başını sımsıkı bağlayıp boya küpüne dalıp çıkan, kıçını başını açan kadınlardan daha nefislerine hakim kadınlardır. bastırılmışlardır o ayrı ama bastırılmışların en dürüstüdürler.
insanların giydiği kıyafetler üzerine konuşmak saçma olduğu için üzerine konuşmanın saçma olacağı konudur.Ayrıca bu ülkede hiç kimse kıyafeti sebebiyle irana suudi arabistana vs.gönderilemez asıl bunu yapmak faşizmin ta kendisidir.
bunların bir kısmı Kuran-ı Kerim'de sadece çarşaf giymenin emredildiğini, baş örtüsü, pardesü gibi şeylerin, hatta inanmayacaksınız şalvarın bile kadının örtünmesinde kullanılamayacağını iddia eder. ayrıca kadının sokakta tek gözünü göstermesine ruhsat olduğunu, gözleri çok güzelse o tek gözü de göstermek haram olacağı için güneş gözlüğü takarak dışarı çıkması gerektiğini iddia eden cinsleri de vardır.
Not: yazarınız, bu elemanlardan birisiyle dün sabah bizzat tanışana kadar bu iddiaya asla inanmıyordu, fakat büyük konuşmamak lazım geldiğini acı da olsa anladı. evet, inanması zor ama gerçekten savunuyorlar bu yazılanları, ciddi ciddi ''türban pardesü giyenlerin açık kadınlardan farkı yoktur '' diyorlar. inanması zor ama durum bu.
bilmiyorum ''sohbetlerde'' ne içiriyorlar bunlara ama kullandıkları şeyin iyi kafa yaptığı belli...
rahatsız eden kara çarşaflılar değil, kara çarşafın veya herhangi bir durumun yargılanmasıdır.
benim de burada rahatsız olduğum konu; insanların kişisel tercihlerinin yargılanması, sorgulanmasıdır.(tercihi doğrudur veya yanlıştır. bu kimseyi ilgilendirmez.) nasıl ben küpeme, sakalıma laf ettirmiyorsam, yargılanmasından rahatsız oluyorsam, o insanlarda çarşafa laf edilmesinden rahatsız oluyorlardır. eğer herkes, her bireyin kendi tercihine saygı duymayı öğrenirse işte muasır medeniyet dediğimiz seviyeye o zaman ulaşırız.
çarşaf, bir ülkenin gelişmişliğini felan göstermez. üretim, ekonomik istikrar, adalet, tercihlere saygı gibi etmenler bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterir. bu saydığım etmenler pozitifse 1.dünya, negatifse 3.dünya ülkesi oluverirsiniz.
bakınız avrupa'ya...
avrupa bu saydıklarımın hepsini aştı. "avrupa'nın iyi yönlerini almalıyız" derken bunlar kastedilmiştir. biz onların kendi kültürlerini değil, "yozlaşmış kültürlerini" benimsemeye çalışıyoruz.
bunu da müslümanım diye geçinen insanlara söylüyorum;
hani islam'ın buyurduğu "tercihlere saygı"yı neden uygulamıyorsunuz?
hani adalet? adalet, islam'ın en temel özelliği değil mi? adalet, yargının içine girmek midir? adalet, hukuku, kanunu kendine göre yazmak mıdır? bu mudur adalet?
hani çalışkanlık? üretiyor muyuz? yoksa insanları fukaralaştırıp dilenci haline mi getiriyoruz? bu mu müslümanlık, bu mu insanlık?
şimdi sen, tüm hepsini hallettin de, çarşaf mı battı sana? hani çarşaf gelişmişliğin göstergesiydi?
asil kadınlardır. onlara öcü muamelesi yapan cahillerin ve dallamaların kendilerini anlamalarını bekliyor değildir. bu ülkenin eşit, şerefli vatandaşıdır. kendisine yönelik herhangi fiziksel ve psikolojik aşağılanmayı olgunlukla karşılarlar ama yanlarında bir yakınları varken bu muameleye maruz kalıyorlarsa, bu şerefsizliği yapan insan müsvettesinin yaşamını devam ettirme şansı düşük olabilir.
tesettur tercihini carsaftan yana kullanan kadinlardir.
bu konularda oyle cok yazildi ki artik yeter gercekten. ne oluyo yani kadinlar carsaf giyince. ne oluyo???
tercih hakki olanlar sadece tesettursuz insanlar mi?
bi rahat olun yaa. bikmadiniz devamli ayni konulari yazmaktan ve devamli ayni seyler isitmekten...
bikini giyebilen kadınlardır. olay gözlerimin önünde yaşanmıştır, denize çarşaflı gelen kadınlar, bir anda bikinili olmuşlardır. tamam deniz kadınlar koyu ama lafta, yani oradan bakan bütün erkekler görüyor malı, tekneciler de görüyor. nasıl rahatlık, güven ben anlamadım. inanın erkekler görebiliyor, hiç bir güveni yok oranın. zaten her alan erkek dolu. bu kadar açık bir mekanda nasıl bir güven, sanki odanda yalnız başınasın.
tamam. herkesindış görünüşüne saygımız var, benimde çarşaflı yakınlarım var, fakat bir ortamda mesela alışveriş merkezinde aynı reyondan bana doğru filan geliyorlarsa burada erkek var deyip yolunu değiştiriyorlar. saygım sonsuz ama bu bana çok saçma geliyor. ne biz onları dışlayabiliriz, nede onlar dışlanılabilir. tek saçma olan bizim onlara tecavüz edicekmiş gibi bizden kaçmaları...
devinimi, gelişimi, kılığa, kıyafete bağlayan aklı evvellerin pek hoşlanmadığı kesim. kimin ne giyip ne giymediginden kime ne lan ? mal mısınız olm? işiniz gücünüz mü yok? yoksa pazartesi gelin malikanemde temizliğe başlayın.
kendi tercihleridir diyeceğim ama zor.
hiçbir kadının doğası gereği kendisini o kara çuvallara sokmak isteyeceğini sanmam.. tersi de en az bu çuvallaşma kadar sorundur bence tabii. hayatı, derdi gücü sadece kendisini görünür kılmak olmuş olan, dekolte üzerine dekolte bina eden kadınlar ile aslında aynı kağıdın iki yüzü gibiler. biri kendisini ve bedenini yok saydırmak isterken kendisini belli ediyor, diğeri de belli olacağım derken kendisini yok ediyor.. feci bir ironi örneği yani.
bu tipleri kazıyınca ruhlarından genellikle ödipal takıntılar ve "asi kız tripleri" çıkıveriyor.
