evin ışıklarını tamamen kapatıp, playlist'e en damar şarkıları eklemek suretiyle yaratılan ortamın şarap ile keyfine varmak. sadece müziğin ritmine ve kar tanelerinin dansına kendini kaptırıp, hayattaki nadir huzur dolu anlardan zincirler şekline zaman çalmak. yalnız ama mutlu olmak...
...Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
resimli bir kitaptan çalardım hayatımı... *
çocukken yapılan salaklıklar listesinde şüphesiz bir numarayı çekecek olan, ağzı kocaman açıp, kar doldurmaca hadisesidir. çocukken gerçekleştirilen, hiçbir anlamı olmayan bir eylemdir. öyle ağzınızı bir fili yutacak kadar açar, kafanızıda göğe doğru kaldırıp az sonra ağzınıza doluşacak olan karları beklersiniz, saçmadır.
lakin insan, büyür olgunlaşır. zamanla kar yağarken yapılan hadiselerde değişir. büyüyünce daha ziyade yağan karın verdiği huzurla elinize bir fincan kahve alıp seyretmeyi yeğlersiniz. bunun da tadı bambaşkadır.
tüm yukarda yazılanları ve daha fazlasını.. ağzını açıp kar tanelerini yakalamaya çalışanları, pekmezle karı karıştırıp yiyenleri, birbirine sarılıp sessizce karın yağışını izleyenleri, kardan adam yapanları..
karın nasıl yağdığına göre değişen durumlardır.
eğer kar rüzgarsız bir ortamda ise çık dışarı aç ağzını.
yok tipi gibi birşey ise kal evinde otur götünün üstüne.