yavaş hareket ettirince baskı yavaş yavaş kalkıyor. o sırada gözleri açmamakta fayda var. görülecek şeyi kafaya takıp olayı metafiziğe vurabilirsiniz. sırt üstü yatmamaya, geldiğinde ise yatış pozisyonunu değiştirmeye dikkat edilirse atlatılır. genelde ruhen sıkıntılı, yoğun dönemlerde ve işkembeyi doldurup yatıldığında geliyor bu eleman.
çok ayıp yaptığı şey esasında... gelmeden önce bir haber verse incileri dökülür sanki. öyle pattt diye, ck ck ck hiç tasvip etmiyorum. sırf bu yüzden gıcık bir şey bu karabasan.