karısına kötülük yapan erkektir. hiç çalıştırmamak olmaz, sevdiği ve istediği para kazanabileceği işi yapmasını desteklemesi lazım. yoksa evde hamurişi yiye yiye şişer sonra buna sebebiyet verdiğiniz gibi bir de utanmadan gidip aldatırsınız.
eşiyle kendisini ilgilendiren erkektir. çalışmasını istemiyor diye eşini sadece aşçı, temizlikçi ve cinsel ihtiyaçlarını karşılayan canlı olarak gördüğü anlamına gelmez.
bunu sadece eğitimsiz erkekler değil, düpedüz kariyer sahibi, belli donanımda olan erkekler de isteyebiliyor. sebep de şu; ben yeterli parayı kazanıyorum, senin kişisel ihtiyaçlarını da fazlasıyla karşılayabilirim ve ben senin yorulmanı istemiyorum. beni işe sen uğurla, bana kapıyı sen aç. çok iyi niyetli gibi görünüyor, iyi niyetinden şüphem de olmaz. bu konuşmayı yapması bile verdiği değeri gösterir. velhasıl işler böyle yürümüyor. kadının da erkek gibi ihtiyaçları var; bir şeyler üretmek, kendine yetebilmek, yeri geldiğinde eşine, çocuğuna belli maddi yardımda bulunabilmek gibi. ve bunu isteyen kadına karşı aksi durumu diretmemek lazım. evlilik sadece, yasal seks, üremek ve toplumda kabul görmek değil. hayatı paylaşabilmek manen olduğu kadar maddi de.
Herkesin beklentileri vardır bir erkek kadınından eve para getirmesini bekliyorsa buyursun getirsin ama bir erkek kadınından akşam eve geldiğinde sıcak bir yemek güler yüz şefkatle seni bekleyen bir çift göz ve çocuklarının eğitimini yabancı insanlara bırakmak yerine kendisi gören bir kadın istiyorsa çalışmasını istemeyebilir. tercih meselesi.
ideolojik kavramlardan ve özentilerden uzak sahip olduğu kadınına esasen değerli emanete sahip çıkmak teoriğen kendisini geliştirmesini daha iyi bir perfonmans (duygusal sadece)sağlamak için zaman veren erkek.
türk erkeğidir. sensin, benim, biziz.. ulan bırak çalışsın, neyini kıskanıyorsun ? sanki italyan hatunuyla evlenmişsin. kimse bakmaz zaten senin karına.