kara adam

entry2 galeri0
    1.
  1. Dostum benim, dostum benim,
    Hastayım, ama çok hastayım.
    Bilmiyorum nerden kaptım bu ağrıyı.
    Rüzgâr mı bu ıslık çalan
    Göğünde çıplak, ıssız tarlanın,
    Yoksa çiseler gibi eylülde bir ormana
    Serpilen beynime alkol mü?

    Başım çırpıyor kulaklarımı
    Kanatçıkları gibi bir kuşun.
    Boynumun üzerinde ayaklarını
    Gücü yok göstermeye uzaklardan.
    Kara adam
    Kara, kara
    Kara adam
    Yerleşiyor yatağımın kenarına
    Kara adam
    Uyku vermiyor gece boyunca.

    Kara adam
    Murdar bir kitapta gezdiriyor parmağını
    Ve yüzüme mırıldanıyor burnundan
    Ölünün başucunda bir rahip gibi
    Bildiriyor bana yaşamını
    Bir düzenbazın, sefihin,
    Acıyı ve dehşeti yığıyor ruhuma
    Kara adam,
    Kara, kara!

    "Kulak ver, dinle - diyor,
    Solumayla mırıldanıyor yüzüme -
    Olağanüstü düşünceler ve
    Planlarla dolu kitap.
    En ağulu türden
    Yağmacıların ve şarlatanların
    Ülkesinde yaşadı
    Bu adam.

    Bu ülke aralık ayında
    Kar şeytanca arı düşer
    Ve neşeli çıkrıkları
    işletir fırtınası.
    Bu adam bir macerasever,
    Ama pek yüksek
    Ve seçkin markası.
    ince o, sevecen,
    Ve üstelik şair,
    Çok az da olsa
    Çevik, atılgan gücü,
    Kırkını geçkin bir kadını
    Alımsız bir kız sayar
    Ve sevgilisi.

    Mutluluk - der -
    Usun ve ellerin uzluğudur.
    Çirkin ruhlar bütün
    Biçilmiştir bahtıkaralara.
    Zararı yok
    Varsın sayısız acı
    Doğursun kırık
    Ve yalan davranışları.

    Fırtınalarda, tipilerde,
    Buzlu ayazında günlük yaşamın,
    En ağır kayıplarda
    Ve sana hüzün çöktüğü zaman
    Görünmek arı ve gülümser,
    En yüksek sanattır dünyada."

    Kara adam
    Yüzümde bakışlarını donduruyor.
    Ve uçuk bir mavilikte
    Kısıyor gözlerini
    Hatırlamak istiyor sanki
    Bir hırsız ve düzenbaz olduğumu,
    Acımasız ve yüzsüz
    Soyup soğana çevirmişim birilerini.

    Dostum benim, dostum benim,
    Hastayım, ama çok hastayım.
    Bilmiyorum nerden kaptım bu ağrıyı,
    Rüzgâr mı bu ıslık çalan
    Göğsümde çıplak, ıssız tarlanın,
    Yoksa çiseler gibi eylülde bir ormana
    Serpilen beynime alkol mü.

    Gece ayaz
    Rahat durgunluğunda kavşak.
    Önünde yalnızım pencereciğin,
    Ne bir konuk, ne bir dost bekliyorum.
    işliyor ovanın yüzeyine
    Serpiştiren yumuşacık kireç,
    Ve ağaçlar, gelmişler dört taraftan
    Bekleşen atlılar gibi bahçemize.

    Bir yerlerde ağlıyor
    Uğursuz gece kuşu
    Avluda ağaç atlılar
    Ekiyorlar toynak seslerini.

    Ve işte bu kara adam
    Yerleşiyor benim koltuğuma,
    Hafiften kaldırıyor silindir şapkasını
    Ve özensizce ayırıyor redingotunu.

    "Kulak ver, dinle! -
    Homurdanıyor, dikiyor bakışlarını,
    Eğiliyor gövdesiyle
    Hırıldıyor daha yakından.
    Ben görmedim hiçbir zaman
    Hergeleler arasında
    Böyle aşırı ve sersemce
    Acı çeken birini uykusuzluktan.

    Diyelim, ah ben yanıldım!
    Bugün ayışığı var ne olsa.
    Daha ne gerekiyor bu dünyaya
    Sarhoş bir titreme sarmış iliklerini?
    Gizlice apansız anaç ve semiz
    Kalçalarıyla salınıp gelse o kadın,
    Okur muydun sen
    Süzgün ve mahmur liriklerini?

    Ah, şair milletini seviyorum,
    Seviyorum bu tuhaf topluluğu.
    Onlarda gönlüme yakın
    Bir öyküyü buluyorum daima,
    Uzun saçlı, umacı yüzüyle
    Sivilceli bir kursiyer kızın
    Evrenden söz etmesi gibi dökerek
    Kan döker gibi cinsel bir bitkinliği.

    Bilmiyorum, hatırlamıyorum,
    Kasabalardan birinde,
    Belki Kaluga'da,
    Ve belki, Ryazan'da belki,
    Yaşıyordu yoksul
    Bir köy evinde
    Sarı saçlı
    Mavi gözlü bir çocuk...

    işte büyüdü o çocuk,
    Ve üstelik şair,
    Çok az da olsa
    Çevik, atılgan gücü,
    Kırkını geçkin bir kadını
    Alımsız bir kız sayar
    Ve sevgilisi."

    Kara adam!
    Sen iğrenç bir konuksun.
    Uzun süredir yaygın
    Bu ünün senin.
    Çıktım çileden, cinlerim başımda,
    Yüzünün ortasında uçtu bastonum
    Burnunun tam köküne...

    ...Ay öldü,
    Mavileniyor pencerede tan.
    Ah, sen, gece!
    Ne diye, gece, her şeyi yıktın!
    Ayaktayım, başımda silindir şapkam.
    Yanımda yok kimse.
    Yalnızım.
    Ve kırık ayna.

    Sergey YESENiN
    0 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük