kara çarşaflılardan bilim beklemeyen zihniyet, sözüm sana; bugüne kadar bilim adına ne bok yaptın? batının medeniyetine ulaştınmı? tamam, ahlaksızlığına ulaştın, onu biliyoruz ama ya bilimine? ne çarşafla ne çarşafsız zaten bi bok beceremiyoruz. o zaman neden hala tartışıyoruz bunları? işimiz gücümüz bu da ondan. çene çalmakta bir numarayız ya, o yeter bize...çarşafı atıncamı gelişeceğiz? ya da şapka takınca geliştik mi? harf devrimi olunca geliştik mi?
tamam dinle bilimi yanyana tutamazsınız fakat şöyle de bir gerçek var ki iran'dan gayet iyi fizikçiler yetişmiştir.
kara çarşaf veya din demiyelim de bunların vb.lerin bütününe kapitalizm diyelim, o zaman görülür ki kapitalizm bilimi ve dini kendi menfaatleri için kullanıyordur.
kara çarsaflıların üniversiteye gireceğini zanneden bazı uçukzekalıların kafasındaki zihniyettir. hiçbir çarşaflı okullarda yoktur ve olmayacak. kıçından yalan uydurup sonra da bunlardan mı bilim olacak demek ancak zeka yönünden zayıf insanların ürünüdür. asıl sizden adam bile olmaz maalesef.
bu zihniyete göre massachusetts institute of technology'den bs, ms ve phd'si olan kara çarşaflı birisinin bilim yapma şansı yoktur. kara çarşaflıların inancına göre fizik hesaplamaları yapmak çok büyük günahlardandır, hatta bu çarşaflının dinine mensup kişiler bulmamıştır bugünkü matematiğin temeli olan sıfır rakamını. öyle ya o sıfırı bulanlar, bir milyon kitaplık kütüphaneler kuranlar sarıklı olabilir mi? nasıl ki çarşaf-türban-başörtüsü namusun simgesi değilse, açık giyinmek de aydınlığın-bilimin-mantığın simgesi değildir. saçı açık olup da konkenden konkene koşan kokonalar bu zihniyete göre çevre bilimcisi mehlika mısıroğlu'ndan, sosyolog fatma karabıyık barbarosoğlu'ndan falan daha bilim yapabilir kişilerdir.
tanım: kıyafet ve zeka işlerinin bir birine karıştırılması.
kara çarşaf giyenlerin bilim üretme kapasitesi: % 10
türban takanların bilim üretme kapasitesi: % 12
takım elbise giyenlerin bilim üretme kapasitesi: % 72,56 *
mini etek giyenlerin bilim üretme kapasitesi: & 98,46 *** not: yukarıdaki verilen times dergisinin 'clothes and mind for turkish people' adlı araştırmasından alınmıştır, tüm hakları mini eteklidir.
kara çarşaflı kadının haremlik selamlık olmayan bir yerde bulunamayacağını bilmeyen zihniyettir. bilim ya kadınların tekeline geçecektir; ya da laboratuarlar ayrılacaktır.
karaçarşaflı bilim ancak böyle yapılabilir.
genetik falan yalan olur onu da belirteyim.
daha gider bu böyle. evet farkındayım bu kişiler kara çarşaflı değiller. erkekler o nedenle olsa gerek. * ben olayı düşünce biçimi ve yaşam tarzı olarak anladım.
yok olay bilim ile kıyafet arasında bir ilişki kurmak ise suyun kaldırma kuvveti bulunduğunda sokağa fırlayan adam anadan üryandı. kıyafet beyni kapatmıyor evladım.
bak islam konferansı örgütü sekreteri ekmeleddin ihsanoğlu diye bir adam var. büyük cihaddan frenk fodulluğuna diye de bir kitap yazmış oku. gerçi adam islam ile ilgili birşey yapıyor şu anda okumazsın ama ben hizmetimi edeyim diye verdim ismini.
ha derseniz ki; amaç din terminolojisinin arkasına geçip hakaret etmek istiyorum, ben çekiliyorum.
'' eninde sonunda herhangi bir zamanda herhangi bir şey hiçlikten ya da yokluktan var olmuştur. ''
hala günümüzde varlıgın başlangıcı sorunsalı gelip bu sınıra takılmakta bundan öteye gecememektedir. tarihten beri insanların coğu bilimin newton kanunu gibi bir kesinlikle acıklayamadıgı bu sorunu cözmek için metafiziğe yönelmişlerdir. zaten kendisine sunulmus bulunan bir kac alternatiften birini secmişlerdir ya da -cogunlukla-kendilerine dayatılanı fazla da sorgulamadan kabul etmişlerdir. nihayet bunların neticesinde (su an yasayan) milyarlarca insan ''kalbinle iman ediyorsan aklını karıstırma'' felsefesini şiar edinerek dinlere inanmışlardır.
kabul edilen bu butun dinler varlıgı ilahi güce ya da güclere dayandırmışlardır (detaylarda ise farklılasarak birbirlerinden ayrılmıslardır). yanı dınlerın tumu dogmatiktir. mantıklı bir şekilde dusundugumuz zaman zaten dinin dogmatık olması gerekır. eger dınlerın soyledıklerı 2.2=4 gibi ispatı olan seyler olsaydı dinin bir anlamı olmazdı herkes inanırdı , din sahibi insanların inandığı gibi burası bir sınav dünyası olmaktan cıkardı yani din kendi içinde çelişir olurdu.
konuyu dagıtmadan demek istediğim su ki ; dogmatik olmakla suclanan insanlar (tüm din mensupları) bir bilinmezlik içinde düşünce hayatlarını sürdürmek yerine bir açıklama limanına sığınmayı tercih etmişlerdir ve aklın almadığı olayları yine aklın almadığı kavramlarla açıklamışlardır.
şimdi gelelim asıl konumuza ; öncelikle ben kara carsaflılar kavramını şöyle acıklamak ıstıyorum : herhangi bir dini farklı sekillerde yorumlayan insan gruplarından herhangi biri. yani dünyasında dogmatizmin zuhur ettıgı sadece kara carsaflılar degil butun ilahi guc ınananları.o zaman bu insanlardan bilim beklenmemesi gerektiğini düşünenlere göre universitelere sadece ateistler mi gitmelidir?
ayrıca inananı üzerinden eleştirmeye çalıştığın o dinin ilk ayeti ''oku'' ise, yine aynı kitapta "Sakın ha cahillerden olma" (el-En'âm, 5/35), "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? " (ez-Zümer, 39/9). deniyorsa, o dinin peygamberi "ilim tahsil etmek her müslüman erkek ve kadına farzdır" (ibn Mace, Mukaddime, 17) diyorsa ve sen hala dinin bilim önünde engel teşkil ettiğini iddia ediyorsan sorarım sana kim daha dogmatik?
"kara çarşaflı" genellemesinden kasıt; dini,ruhani inançlarını mesleki sorumluluklarının önünde tutmaksa gayet de yerinde bir noktaya parmak basmış düşüncenin yansımasıdır(burada zihniyet yerine güruh daha açıklayıcı olabilir)."sen ne skim yaptın da konuşuyon birader" demeden önce dediğim gibi bu fikrin altında yatan düşünce ele alınmalıdır.
sanırım hardcore örtü(başı örtmüş,kıçı örtmüş farketmez) savunucuları bile bilimsel araştırmalarda ve bunun sonucunda ortaya konulan bulgularda,ortaya atılan hipotezlerde objektif olunması gerektiği gerçeğini kabul edecektir. zaten bilim insanının tanımına da baktığımızda bunu anlayabiliriz.en basitinden araştırmalarında objektif olmayan/olamayan kişilerin elde ettikleri bulgular pozitif bir sonuç getirmese bile diğer araştırmacıların çalışmalarına tutacağı ışık açısından olabildiğince nesnel olmalıdır,bu durumda da din gibi dogmatik bir düşünce sistemine ait kıstasların devreye girmesi gayet sağlıksız görünmektedir.
(bkz: nazi bilimadamı vs kara çarşaflı)
çarşaf sadece bedeni örttüğünden, aklı örtmediğinden herhangi bir fonksiyonel açıdan bir kayba sebebiyet vermeyeceğinden ötürü gayet tabi beklenebilir.
dünya ekonomisine hükmeden ülkenin suudi arabistan, bilim ve irfanda en ileride bulunan ülkenin ürdün, umman ve afganistan olduğunu düşündüğümüzde hiç yadırganmayacak zihniyettir. oysa ki almanya, amerika, ingiltere, fransa, japonya, italya teknolojide bu ülkelerle tabi ki yarışamaz.
mesela japonların sony'siyle yarışan bir markayı tutucu bir dini politikayla yönetilen s.arabistan 90 yıl önce zaten piyasaya sunmuştur.
ve yine amerikanların ford'undan önce iran'ın ilk arabayı piyasaya sunduğunu biliyor muydunuz?
dünya işlemci üretim merkezinin pakistan olduğunu?
yine amerikanın yaklaşık 70 sene önce kullandığı, bakın ürettiği demiyorum, kullandığı!, atom bombasının ürdün kralı tarafından ateşten önce bulunduğunu?
bilmiyordunuz değil mi?
gerçekler böyle işte, aslında tekke ve cüppenin hüküm sürdüğü ülkeler bu kadar teknoloji, bilim ve ekonomide ilerlemişken, batı medeniyetine saygı duyup onlara imrenmek boşunadır. ilerleyin artık! eğitim şart lan eğitim şart aq!
not: iran nükleer çalışmalarda ilerlemişken türkiye'nin şu anki durumuyla sikindirik bir atom bombası üretemeyecek zekaya sahip mühendisleri olmadığını sanan yazarlarımızı tübitak ve aselsan'a havale ediyorum!
zaten bilim mini etekle olur. etegi dizin 1 parmak asagisinda olan bayan bilim uretemez. saclar kesinlikle gorulmelidr. makyajli olmalidir vs vs...
bilim ulan bu, kilik-kiyafetle ne alakasi var bunun? hanimefendi bir taraflarini acinca newton mu olacak, ya da tesetture girince zekasi mi eksiliyor, dusenmiyor mu?
sacma-sapan neo-laikci, ergenekoncu, ulusalci, tuncay ozkanci dusunceyi bir an once terk etmek lazim.
dogmalardan arindirmak lazim, dogmalarla dolmus bu beyinleri.
bakın ne demiş vakti zamanında mehmet akif:
medeniyet demek soymaksa bedeni,
hayvanlar sizden daha da medeni.
hala üç beş cmlik bez parçasına takıp onları aşağılayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. peki sizin anneniz başörtülü olsa ve sırf kendine göre birşeyleri savunduğu için okulunu okuyamasaydı. sadece tebessüm, ahlak olgusundan nasibini almamış insanların başkalarının düşünmeden onları kayıtsızca eleştirmesi. *
