Duygusal insan olmaktır bir kere. Soğuk bir kış Sabahı uyanırsınız pencereden şöyle bir bakayım dersiniz yeni uyanmışlığın verdiği hissizlikle. Bir bakarsın her yer bembeyaz üstüne üstlük lapa lapa kar yağıyor bir yandan. işte o an içinizde oluşan his pahabiçilemezdir. Lise veya üniversite öğrencisiyseniz okula gitmeyeceğiniz, çalışıyorsanız işe gitmeyeceğiniz ve o sıcacık yatağınızda biraz daha uyuyacağınız, gün boyunca evde olacağınız için içten bir gülümseme oluşur yüzünüzde. Sonra bütün bunları düşünürken güzel bir kahvaltı hazırlarsınız. ardından üstünüze kalın giysilerinizi giyer sıcak şöminenin veya kaloriferin yakınlarında battaniyeyle oturursunuz. Eski günleri, geçmişi anımsarsınız. Belki bir bardak kahve veya sıcak bir şeyler eşliğinde gökyüzünden düşen kar tanelerini izlersiniz pencereden doğru... Birdenbire bir yaşama sevinci oluşur insanın içinde. işte bu tarif edilemez duygular bütünüdür. Burada olduğunca anlatmaya çalıştım o anı umarım başarılı olmuşumdur. Tabi bütün bunları anlamak için bir kış anısı yaşamış olmak ve geçmişten bir parça hatırlamak o anki mutlu olma duygusunu hissetmiş olmak gerekir. Ve pek çok insanın bunu yaşadığını düşünüyorum.
''Every snowfall is a confidential to happily''.**
o insan ben değilim. hangi botlarımı giysem, hangileri daha az kayar? hangi kazağımı giysem de üşümesem? gideceğim yere nasıl kısa yoldan gidebilirim? gibi çılgın sorularla boğuşurum. soğuğu sevmeyen ve çok kar gören biri olmamdan kaynaklansa gerek.
her kış büyük zevkle gerçekleştirdiğim eylem. çok güzel oğlum bu kış mevsimi . kar yağdığında ve yerleri tutmaya başladığında o etrafı ister istemez saran sessizlik, her tarafın bembeyaz olmasından kaynaklanan o sebepsiz mutluluk hissi sevindirir beni. insanların soğuktan dolayı birbirine daha yakın durması , o kalın kalın elbiseler içinde küçücük kalan vücutların sevimliliği , bembeyaz örtünün örttüğü tüm pislikler , bütün çirkinlikler kısa bir süre sonra kalkacak da olsa durduk yere mutlu eder beni.
hatta bir keresinde aşmıştım artık. bir şeyden dolayı pişmanlık duyuyordum, neydi hatırlamıyorum tam olarak. ertesi günü kalktım baktım bir de ne göreyim, her yer bembeyaz...
cümlem şu olmuştu: ''allah beni affetti anne...''
hatırladım şimdi de gülümsedim. o'nu daha az tanıdığım zamanlar ne kadar da öksüz ve yetimmişim.
niye bu kadar sevindirdiğini anlamadığım hadisedir. insanın içindeki çocuğu dışarı çıkarır adeta.
bu saçma sevinci engelleyebilmek için bir öneri; kar yağışı durdurduktan sonra yerlerin vıcık vıcık olacağını düşünün. bakalım sevinebiliyor musunuz.
arabası olanlara eziyet olsa da kar çoğu insana mutluluk verir. baltık ülkelerini o yüzden hep kıskanırım. dışarısı soğuk olsa da sıcacık sohbet ortamları varmış gibi gelir hep.