halk arasında kara kutu olarak bilinen uçuş bilgisi kayıt cihazı aslında turuncu renktedir. bunun sebebi de kaza sonrası kolayca tesbit edilmesi amacıyladır. ilk jet uçağının düşmesinin ardından arama çalışmalarına katılan avustralyalı bilim adamı david warren, düşme anında kokpitte neler olduğunu, pilotun sözlerini kayıt eden bir cihaz geliştirerek dünyanın önde gelen havacılık şirketlerine gönderdi. ancak hiçbiri buluşla ilgilenmedi. 1958 yılında warren buluşunu bir havacılık fuarında sergiledi. ingiliz havacılık bakanlığı'ndan bir yetkili buluşu beğendi ve bakanlığa tavsiye etti. ancak kara kutuyu zorunlu hale getiren ilk ülke 1960'daki bir uçak kazasının ardından görülen davada hakimin tavsiyesi sonucu avustralya oldu.
bir oyun aleti olan kara kutu'nun üzerinde dört adet ufak kol vardır. biri kapatıp-açma, biri oyun geçici,biri ise oyuncu sayısı belirleyicidir. 4. kol ne işe yarıyordu hatırlamıyorum. ortada tuhaf bir girintisi vardı, buraya değişik oyun kasetleri takılabiliyormuş diye duymuş ve dükkanları gezmiştik ama öyle bir kaset kimsede yoktu. oyun değiştirici aşağı çekildiğinde oyunlar hızla akmaya başlar, arzu ettiğiniz oyuna gelince kolu yukarı kaldırırdınız. eğer istediğiniz oyun geçerse tüm sıranın tekrar geçmesini bekleyeceksiniz.
nakarat kısmını dinlemesi bir hoş olan orontez şarkısı.
kalemi ver bana sonra yok ol bulandı beynim nerede sağ ve sol .
çak sırtıma bıçağı dönüp bakma mühürlü kalbimin hatrını sorma kalemi her vuruşumda lanet ettiğim heceleri yine okurum bıkmam!
çak sırtına bıçağı dönüp bakma mühürlü kalbimin hatrını sorma kalemi her tutuşumda lanet ettiğim heceleri yine okurum bıkmam!
sence ne kadar oldu ben hiç saymadım içimde kinle besledim bu kalbi açıpta bakmadım tek cevap var senle ilgili sendeniz yok haberin olsun geri çekil biraz şimdi geriye dön düşün hangimizde suç dürüstlük senin için oruç bana kalır günah ve dostlarım toplanın bu gece yolcuyuz ödenmemiş o gereken özrü bu düne borçluyuz kimdi kaybeden sence ben bence sen doğrudur yeni bir sayfa vakti geldi geçmeden dünümü sildim bugüne geldim yarına dizdim yok umrumun ucunca bir kıvılcım olma ihtimalin adımı kenara yaz kısaca kara diken çiçek sanıpta tuttuğun zehirsiz diken evet o bendim sahte mutluluksa diğer adım acımsa sonradan gelir bilinmez hikmetim..
çak sırtıma bıçağı dönüp bakma mühürlü kalbimin hatrını sorma kalemi her vuruşumda lanet ettiğim heceleri yine okurum bıkmam!
bir umutla yaşarım hep belki sizce leş adımlarımla yarışırım demem nefes beleş durmaz hep yazar bu ellerin küllüğümse keş göz kapaklarım ayakta saatse dörde beş kopyasız bir film konum dram ters giden bir kaç şey mutluyum ve yok param aldığım bütün nefesler hayatla dalga eşittir anlam başladık geri dönüş yok ben skeçte psikolog kelimeler yetersiz yerli yersiz anlatım yarını geç bulup bugüne patladım hasımlarım yol alsın bende buradayım kördüğüm çözen o kördüğüm kara kutumdayım..
ömür biter ve kara bir gül dikenleriyle acı dolu çığlık yapraklardan damlayan bir yağmur tanesi kadar gizemlidir ve sessiz tutun nefesleri gerin kemerleri çok serin eser bu rüzgar bir sigaradır yo evveli dumana bürünür götürür kederi as kendini tavanda sallanan beden bas toprağa ve canını yakma naz gelir ve kaz mezarı baştan al. kara trenle buluşur yolcu kara kapıyla tanışır borçlu balgam suratlara tuzsa yaralara cennet kapılı kapılar arkasında gizli saklı tanrı krallığında yalnız kaldı bittin anları yo iblis her taraf pis üç nota bilen bir piyanist beyaz bir melodi bekler vokalist hey mekanist filmi baştan al saç sakal karışmış aşinayım sözlerimse taş..
çak sırtıma bıçağı dönüp bakma mühürlü kalbimin hatrını sorma kalemi her vuruşumda lanet ettiğim heceleri yine okurum bıkmam..
o o kargaşa şarkılarda aramayın kara kutumda yalnızım geçici yanıtlarla avutulan günahsızım yap-boz oynamış son taş ellerimde dalmışım bırak yo kim takar beni ben ozan mıyım kaşlarım çatıksa beni bırak sözlerim temennim söz veripte geri dönenlerin köyündenim kentin ortasında nokta olmuş ünlemim ve ben bugünde bulmacanda dolmamış son haneyim gözlerim donuk ve dokunan ellerim soğuk gene konuk gelir oluk oluk konuş yüzüm soluk kristalim bu bunada en güzel yanıyla raks eder ve alperan diler yo dost uğurum ol yeter paranoyak çekişmelerle sabah saatleri gecelerimde şahidimdin ateş böcekleri ve patikalarda unutulan hayalleri bırak tophanede toparlanan umut tutar nöbetleri bak bir ben miyim cihanda kaderi bilmeyen zavallı halleriyle kara kutunda gizlenen darbeler zamansız yordu ben yenilmedim kendi isteğinle oldu sen çekilmedin kim ne derse desin biri gelsin alperan hep dipsiz kuyu densin süs denen yılan koynuma girsin son söze reddim körpe talebemsin..
çak sırtıma bıçağı dönüp bakma mühürlü kalbimin hatrını sorma kalemi her vuruşumda lanet ettiğim heceleri yine okurum bıkmam..
Halk arasında "karakutu" ya da "kara kutu" olarak bilinen ve uçuş esnasında bir uçakta belli verileri kaydetmeye yarayan araçtır.ilginçtir ki rengi de turuncu imiş.
Uğruna çocukluğumu harcadığım ataridir. Kapkara ve kalas gibi kutusu, her uçak ve silah oyunu sonrası kırılan coystikleri ile çocukluğuma her inişimide beni hüzen boğan, derin acılara gark eden teknoloji harikası cihazdır.
içerisinde saklambaçtan futbola, uzay gemilerinden araba yarışlarına, garip garip oyunlar ve bu oyunların arkasında çalan garip garip müzikler vardır.
Kısacası video oyunlarının atasıdır denilebilir. Oynadım, pişman değilim, yine olsa yine oynarım...
Halk arasında "karakutu" ya da "kara kutu" olarak bilinen ve uçuş esnasında bir uçakta belli verileri kaydetmeye yarayan araçtır. Çeşitli özelliklerine göre sınıflara ayırılır: Tip 3: hem ses hem de uçuş verilerini kaydeden cihaz. Kısaca FDR/CVR olarak bilinir. Günümüzde en yaygın kullanılan karakutu tipidir.
daha kurulmadan haberdar olduğumu harika kültür sitesi. takipçisi olunası ve istifade edilesidir. çok kaliteli, seçici, enfes bir muhtevayı haizdir bu şukela site netekim...
herkesin kara kutu incelediğini anladığım başlıktır. tamam peki rengi turuncudur. ama sakın o pilotun uyuşturucu kaçırmak için kara kutu ayarı verdiği bildiğin kutu olmasın sakın. adı üstünde kara kutu kara olur.
bir zenci fahişe ile kara kutu eksperi bir sözlük yazarı otel odasında başbaşadır. zenci fahişe bir an önce eksperden kurtulmak için acele etmektedir. ama yazarımız biraz sohbet etmek istemektedir.
yazar: kara kutuları bilir misin?
zenci fahişe: iyi bilirim. hayatımı onunla kazanıyorum.
hep dokunmak istemişimdir. genellikle uçaklarda bulunan fakat son dönemlerde kara taşıma araçlarınada koyulması planlanan ses, bilgi, kordinat kaydeden turuncu cihaz.
dün geceki disko kralı'nda açıklandığına göre, istanbul'a dönmekte olan uçaklarının türbulansa girmesi sonucu birkaç saati havada geçiren grubun bu dakikalarından ilham alarak yazmış harun tekin bu şarkıyı.
mor ve ötesi 'nin son albümündeki kuşkusuz en dikkat çekici şarkısı, özellikle 3. dakikadan sonra giren bend'le birlikte şarkı tam bir pink floyd - high hopes havası almaya başlıyor ki tadından yenmez.
kaza soruşturmasında kullanılabilmesi için, şiddetli çarpışmalara ve yüksek derece ısılara (yani yangınlara) dayanıklı şekilde üretilir. şimdi önce malum soruya yaklaşalım;
1 metre uzunluğunda, 30 cm genişliğinde, içinde sadece kayıt cihazları bulunan bir kütleyi çarpışma ve sıcaklıklardan korumak ile 100 metre uzunluğunda, 15 metre genişliğinde yüzlerce tondan oluşan bir kütleyi korumak aynı şey değil zeka özürlü arkadaşlarım benim. kaldı ki, uçağın çarpışmalar ve patlamalardan tek parça halinde çıktığını varsayalım, içerideki insanlar ne olacak? katı cisimler şiddeti aynen iletirler. 1 metre uzunluğunda 30 cm genişliğinde, 1 kiloluk bir cihazı korumak çok da zor değildir, zaten çeşitli alaşımlarla ve bileşiklerle yüksek ısılara dayanabilen materyalleri 100 yıldır üretebiliyoruz bilim dünyası olarak. siz ilahiyat dünyasında kaldığınız, erkek arkadaşınıza para harcatmamak için bir şey yememe olayına incelik gözüyle bakma ağır triplerinde beyin hücrelerinizi katlettiğiniz için bunlardan haberiniz yoktur tabii.
şimdi gelelim espri olarak bu saçmalığı yapan ve sonra da komikmiş gibi övgü bekleyen andavallara;
bak güzel kardeşim, 1999'da adam utanarak bahsetmiş o espriden, sene 2010, 11 gün sonra 2011 olacak, sen hâlâ aynı noktadasın, hâlâ bir zeka ürünüymüş gibi gelip sözlüklere yazıyorsun.
dinlenmiş en güzel türkçe rock albümlerinden biridir. yer yer mutluluk, yer yer melankoli, yer yer daha nice adı konulmamış duygu.. çok güzel bir albümdür gerçekten.
geçen gün kuzenimn paradox olarak sorduğu ama düşününce ''he lan sahi nedenkii'' diyerek içime kurt düşürten bi konudur.
soru şudur ''madem uçak düşünce kara kutuya bişi olmuyo neden uçağıda kara kutuyla aynı malzemeden yapmıyorlar?'' o kutuyu yapan bunuda düşünebilir zaar..acaba olayın esprisi nekine??
lakin, sözlük ortamında laikliğe, atatürk' ün olumlu eserlerine, çağdaş türkiyenin önünü kapatan her nesneyi ağızına alan gelişim çağında ki çocukları gördükçe, aksi şekil de yazmaktadır.
böyle bir huyu var.
yoksa iyi çocuk.
vallahi ln.
dünya görüşüne sığmasada mevzu! haksızlık karşısında doğrucu davutluğu tutar.
kendi nickaltına entry girerken bile utanmaktadır.
