kara yilan

entry19 galeri0
    19.
  1. kimbilir, yılanların yılanlığın yüz karası.

    Öyle ya, onca esatir-i evvelin nice 'kahraman'larına lakap, yılan olamaz demiştir yılanların ali meclisi, afarozla kara yılan'lığa tenzil-i rütbe.

    kimbilir garip yılanım, mademki kovuldum, siyahlara layık, anarşsit mi olmuş ne.

    şimdilerde de yakaladık, yakalıyoruz, yakalıyacağız fiil çekim misali bir 'kahraman'ın hikayesi var medya dolaplarında.

    acemin bir acemi cini, acemiliğinden mi, cinliğinden mi bilinmez bir 'başlık' attı ajanslara; yakaladık kara yılanı. bir telaş, pür telaş; telefon, teleks, bilgiyi sayar, devasa çanak, çanaklar çanak tuttu bu asparagas şaiyaya. aslında asparagas bizatihi şaiyadır da, neyse yazılı, gözlü yani gürsel görsel magazin mağazacılığı cılkını çıkardı yalan yılanın.

    yılan bu, kara yılan; yapar yılanlığını, çalıların arasından mı, suyun birikmiş taraflarından mı, bilemem orasını, çıkarır çatal dilini, tıss'sız ve ci ee. arsız, çocuksu birgün.

    son bir not olsun, bilinir ki, gerçi efsane ama ol efsane derki, yılan rabbin bir meleği şeytanmış bir vakitler. ana-babamızı onun ayarttığını söylerler; rabbimiz kovmuş anamızı babamızı ve yanlarında sürünmeye müebbed yılan, kimbilir kara.
    0 ...
  2. 18.
  3. ilk defa bir türk oyuncunun hayran bırakan bir aksanla konuştuğu dizi.ne yazık ki bir türlü anlam veremediğim şekilde bugün yayından kalkcak olan dizi.
    0 ...
  4. 17.
  5. 16.
  6. ilker aksum var bu da yeter denilesi bir dizi. oduncuk bülent inal olmasa da olurmuş. sorsana bir casti bana, di mi. neyse ilk bölüme 10 üzerinden 6 veriyorum.
    1 ...
  7. 15.
  8. tutacağını daha ilk bölümünden gösteren bir dizidir.
    2 ...
  9. 14.
  10. ilk bölümü, pazartesi akşamı atv'de yayınlanacak dizi.
    0 ...
  11. 13.
  12. 12.
  13. 11.
  14. 10.
  15. başlamasını sabırsızlıkla beklediğim yakın tarihimize ışık tutacak olan bir kahramanlık öyküsü.

    edit:atv'nin sitesinden dizinin kısa bir özeti.

    KARAYILAN
    Senin adın artık Karayılan! Memed dağlarda dolaşmak, silah tutmak yerine, okumak isteyen bir çocuktur. Ama babası Mamo Ağa, onu zorla alıp dağlara götürerek, gece dağ başında sürünün yanında yalnız bırakarak, korktuğu şeylerle inadına yüzleştirerek bir savaşçı gibi yetiştirmeye çalışır. Bir sabah Memed'i dağda, sürüsünün başında, gece vurduğu kurdun yanında bulur. Memed şimdi de kara bir yılanla karşı karşıyadır. Yılanla karşılıklı uzun uzun bakışırlar ve sonunda çekilen kara yılan olur. Mamo, oğlunun artık bir yiğit olduğuna inanmıştır. Hemen orada gururla ona yeni adını verir:Senin adın artık Karayılan !
    Ben artık savaşçı Karayılan değil, çoban Memedim.Karayılan babasından öğrendiği yiğitliği, gençliğinde yanında bulunduğu Dergahbaşı ismail Efendi'den edindiği ilimle ve felsefeyle tamamlar. Birinci Dünya Savaşı öncesinde askere giden Karayılan; yedi yıl süren askerliğinden yorgun ve mağlup bir şekilde Antep'teki köyüne döner. Antep, ingilizlerin işgali altındadır. Durumdan faydalanan çeteler ortalıkta kol gezmektedir. Mamo, oğlunun hemen aşiretin başına geçmesini ve gençleri silahlandırıp savaşmasını ister. Karayılan ise babasını şaşkınlığa düşürerek; artık savaşamayacağını söyler: O artık Kahraman Karayılan değil,Çoban Memed olmak istemektedir.
    Çobanlığa niyet eden Karayılan için bu kararı uygulamak hiç de kolay olmayacaktır. Karayılan sürekli seçimler yapmak zorunda kalır: askerlik ve çobanlık Babası ve eski dostları,Yeni tanıştığı Elvan ve gençliğinden tanıdığı Sona Aşkta ve savaşta Karayılan zaman zaman yanılgılara da düşerek ilerlemeye devam eder.
    Eline silah almamaya, savaşmamaya, sadece çobanlık yapmaya karar vermiş Memed'in, haksızlığa ve zulme dayanamayarak yeniden eline silahını almasının, Karayılan adının kahramanlaşmasının hikayesi.
    1 ...
  16. 9.
  17. tomris giritlioğlu'nun proje tasarımını yaptığı dört büyük dönem çalışmasından('kurşun yarası','çemberimde gül oya','kırık kanatlar','hatırla sevgili') sonraki dev yapımıdır. yönetmenliğini ise türkiye'nin en iyi yönetmenlerinden biri olan taylan biraderler üstlenmiştir.
    urfa, antep ve maraş yörelerinin kurtuluş savaşında fransız ve ingilizlere karşı mücadelesini konu almaktadır.
    bu yapım için 4000 metrekarelik bir alanda eski antep yöreleri kurulmuştur. haliyle şu ana kadar gelmiş geçmiş en pahalı projelerden biri olmuştur.
    başlıca oyuncuları : bülent inal, begüm birgören, ilker aksum, polat bilgin, avni yalçın, serap aksoy, engin akyürektir.
    0 ...
  18. 8.
  19. çok yakında atv'de başlayacak, başlıca rollerini Bülent inal, Begüm Birgören, Lale Yavaş, ilker Aksum ve Polat Bilgin'in paylaşacağı dizi dir.
    0 ...
  20. 7.
  21. antepte ipek yolu üzerinde heykeli vardır.elinde tüfekle.
    0 ...
  22. 6.
  23. kara yılan derki harbe oturak
    kilis yollarından kelle getirek
    nerde düşman varsa orda bitirek
    vurun antepliler namus günüdür

    sürerim sürerim gitmez gadana
    fransız kurşunuda geçmez adama
    varın söyleyin de garip anama
    analarda böyle yiğit doğurur

    * * *
    0 ...
  24. 5.
  25. önüne gelen her şeyi yediği için yamyam lakaplı yılandır.
    0 ...
  26. 4.
  27. küçükkene beni tüm köy böyle biliyordu yaaa taa orta okulda yavaş yavaş adımın mehmet olduğunu öğrenmişlerdi. puhaha hey gidi gençlik. :)
    0 ...
  28. 3.
  29. "kara yılan sürünür belki hiç sokmaz" diye beste yapılası hayvan.
    1 ...
  30. 2.
  31. Bir Nazım hikmet şiiri.

    Ateşi ve ihaneti gördük
    ve yanan gözlerimizle durduk
    bu dünyanın üzerinde.
    istanbul 918 Teşrinlerinde,
    izmir 919 Mayısında
    ve Manisa, Menemen, Aydın, Akhisar;
    Mayıs ortalarından
    Haziran ortalarına kadar
    yani tütün kırma mevsimi,
    yani, arpalar biçilip
    buğdaya başlanırken
    yuvarlandılar.

    Adana,
    Antep,
    Urfa,
    Maraş:
    düşmüş dövüşüyordu...

    Ateşi ve ihaneti gördük,
    Ve kanlı bankerler pazarında
    Memleketi Alman'a satanlar,
    Yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
    düştüler can kaygusuna
    ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
    karanlığa karışarak basıp gittiler.
    Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet,
    en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat,
    dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat,
    iki kat soyulmamak için.

    Ateşi ve ihaneti gördük,
    Murat nehri, Canik dağları ve Fırat,
    Yeşilırmak, Kızılırmak,
    Gültepe, Tilbeşar ovası,
    gördü uzun dişli ingiliz'i.
    Ve Aksu'yla Köpsu,
    Karagöl'le Söğüt gölü
    ve gümüş basamaklı türbesinde yatan
    büyük, aşık ölü,
    şapkası horoz tüylü italyan'ı gördü.
    Ve Çukurova,
    kıyasıya düzlük,
    uçurumlar, yamaçlar, dağlar kıyasıya
    ve Seyhan ve Ceyhan
    ve kara gözlü Yürük kızı,
    gördü mavi üniformalı Fransız'ı.
    Ve devam ettik ateşi ve ihaneti görmekte.
    Eşraf ve ayan ve mütehayyizanın çoğu
    ve ağalar:
    Bağdasar ağadan
    Kellesi Büyük Mehmet Ağaya kadar,
    düşmanla birlik oldular.
    Ve inekleri, koyunları, keçileri sürüp, götürüp,
    gelinlerin ırzına geçip,
    çocukları öldürüp
    ve istiklali yakıp yıktıkça düşman,
    dağa çıktı mavzerini, nacağını, çiftesini kapan
    ve çığ gibi çoğaldı çeteler
    ve köylülerden paşalar görüldü,
    kara donlu köylülerden.
    Ve bizim tarafa geçenler oldu
    Tunuslu ve Hindli kölelerden.
    Ve Türkistanlı Hacı Ahmet,
    Kısık gözleri,
    seyrek sakalı,
    hafif makineli tüfeğiyle
    dağlarda bir başına dolaştı.
    Ve sabahleyin ve öğle sıcağında ve akşam üstü
    Ve ayışığında ve yıldız alacasında geceleyin,
    ne zaman sıkışsa bizimkiler,
    peyda oluverdi, yerden biter gibi o
    ve ateş etti
    ve düşmanı dağıttı
    ve kayboldu dağlarda yine.

    Ateşi ve ihaneti gördük,
    Dayandık,
    dayandık her yanda,
    dayandık izmir'de Aydın'da,
    Adana'da dayandık,
    dayandık Urfa'da, Maraş'ta, Antep'te.

    Antep'liler silahşor olur,
    uçan turnayı gözünden
    kaçan tavşanı art ayağından vururlar
    ve Arap kısrağının üstünde
    taze yeşil selvi gibi ince uzun dururlar.
    Antep sıcak,
    Antep çetin yerdir.

    Antep'liler silahşor olur,
    Antep'liler yiğit kişilerdir.
    Karayılan
    Karayılan olmazdan önce
    Antep köylüklerinde ırgattı,
    Belki rahatsızdı, belki rahattı,
    bunu düşünmeye vakit bırakmıyordular,
    yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi
    ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar.
    Yiğitlik atla, silahla olur,
    Onun atı, silahı, toprağı yoktu.
    Boynu yine böyle çöp gibi ince
    Ve böyle kocaman kafalıydı
    Karayılan
    Karayılan olmazdan önce.
    Düşman Antep'e girince
    Antep'liler onu
    Korkusunu saklayan
    Bir fıstık ağacından
    alıp indirdiler.
    Altına bir at çekip
    eline bir mavzer
    verdiler.
    Antep çetin yerdir.
    Kırmızı kayalarda
    Yeşil kertenkeleler.
    Sıcak bulutlar dolaşır havada
    ileri geri.

    Düşman tutmuştu tepeleri,
    düşmanın topu vardı.
    Antepliler düz ovada
    Sıkışmışlardı
    Düşman şarapnel döküyordu,
    toprağı kökünden söküyordu.
    Düşman tutmuştu tepeleri.
    Akan: Antep'in kanıydı.
    Düz ovada bir gül fidanıydı
    Karayılan'ın
    Karayılan olmazdan önceki siperi..
    Bu fidan öyle küçük,
    Korkusu ve kafası öyle büyüktü ki onun,
    namluya tek fişek sürmeden
    yatıyordu yüzükoyun.

    Antep sıcak,
    Antep çetin yerdir.
    Antep'liler silahşor olur.
    Antep'liler yiğit kişilerdir.
    Fakat düşmanın topu vardı.
    Ve ne çare, kader
    düz ovayı Antep'liler
    düşmana bırakacaklardı.
    'Karayılan' olmazdan önce
    umrunda değildi Karayılan'ın
    kıyamete dek düşmana verseler Antep'i
    Çünkü onu düşünmeğe alıştırmadılar.
    Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi,
    korkaktı da bir tarla sıçanı kadar.
    Siperi bir gül fidanıydı onun,
    gül fidanı dibinde yatıyordu ki yüzü koyun
    ak bir taşın ardından
    kara bir yılan
    çıkardı kafasını.

    Derisi ışıl ışıl,
    gözleri ateşten al,
    dili çataldı.
    Birden bir kurşun gelip
    kafasını aldı.
    Hayvan devrildi kaldı.

    Karayılan
    Karayılan olmazdan önce
    kara yılanın encamını görünce
    haykırdı avaz avaz
    ömrünün ilk düşüncesini:
    'ibret al deli gönlüm,
    demir sandıkta saklansan bulur seni,
    ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.'

    Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
    Bir tarla sıçanı kadar korkak olan,
    fırlayıp atlayınca ileri
    bir dehşet aldı Anteplileri,
    seğirttiler peşince,
    Düşmanı tepelerde yediler.
    Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
    Bir tarla sıçanı kadar korkak olana:
    KARAYILAN dediler.

    'Karayılan der ki: Harbe oturak,
    Kilis yollarından kelle getirek,
    nerde düşman varsa orda bitirek,
    vurun ha yiğitler namus günüdür...'
    Ve biz bunu böylece duyduk
    ve çetesinin başında yıllarca namı yürüyen
    Karayılan'ı
    ve Antep'lileri
    ve Antep'i
    aynen duyup işittiğimiz gibi
    destanımızın birinci babına koyduk.

    Nazım Hikmet Ran

    * * *
    2 ...
  32. 1.
  33. Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
    Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
    Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
    Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeye
    Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
    Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin

    Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
    Günahlarım kadar ömrüm vardır
    Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
    Saçlarımı acının elinde unutuyorum
    Parmaklarımdan süt içemeye çağırıyorum seni
    Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk

    Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
    Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
    Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
    Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
    Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum

    Seni süt içmeye çağırıyorum parmaklarımdan
    Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan

    sezai karakoç
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük