bugün

aşk gibi bir şey. okumayanları öyle çok kıskanıyorum ki, düşünsene kara kule'yi henüz bilmiyor olmak, onu o heyecanla okuyabilecek durumda olmak. hafızamdan sildirip sildirip tekrar okumak istiyorum. ka rüzgar gibi, o halde git bundan başka dünyalar da var gibi vecizeler edinmemizi sağlamıştır. ayrıca özel bir iki söz sayesinde okuyanları okumayanlardan ayırmak mümkündür. okuyanlarla kendinizi ayrı ve özel bir ka-tettenmiş gibi hissetmeniz de mümkün. iyi bir şey söylediğimde aldığım karşılık teşekkür ederim değil de teşekkürler derim oluyorsa o insanı alnından öpesim gelebilir mesela. serideki 19 ve 99'un sürekli kullanılması ve çok özel yerlerde karşımıza çıkması bu sayıları benim için özel yapmıştır. örneğin okul sıralamasına göre 19. olduğumda manyak gibi sevinmiştim, nedense. ayrıca roland deschain bana her zaman clint eastwood'u hatırlatır. filmi de çekilecekse o oynasın lütfen.
okunduktan sonra bittiği için üzünülen fantastik kitap serisi. sırf bu yüden, serinin ilk kitabını bir gecede bitirmişken, son kitabını bitmesin diye 1,5 ayda okumuştum.
arkadaşımın babasının servet çetin e taktığı lakap.
17 mayıs 2013'te filmini seyredebilecekmişiz... baya baya tarih belli olmuş arkadaş:
http://www.bakiniz.com/kara-kule-dark-tower-2013/
hayatımda okumaktan en çok keyif aldığım efsanevi kitap serisi..
herkes okusun, kimseye kalmasın.
hala okumadığım seri. yazılarınları gördükçe yerin dibine girdim.
http://www.imdb.com/title/tt1648190/

Ya hergün bu adrese girip bakiyorum acaba cast olayinda netlik var mi diye. Internete bakiyorum, ariyorum tariyorum. belli ki ince eleyip sık dokuyorlar. bu sebeple hala hangi oyuncularin filme dahil olayacagi konusu belirsizligini koruyor. yine de umuyorum, ne yaparsin umut fakirin ekmegiymis, umuyorum belki hugh jackman roland deschain olarak karsima cikar diye.

roland deschain karakteri icin baskasini düsünemiyorum. ben bu seriyi okumaya basladigimda aklimda tek bir isim belirmisti, hugh jackman. bu rol icin kendisi kesinlikle bicilmis kaftan. o olsun, o olmali!

görsel
http://www.zuguide.com/im...h-Jackman-Australia.2.jpg
http://img600.imageshack....hjackmanaustraliawal.jpg/
http://img94.imageshack.us/i/image3kh.jpg/
clint eastwood keşke genç olsa diye yırtınıyorum bende evet. Ama yok... En uygun aday hugh jackman gözüküyor. Ya da christian bale.
filmi yapılmasın istiyorum, ama yapılacaksa da başrolü ed harris'e vermek en karizmatik seçim olacaktır. *
roland deschain'i javier bardem'in oynayacağı büyük ölçüde kesinleşti.

http://www.deadline.com/2...anted-for-the-dark-tower/
stephen king'in nerdeyse hayatı boyunca yazdığı şahane eser...
ananı avradını yeni kitabı çıkıyormuş. hatta kitap bitmiş seneye basılacakmış. tüylerim diken diken, bu nasıl haber lan.

http://www.kayiprihtim.or...wind-through-the-keyhole/
orjinal ismi the dark tower'dır ve 7 kitaptan oluşur -sekizincisi de yolda-

yüzüklerin efendisi'nden sonra -belki de yüzüklerin efendisi'yle birlikte- tarihimizin görüp görebileceği en destansı romandır. Kitapları üst üste koyduğumuzda zaten bir kule ortaya çıkıyor...
Neyse, roman, roland deschain'in kara kule'ye olan yolculuğunu konu alıyor ama roland öyle yürüyerek, kırlarda çayırlarda hoplayarak gitmiyor kara kule'ye. Yollarda binbir zorluk, jake, eddie, susannah, kızıl kral, oy, peder callahan...
Roman Sizi içine çekiyor. Ve kule'ye olan yolculuğunda yanında taşıyor sizi stephen king. seride diğer film, kitap ve şarkılara yüzlerce gönderme var. Kesinlikle ölmeden okunması gereken kitaplar listesinde ilk beşe girecek bir şaheser. Filmi de 2012'de çıkıyor. Hepimiz clint eastwood'u isterdik ama yaşlandı kurt... Javier bardem ne kadar kıvırabilirse artık...
(bkz: javier bardem)
bir stephen king şaheseri daha. ve katılmamak elde değil (#11961649).
beyaz perde'ye aktarılma projesi universal studios'un projeden çekilmesiyle çıkmaza girmiş durumda olan epik seri. sai king de onlara gayet hoş bir mail ile cevap vermiş:

--spoiler--
"I'm sorry Universal passed, but not really surprised. As a rule, they've been about smaller and less risky pix; maybe they feel it would be better to stick with those fast and furious racing boys. I bear them no ill will, and trust Ron Howard to get Roland and his friends before the camera somewhere else. He's very committed to the project."
--spoiler--

"Universal vazgeçtiği için üzgünüm; fakat şaşırmadım. Prensipleri gereği, daha küçük ve riski daha az projelerle uğraşıyorlar; belki de yollarına hızlı ve öfkeli yarışçılarla devam etseler daha iyi olacak. Onlara kızgın değilim ve Ron Howard'ın, Roland ve dostlarını başka bir şekilde kamera karşısına taşıyacağına inancım tam. Bu projeye kendini fazlasıyla adamış durumda."
lord of the rings serisinin ardından gelmiş geçmiş en büyük 2.seridir benim gözümde. Muhteşemdir muazzamdır.. ve stephen king'in pek çok kitabıylada bağlantılıdır.. yakın zamanda dizi-film projesi vardır.. hem dizisi hem filmi çekilicekmiş.. Roland abimiz için seçilen kişi javier bardem olmuş.. Eddie Dean içinde aaron paul düşünülüyor.. Aaron paulun oynamasını herşeyden çok istiyorum umarım eddie o olur..
hayatımda harry potter serisinden sonra en sevdiğim, okuduğum için kendimle gurur duyduğum, yaratılan dünyaya, yazarın hayal gücünün ulaştığı seviyeye hayranlıkla baktığım muhteşem seri.

yalnız geçen seferlerde dikkatimi çeken bir şeyi paylaşmak istiyorum.

--biraz spoiler doctor who/kara kule--

roland yaşayan son silahşördür. kara kuleyi bulmak için çabalar. ona, amacına sonuna kadar inanan onun için ölmeye hazır yol arkadaşları vardır. ama roland her zaman gizemlidir hedefleri yol arkadaşlarından önemlidir. yol arkadaşları ise ona ve dünyasına yabancıdır ama sonuna kadar güvenilirdir. roland yalnızdır geçmişi acılarla doludur. doğup büyüdüğü yer yok olmuştur sürekli oraya özlem duyar. çok uzun zamanlar yaşamıştır çok şey görüp geçirmiştir.

tabi çok basit şekilde anlattığım bu şeyler dallanıp budaklanıp serinin genelini oluştururlar, benim dikkatimi çeken şey bu yazdıklarımın çok uzun zamandır tv de yayınlanan doctor who dizisiyle benzerliği. rolandson silahşördür doctor son zaman lodu. ikisinin de kendi dünyasından olmayan yol arkadaşları vardır. ikisi de yalnızdır. sevdiklerini kaybederler. bir orduları vs. yoktur ama ordularla baş ederler...iki seriyi de bilenler benzerliğin farkına varacaklardır. yüce king'in bu seriyi yazarken childe roland to the dark tower came adlı eserden esinlendiğini zaten biliyoruz. ama doctor who esintileri de azımsanmayacak kadar çok.(bu enrtynin konusu değil ama yüzüklerin efendisi serisini de buraya ekleyebiliriz.) tabi ki asla çalıntıdır bilmemnedir diyemem burnum o kadar büyük değil. konunun işlenişi, yazarın üslubu bambaşka bir tad almanızı sağlar. bir yazarın okuduklarından, izlediklerinden vs esinlenmesi mümkündür. (kara kitap/mesnevi bağlantısı gibi) ben sadece bir ayrıntıyı paylaşmak istedim.

--biraz spoiler doctor who/kara kule--

sonuç olarak param olmadığı için össye hazırlandığım zamanlarda her dershane çıkışı alkım'daki koltuklarda oturup tamamını bitirdiğim seridir. yanlış anlaşılmasın önce neymiş ne değilmiş diye bir bakmak istemiştim her sayfayı bitirişimde o koltuktan kalkmamak, bir sayfa daha okumak için inanılmaz bir istek duydum. ta ki son otobüs saatine kadar. arada bir ya da iki kitabını okulun kütüphanesinde bulup okudum. muhteşem, harika, yeni kitabını dört gözle beklediğim seridir. filminin çekileceğini duydum lütfen lütfen lütfen kitaplara yakışır bir seri olsun diye yapımcılarına yalvarıyorum.(yapabilirsiniz örneği var lotr)
okuduğum için kendimi inanılmaz şanslı hissettiğim bir başyapıt. işin ilginci bu kitabı dünya üzerinde okumuş herkese karşı inanılmaz bir sempati besliyorum.

eddie ve silahşör'le beraber ışığın yolunu takip etmiş, gülün içindeki güneşi görmüş, susannah'ın mia'yla diyaloglarını okumuş insandan zarar gelmez gibi geliyor. sonuçta hepimiz kule yolcusuyuz. kulenin en üst katındaki o odada ne olduğunu biliyoruz aslında ama yine de o yolda ilerlemekten kendimizi alamıyoruz.

--spoiler--
ayrıca "çorak topraklar" serinin en iyi kitaplarından biri, bir de tabiki o en son kitaptaki son 30 sayfa... ah o son 30 sayfa ve kulenin en üst katındaki kapı!
--spoiler--

son olarak bir "ka" var diyorum ve sai king'e selamlarımı iletiyorum.
şuan dördüncü kitabındayım ama böyle bir dünya yok her kitap ayrı macera.. ilk kitapta kısaca anlatılan bi hikayenin esasını 4. kitapta 300 sayfa olarak bulabiliyorsunuz yani başta kopuk kopuk olan hikaye hep tamamlanıyo bir şekilde.çok sürükleyici bir kitap tavsiye edilir.
Filmiyle ilgili dedikoduların birinin bitip birinin başladığı gelmiş geçmiş en iyi roman serisi.*
Şimdi 2012 sonunda dizi film olarak yayınlanacağına dair rivayetler ortada dönüyor.
Dördüncü kitabı Büyücü ve Cam Küre'ye resmen aşık olduğum seri.

Eğer seri içinde bir sıralama yaparsak (the Wind Through Key Hole hariç):

1. Wizard and Glass- Yıldızlı mucklu 10
2. Waste Lands
3. Wolves of Calla
4. The Drawing of The Three
5. The Dark Tower
6. The Gunslinger
7. The Song of Susannah
stephen king'in 7 kitaplık fantastik roman serisinin adı. yaklaşık 10 senedir filminin çekileceği konuşulur, ancak ortada henüz bir proje yoktur.

orta dünya kitaplarını seven okurlarının seveceği türden bir yapıttır.
çocukluğumun son dönemi, ergenliğimin ilk ve son dönemi roland ve ka-tet'iyle birlikte ortadünya'da maceradan maceraya koşarak geçti. o kuleye giden yollardaki kumların üstünde benim de ayak izlerim var, isteyen gidip baksın.

ben bu seriyi okurken aldığım haz ve keyfi şu hayatta pek az şeyden aldım. yeni kitabın çıkmasını beklerken yaşadığım heyecan, roland'ın o malum merdivenleri çıkarken yaşadıklarını da iliklerime kadar hissettim.

roland deschain, eddie dean, oy, katet, ka, ışın, gül diyince içimde oluşan sıcacık duyguları nasıl kelimelere dökebilirim bilmiyorum? benim için özelden de özel bir yapıt.

şimdi dizisi ya da filmi çıkacak diyorlar, bencilce olucak ama çıkmasın! o şarkıdaki gibi "seni kendime sakladım." demek istiyorum bu kitaba.

sai king'e de ayrıca selamlar, saygılar!