el ezher üniversitesi rektörü şeyh muhammed tantavi'nin açıklamasıdır. şimdi şey bekliyorum. buraya garip garip nickli arkadaşlarımız, rektöre karşı tezler sunacaklar.
--spoiler--
islam dünyasının en etkili eğitim kurumu el ezher üniversitesi, kız öğrencilerin sadece gözlerini açıkta bırakan nikab (peçe) tarzı örtülerle okula girmesini yasakladı. rektör tantavi, nikabın islamla bir ilgisi yok dedi
--spoiler--
düzenleme: aceleden üniversitenin ismini yanlış yazdım, düzelttim. dntpnc teşekkürler.
bir devam filmi olarak düzenleme 2: aha da öyle lan. garip garip nickli arkadaşlarımız, rektöre bkz, olsun diyalog şeysi olsun ayarı yağdırıyorlar. eeee koskocaaaaaaaaa sözlük yazarı bu delikanlılar.
-kara çarşafın islamla bir alakası yoktur.
+tamam sen de türban takarsın o halde.
-türban siyasi bir simgedir.
+tamam sen de babaannen gibi başını örtersin.
-banane ya banane örtmicem işte.
+tamam lan ağlama, kimsenin sana bi bok dediği yok sen de bırak başkaları istediği gibi kapansın.
-mini etek de giyebilicem mi?
+git uzakta giy sinirimi hoplatma.
üzerinde ittifak olmayan bir iddia. abdulvehap tantavi'nin bir iddiası. doğruluğunu savunabilir ama doğru olduğu "sabit" değildir. zaten pis şıhlara biz inanmıyoruz değil mi laik kardeşlerim?
bir belgesel vardı,ayşe böhürlerin yaptığı. onlarca ülkeden başörtülü kadının yer aldığı. izleyen görür ki; herkesin tarzı,estetiği,şekli ayrı ayrı:mesele 2 yukarda denildiği gibi,"mahrem yerlerin örtülmesi ve vücut hatlarının belli edilmemesidir. neyle yapıldığı önemli değildir." ama isteyen çarşafla örtünebilir. dine zıt değil;lakin kişi bilmeli ki o çarşafı dinin,şeriatın emri değil.
son olarak şafiiler bu konuda hassas bildiğim kadarıyla. örtünsünler elbet, madem özgürlük,eşitlik var,baskı olmayacak,olmamalı kimseye. o halde haklarıdır,serbest olmalılar; dilediklerini tercihte.
yoktur yoktur da müslümanım diyen adamın bunu anlaması için allah kelamı dururken birilerinin fetvasına ihtiyaç duyması hayli düşündürücüdür.
bugün kara çarşaf için ulema fetvasını nüans alan, yarın tarihte binlerce örneğini bulabileceğimiz islamla alakası olmayan bir konuda da fetvaya göre hareket eder.
birilerinin fetvası ile peygamber torunları katledilmiş bir dinin inananı olarak uyanık olmak lazım uyanık.
türkler islamiyeti kabul edince, arapların kültürlerini de inanç olarak algılamışlar ve kendi hayatlarında uygulamaya başlamışlardır. bunlar, kadına değer vermemek**, çarşaf vb.
kadının, gözlerinden başka bir yerinin bir erkek tarafından görülmesini, erkeği baştan çıkaracağını, onu tahrik edeceğini, aklına cinsel ilişki düşüreceğini kabul edenlerin yanlış bulacağı kabuldür.
dekolte giyenin tecavüze uğramasının normalliği"ni savunanlar da bunlardır.
"çıkarın artık kafalardaki kara çarşafı!" diye bağırıyorum odamda.
birileri duymuştur belki, kim bilir?
kara çarşaf dünyavidir o yüzden karanliktir, siyah matem rengi olduğundan Rab'den ayri kalindiği için dünyada matemi lans eder, kefende bu yüzden beyazdir ki safliği, nuru, kavuşmayi temsil eder. ya da çok pis sallıyorum neyse özel fetva dersi verilir.**
esas olan tesettür kavramıdır. sadece kadınlara değil erkeklere de farzdır. şekli kutsal kitabımızda ana hatlarıyla anlatılmıştır. sonuçta çoğu amelin uygulamasında (veya ayrıntılarda) peygamber efendimizi ve ailesini takip ederiz.
sakal bırakmak sünnettir söyleminde ki gibi bir uydurma ya da aldanmadır. o dönem traş bıçağı, jilet, traş makinesi olmadığından insanlar ancak makas tarzı bir aletle sakallarını, ancak belir bir uzunluğa geldikten sonra kısaltabildiklerinden sürekli kirli sakalla gezmek zorunda kalıyorlardı. bu yüzden de sakal sünnettir demişler. muhtemelen çölün kumundan, rüzgarından, güneşinden korunmak ve koyu rengin sıcağı çektiğini bilmemekten kaynaklanan bir durumdan ötürü sürekli siyah çarşaf giymişlerdir. islamiyetle medeniyetsizliğin alakası yoktur. islam akıl ve mantık dinidir. akla mantığa uygun olmayan şey islamda yoktur. kaynar sıcakta kara çarşafla gezmek akılsızlıktır.
senin islam dediğin zaten yahudilerden geçme, çarşaf geçmiş çok mu?
tevhid inancından tut, domuz eti yememe, recm, sünnet gibi şeyler hep yahudilerden alınma. hatta hikayelerin nereden baksan çoğu da yahudilerden alınma.
" Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini açmasınlar, ancak kendi kocalarına yâhud kendi babalarına kocalarının babalarına yâhud kendi oğullarına, yâhud kendi biraderlerine, yâhud kendi biraderlerinin oğullarına, yâhud hemşirelerinin oğullarına yâhud kendi kadınlarına yâhud kendi ellerindeki memlûklerine, yâhud ihtiyacı olmıyan erkeklerden uyuntulara, yahud henüz kadınların avretlerine muttali' olmıyan çocuklara, müstesna, gizledikleri ziynetleri bilin diye ayaklarını da vurmasınlar, hepiniz Allaha tevbe edin ey mü'minler ki felâh bulabilesiniz "