evet bu benim ve daha çok bir çok kişinin başına geldiğini sandığım şey. nedendir bilinmez. her kar yağdığında santa claus filmini koymalarından mıdır. yoksa televizyonlarda full kar yağışlı güzel yerleri gösterdiklerinden midir. bilemiyorum neyse.
her kar yağdığında içime tarifsiz bir duygu dolar. ferahlarım, evde oturup elime güzel bir romanı alır yanıma sıcak kakaomu alır ve kaloriferin yanında oturur camdan dışarı bakarım. dışarıda çocuklar gibi kartopu oynayan sevgilileri görür ya da romantik yürüyüş yapanları. çocukların kardan adam yapmasını. havadaki kokuyu ve daha aklıma gelmeyen bir çok güzel şeyi. keşke hep kar yağsada bu tarifsiz mutluluk hep içimde olsa diye umarım çoğu zaman.
ama işte o lanet olasıca sevgililer moralimi bozuyor arkadaş. elinde bir şemsiye yanyana romantik yürüyüşler. gece karanlığında ışık altında öpüşmeler, kızın yanındaki erkekte bir göt kalkıklığı ağır abilik falan bunu sevmiyorum. neden lan neden ? onlar öyle gece kar yağışı eşliğinde romantizmine romantizm katarken biz neden kar yağdında camdan dışarı kafamızı çıkartıp onları izliyoruz. canımız sıkıldığında gidip otuzbir çekiyoruz. bizimde canımız var lan. bari başka yerde öp lan. çekil şu ışığın altından amına koyayım. mutluluğumuda siktiniz zaten.
bugün istiklal'de yürürken içimi kaplayan huzur...bence en güzel tarafı kar yağarken kafanı kaldırıp gökyüzüne bakmak, düşen milyonlarca kar tanesini görmek, hepsinin ne kadar gerçek, ne kadar özgür olduğunu hissetmek, içi kaplayan hafif ürperti...civa rengi gökyüzü ve tarif edilmeyecek olan mutluluk.
zaten özellikle istanbul için söylüyorum 3 yılda bir ancak adam akıllı iki üç tadına varabildiğimiz için özlenen, kıymete binendir. belki surata belli belirsiz çarpan o kar tanelerinden sadece birisi olma isteğidir.
sokak lambasının altında izlenirken bine katlanan mutluluktur. küçük cam kürelerin içinde olduğu, sonsuza kadar mutlu yaşayacağı sanrısına kapılır insan.
çocukluktan beri her kar yağışında tarifisz bir mutluluk kaplar içimi,sonrasındaysa hüzün.acaba her çocuk benim gibi sevinebiliyor mu kar yağışına,soğuğa der üzülürdüm.