kar

entry538 galeri385 video7
    76.
  1. Klasik Türk müziğinde sözlü yapıt türü.
    1 ...
  2. 77.
  3. bitmesin diye okumadığım, okumaya kıyamadığım bir orhan pamuk kitabı.

    böyle takılı kalmak istiyorum bu kitapta, ne okuyorsun diye sorduklarında 'kar' demek istiyorum hep, hiç bitmesin istiyorum...
    3 ...
  4. 78.
  5. huzurdur, tatil habercisidir, aralık ayına girilmesiyle beraber artık bir gelse dediğimizdir.
    0 ...
  6. 79.
  7. özlenen, kış şeysi.

    şahsi olarak yaz aylarına aşık olsam da, kış hakkında asla vazgeçemeyeceğim şeydir kar.

    cam kenarından, her biri eşsiz o tanelerin süsüzlmesini izlemek. koskoca kıyafetlerin, körpe bedenleri sarıp sarmalasını görüp, o güveni kendi bedeninde hissetmek ve sıcak sıcak servis edilmiş aromalı kahvenin dudaklarını yakmasına izin verirken, gözlerini kitaptan ayıralı dakikalar olduğunu farketmek gibisi yoktur.

    hepsinden eğlencelisi de aslında dışarı çıkıp, soğuktan eller kızarana kadar kartopu oynamaktır.

    yağsındır.
    1 ...
  8. 80.
  9. an itibariyle istanbul'a düşmüştür.*
    0 ...
  10. 81.
  11. Elhan-ı Şita (kış nağmeleri)

    Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
    (Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,)

    Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar
    (Eşini kaybeden bir kuş gibi kar)

    Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar...
    (Geçen ilkbahar günlerini arar)

    Ey kulûbün sürûd-i şeydâsı,
    (Ey kalplerin divane şarkısı)

    Ey kebûterlerin neşideleri,
    (Ey güvercinlerin şiirleri)

    O baharın bu işte ferdâsı
    (O baharın bu işte yarını)

    Kapladı bir derin sükûta yeri karlar
    (Kapladı bir derin sessizlikle yeri karlar)

    Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
    (Ki sessizce arasıra ağlar)

    Ey uçarken düşüp ölen kelebek
    (Ey uçarken düşüp ölen kelebek)

    Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek gibi kar
    (Bir melek kanadının beyaz püskülü gibi kar)

    Seni solgun hadîkalarda arar.
    (Seni solgun bahçelerde arar.)

    Sen açarken çiçekler üstünde
    (Sen açarken çiçekler üstünde)

    Ufacık bir çiçekli yelpâze,
    (Ufacık bir çiçekli yelpâze,)

    Nâ'şun üstünde şimdi ey mürde
    (Cansız bedenin üstünde şimdi ey ölü)

    Başladı parça parça pervâze karlar
    (Başladı parça parça altın kırıntıları karlar)

    Ki semâdan düşer düşer ağlar!
    (Ki gökyüzünden düşer düşer ağlar!)

    Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
    (Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar ;)

    Küçücük, ser-sefîd baykuşlar gibi kar
    (Küçücük, beyaz başlı baykuşlar gibi kar)

    Sizi dallarda, lânelerde arar.
    (Sizi dallarda, yuvalarda arar.)

    Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
    (Gittiniz, gittiniz siz ey kuşlar,)

    Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
    (Şimdi boş kaldı baştan başa yuvalar ;)

    Yuvalarda -yetîm-i bî-efgân! -
    (Yuvalarda -feryat etmeyen yetîm-)

    Son kalan mâi tüyleri kovalar karlar
    (Son kalan mavi tüyleri kovalar karlar)

    Ki havada uçar uçar ağlar.
    (Ki havada uçar uçar ağlar.)

    Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
    (Ey kış göğü, elinde yığın yığındır)

    Berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
    (Yasemin yaprağı, güvercin kanadı, ıslak bulut...)

    Dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
    (Dök ey gökyüzü -doğanın canlılığı uykudadır-

    Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
    (Siyah toprağın üstüne katışıksız çiçekler!)

    Her şahsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek! -
    (Her ağaçlık yer şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek! -)

    Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümid...
    (Bir gölge yığını ve siyah renkli ve ümitsiz)

    Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
    (Ey kış göğünün eli, durma, durma, çek.)

    Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
    (Her ağaçlığın üstüne bir beyaz örtü!)

    Göklerden emeller gibi rizan oluyor kar
    (Göklerden emeller gibi dökülüyor kar)

    Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar
    (Her mutlu hayalim gibi koşarak düşüyor kar)

    Bir bâd-ı hamûşun Per-i sâfında uyuklar
    (Sessiz bir rüzgar tüylü bir kanatta uyuklar)

    Tarzında durur bir aralık sonra uçarlar,
    (Yolunda durur bir aralık sonra uçarlar,)

    Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân,
    (Soldan sağa, sağdan sola titreyerek ve kaçışarak)

    Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân
    (Bazen uçmada tüyler gibi, bazen dökülmede
    )
    Karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,
    (Karlar, sessizliğin dualarının bütün nağmeleri)

    Karlar, bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun.
    (Karlar, ruhların bahçelerinin çiçekleri)

    Dök kâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök.
    (Dök siyah toprak üstüne, ey göğün eli dök.)

    Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:
    (Ey göğün eli, izzetin eli, kışın eli, dök)

    Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
    (Bahar çiçekleri yerine beyaz kar)

    Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.
    (Kuşların nağmeleri yerine ümidin suskunluğunu.)


    Cenab Şahabettin
    2 ...
  12. 82.
  13. heyecan ile bursada bekliyorum kendisini, sakın geç kalma erken gel. isyan edicem bu sene de gelmezse adam gibi bir kar göremedik şehirde * okulu bırakıp erzurum a gidicem o derece yani.
    0 ...
  14. 83.
  15. an itibariyle istanbul halkalı da yağmış ancak kısa süre içerisinde etkisini kaybetmiş hava olayıdır.
    1 ...
  16. 84.
  17. cem adrian ın bir şarkısı benim için şu an "kar".
    sürekli dinlemeye cesaret edemediğim ama her dinleyişimde içimde bir köşede kimseler duymadan, görmeden ağlama isteği uyandıran ve bazen de yaptıran, tarifsiz bir şarkı. insana hayatını gözden geçirtiyor bir kaç dakikada. fotoğraf gibi aklınıza kareler geliyor hayatınızdan.
    işte böyle bir şey kar. benim için. şu an.
    0 ...
  18. 85.
  19. ve nihayet eskişehir'e düzgünce kar yağdı.
    hala da devam ediyor.
    0 ...
  20. 86.
  21. kardır yağan üstümüze geceden, yağmurlu, karanlık bir düşünceden, ormanın uğultusuyla birlikte. ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte. kar yağıyor üstümüze ...
    0 ...
  22. 87.
  23. yağış çeşitlerinin en güzelidir. insana huzur, mutluluk gibi duyguları yoğun yaşayabilmesi için ortam sunar.
    0 ...
  24. 88.
  25. usul usul yağması bile haber olan özlediğim güzellik.
    1 ...
  26. 89.
  27. havadaki en güzel telâştır inmek için bir an önce yere. ne kadar da kirletmişiz yeri; görecek inince.
    3 ...
  28. 90.
  29. En güzel Karsa yakışır bu kar denilen beyaz örtü
    1 ...
  30. 91.
  31. birçok aksiliğine rağmen özlenen olgu. *
    0 ...
  32. 92.
  33. uzun yıllardan beri ilk kez meterolojik tahminlere olan güvenimizi tam denilen saatte gelmesiyle haklı çıkaran, tatil döneminde yağma tercihiyle istanbulluların -bilhassa yöneticilerin- takdirini kazanan mevsimsel olay.
    0 ...
  34. 93.
  35. 94.
  36. şu anda istanbulda yağan şey.
    2 ...
  37. 95.
  38. kar yağarken, kara an çok yakışan şarkılar ezginin günlüğü şarkılarıdır. bol bol dinlemekte yarar vardır, c vitamini niyetine.
    0 ...
  39. 96.
  40. 97.
  41. iktisadi kar: satış hasılatı - iktisadi maliyet(açık maliyet + örtük maliyet)
    muhasebe karı: satış hasılatı - açık maliyet
    0 ...
  42. 98.
  43. kısa bir güzelliktir ancak kısada olsa belli bir süre dünyanın pisliklerini örter, bembeyaz bırakır hey yeri...
    1 ...
  44. 99.
  45. 100.
  46. kaç yaşında olursanız olun sizi bir an için çocukluğunuza döndürme yetisine sahiptir kar.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük