Şimdi yağıyor, burnumun ucundan ayak parmaklarıma kadar her yerim buz tuttu. Ben yazı geri istiyorum ya, zaten anemi hastasıyım, soğuk olunca hepten ruh gibi bembeyaz oluyorum..
mutluluktur.. normalde kışı hiç sevmem, kışın tek çekilir yanı kar yağmasıdır.. pencereyi açıp lapa lapa yağan karı seyretmenin verdiği huzur gibisi yok.. ama bu sene göremedik daha bir yağsa da çayımı kahvemi alıp pencerenin önüne oturup uzun uzun seyretsem.
Belediye.
Çalışmayan belediye.
Çalışmak istemeyen ama löp löp para yutan belediye.
Şaka la şaka.
Belediye işin eigh öügh kısmı.
Nisan'da kar gördük biz, elbette çok hayret ettik. Kar toplarıyla atışlar. Aile üyeleriyle kar savaşı.
Bir de arabaşı.
Kar deyince tek geçilir o. ARABAŞI.
18 yaşıma kadar hiç görmemiştim. Üniversite için Ankaraya gittiğimde yaşadığım doğa olayıdır. Kendimi rüyada hissederek bir an bile içeriye girmeden deli danalar gibi koşturmuştum.
üşümedir. başka ne hissedilir arkadaş? ne melankolik romantik mişsiniz ya. tamam eyvallah sabah 11 de kalkıp kahvemi alıp cam kenarında kalorifere dayanarak içsem bende belki derin anlamlar yükleyebilirim kar a ama kalk bakim sabah o sogoukta 07:30'da 3 vasıta değiştirip işe git, o kalabalığı rezilliği çek, ondan sonra bana romantizm yap. tabi evde melankolik yapılarak zatürre de olunmadığı için tuzun kuru.