Stephen King'den alternatif bir orta dünya hikayesi. 7 Kitaplık seri sonuyla bir çok okuyucuyu tatmin etmemiş olsa da güzeldi.
Özellikle tüm romanlarındaki karakterlere de göndermeler içerip sonrasında 4. duvarı yıkarak stephen abimizin çalışma masasına kadar ilerleyen hikayenin aynı isimle çizgi romanları da bulunmaktadır.
Silahşör Roland ın hikayesi aslında Stephen King in de belirttiği gibi Robert Browning'in roland childe to the dark tower came şiirinden etkilenerek yazılmıştır.
Kara Kule adlı son kitap en sonunda bu şiirden de alıntıları barındırmaktadır.
serinin 3. kitabını okuyorum, kafamı biraz allak bullak yapan 2 kitaptan sonra bu temiz hava gibi geldi açıkçası. fantastik ve paralel evren kurgusu sevenler için güzel şeyler barındıran bi kitap. eğer ilk iki kitabı okuyup devam ederseniz güzelleşiyor.
daha okuma firsatim olmadigi halde stephen king in yazdigi icin okunmaya deger sizi farkli dünyalara sürükliyecek kitaptir. okuduktan sonra editlicem bu entry. ayrica bu kadar az entry almasida büyük ironidir.
Bu başlıklarda da irdelenmiştir. Aslında üçü bir başlık altında toplanmalı; müsait zamanımda gammazlayayım.
8 kitaptan oluşan seridir. Serinin son kitabı 7. kitap yazıldıktan sonra iki sene önce ara hikaye denebilecek bir kitap daha eklenmiştir. King, Roland'ın hiçbir zaman kendisini terk etmediğini söylüyor; bu demek ki ömrü yeterse ileride bir iki kitabını daha görebiliriz.
Bu arada serinin en güzel kitabı 4. kitaptır (bkz: wizard and the glass). Roland'ın gençliğine dönüş yapan bu olağanüstü kitapta Aşk romanı yazarıyım diye ortalıkta gezinenlerin öğreneceği bir iki numara var. Kim bilirdi ki King bu kadar duygusal, bu kadar aşk dolu birisiydi?